English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ М ] / Меняет

Меняет translate Turkish

2,143 parallel translation
Его появление всё меняет.
Artık kuralları değiştirebilen o.
Парень меняет почтовые адреса жертв по телефону, а потом запрашивает у банка новые карточки.
Adam telefon ederek kurbanlarının posta adreslerini değiştiriyor ve sonra da yeni bir kart talep ediyor.
Она никогда не меняет своё расписание.
Rutinini asla bozmuyor.
Это ничего не меняет, агент Данэм.
Bu hiçbir şeyi değiştirmez Ajan Dunham.
Не знаю насчет Дьявола, но это определенно все меняет.
Bu kesinlikle her şeyi değiştirir.
Ты же понимаешь, что это все меняет.
Bunun her şeyi değiştireceğinin farkındasın değil mi?
Даже если Лейла - дочь Доротеи, это ничего не меняет.
Leila, Dorothea'nın kızıysa, bu durum bir şeyi değiştirmez.
Что-то случается с базой, выходите за пределы разрешенного периметра, и вот эта лампочка меняет цвет с зеленого на красный.
Ana üniteyle oynarsanız sınırın dışına çıkarsanız bu ışık yeşilden kırmızıya döner.
Потому что твоя мама в салоне связи, меняет таинственно пропавшую батарейку в телефоне.
Çünkü, annenin cep telefonu bataryası garip bir şekilde ortadan kayboldu. Bu yanına kalmayacak.
Вы сделали это ради всех, потому что вы те, кем являетесь - лидеры, герои, принцы и принцессы, и это здорово... и потрясающе и... замечательно, но это не меняет того факта, что всю жизнь
Bunu herkesin iyiliği için yaptınız çünkü siz böylesiniz hepiniz birer lider, kahraman prens ve prensessiniz. Bu çok güzel ve akıl almaz bir şey harikulade hatta. Fakat tüm hayatım boyunca yalnız olduğum gerçeğini hiçbiri değiştirmiyor.
Но это не меняет правды.
Ama bu gerçeği değiştirmiyor.
Она берет себе личность Одетт, и меняет свою судьбу.
Odette ile kimliklerini değiştirir ve kaderini değiştirir.
И что это все меняет?
Bunlar neyi değiştirir ki?
- Это меняет жизни.
Değişen Hayatlar.
Что это меняет?
Ne fark eder ki?
Но это не меняет того, что он осужденный фальшивомонетчик и беглец из тюрьмы.
Ama bu kalpazanlıktan mahkum olduğu ve hapisten kaçtığı gerçeğini değiştirmiyor.
Это ничего не меняет.
Davanın seyrini değiştirecek türden bir şey değil.
Просто иногда, когда ветер меняет направление, волны наскакивают друг на друга с разных сторон.
Bazen rüzgar yön değiştirip dalgaları farklı yönlere doğru sürükler.
- Будто это что-то меняет.
- Bu çok farklı sanki.
- Меняет, ясно?
- Farklı, tamam mı?
Но это куда сложнее гипноза. Программа радикально меняет расположение нейронов.
Ama bu hipnotizmanın da ötesinde bir şey bu nöral köklerinin modelleme olarak kaymasıyla ilgili.
Это всё меняет.
- Bu işleri değiştirir.
Хорошо, это определенно меняет дело.
Peki, şimdi işler değişir.
Это меняет человека.
Bunlar bir insanı değiştirir.
Для неё это не меняет уравнение ни на йоту.
Bu onun için hiçbir şeyi değiştirmiş değil.
Я не жалею о случившемся, но это ничего не меняет.
Pişman değilim ama bu, bir şeyleri değiştirmiyor.
Это ничего не меняет между вами с Эзрой.
Bu, Ezra ve senin aranda hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Это ничего не меняет.
- Hiçbir şeyi değiştirmiyor.
Он определенно меняет тему разговора.
- Resmen konuyu değiştiriyor.
Поэтому это несколько меняет положение вещей.
Bu işleri biraz değiştirecektir mutlaka.
Этот молоток меняет человека.
Bu tokmak insanı bozuyor.
То, что он симулировал их, не меняет сути дела.
Buradaki konu bunların gerçekliği değil.
Да, так и есть, и я знаю, то, что способен творить Джейк - невероятно, но это не меняет ситуации.
Evet, gördüm ve Jake'in yapabileceklerinin inanilmaz olmadigini söylemiyorum, ama bu durumunu degistirmiyor.
Это меняет всё.
Bu her seyi degistiriyor.
Ладно, ты говоришь, что этот парень возвращается после отдыха, убивает Анджелу О'Хара и меняет свой почерк,
Peki, diyorsun ki bu adam emeklilikten vazgeçip Angela O'Hara'yı öldürdü ve öldürme metodunu değiştirdi.
Она меняет аккаунты, история аватара удалена.
Hesapları değiştirip duruyor, avatar geçmişlerini siliyor.
Она, видимо, меняет внешность.
Gizlenmeye çalışıyor gibi görünüyor.
Даже если он сказал правду, это ничего не меняет.
Söylediği doğru bile olsa, fark etmez.
и меняет девиз на "Возможности безграничны".
"Ötesi..." kelimesini bırakmış.
Ну это всё меняет.
Şimdi her şey değişti.
Однако это не меняет того, что не в моих интересах возвращать тебе силы.
Aslında sihirinin geri gelmesi benim pek işime gelmez.
Или мы могли бы стоять здесь и смотреть как Марти меняет масло.
Ya da burada oturup Marty'nin yağ değiştirmesini seyredebiliriz.
И они ходят туда и обратно, туда и обратно пока они красятся, но это не меняет сути что эти шесть месяцев были приняты за мою жизнь.
Araları düzelene kadar bu tekrar tekrar devam eder. Ama bu, hayatımdan altı ay götürmesi gerçeğini değiştirmez.
Меняет абсолютно всё.
Her şeyi değiştirdi.
Спасибо за то, что ты сейчас сделал, но это не меняет того, что ты слишком труслив,
Az önce yaptığın şey için teşekkür ederim. Ama bu bana karşı dürüst olmak için fazla ödlek olduğun gerçeğini değiştirmiyor.
Она меняет плитку в твоей ванной.
Banyon için fayans bırakmaya gelmişti.
Это ничего не меняет.
Bu bir şeyi değiştirmez.
Тогда это все меняет.
- Bu, neredeyse her şeyi değiştirir.
И что же это меняет?
- Ne fark eder ki?
Что это меняет?
- Ne fark eder ki?
- Ну это ничего не меняет. - Это не твоя вина.
- Suç senin değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]