English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Налёты

Налёты translate Turkish

34 parallel translation
- Меня раздражают налёты.
- Bu baskınlar keyfimi kaçırıyor.
Налёты на Лондон строго воспрещаются.
Londra'ya saldırı kesinlikle yasaklanmıştı.
Такие налёты возможны исключительно... по особому распоряжению фюрера.
Bu saldırı yalnızca Führer'in özel emriyle olabilir.
Тяжело осознавать, что налёты для тебя важнее, чем быть со мной.
Benimle olmak yerine suçluları içeri atmayı önemsediğini bilmek çok acı.
"В больших городах люди организуют боевые отряды и, как преступники, устраивают налёты на небольшие города в поисках пищи и припасов..."
İnsanların büyük şehirlerde, kendilerine kurtarılmış bölgeler... kurdukları... ve kanun kaçakları gibi yiyecek temin edebilmek için kırsal bölgelere saldırdıkları söyleniyor.
Уже есть предположение, что преступников, совершивших налёты на банки, следует искать среди воинствующих левых экстремистов
"... bu 3 bankayı soyanların, aşırı sol örgütlere mensup militanlar olduğundan şüpheleniliyor... "
Карты, налёты.
- Kartlar... - Hırsızlık resmen.
В послужном ограбления, налёты, изнасилования, наркотики...
Hırsızlık, saldırı, tecavüz, gasp, uyuşturucu satımı.
Если мы сможем читать их радиограммы, мы будем заранее знать о бомбардировщиках, вылетающих с аэродрома, включая налёты на Великобританию.
Eğer onların sinyal akışını okuyabilirsek, o hava sahasında yapılabilecek bütün bombardımanlardan önceden haberdar oluruz tam da şu an Britanya'nın yapabileceği herhangi bir saldırıda buna dahil.
Хорошо, здесь все остальные их налёты и атаки.
Soygunların ve saldırıların geri kalanı burada.
У нас были налёты в последнее время. Мародёры.
Yakın zamanda baskınlar oldu, yağmacılar.
налёты Каррильо на собственность Пабло... увеличивали давление на него самогО.
Carrillo'nun Pablo'nun Medellin'deki tesislerine saldırması onu daha çok strese sokuyordu.
И вот еще что - без протокола - там бывают всякие отбросы, и мы вычищаем их, устраивая неожиданные налеты.
Aramızda kalsın. O tür mekanlar bir sürü pisliği kendine çekiyor ara sıra ani baskınlar yaparak oraları temizliyoruz.
С утра мы усилим налеты на эти аэродромы.
Doğru, yarın hücumlarımızı bu hava alanlarına yoğunlaştıracağız.
Фашистские налеты по ночам.
Her akşam gelen Yaşlı Jerry.
Вскоре после этого, корабли наемников начали совершать налеты на археологические объекты по всему сектору.
Daha sonra da paralı askerlerin gemisi arkeolojik alanları yağmalamaya başladı.
Корабль наемников, который совершал налеты на планеты в системе Тауган, сейчас направляется на Вулкан.
Kiralık askerlerin gemisi Taugan sistemindeki gezegenleri yağmalıyor Başlarında da bir Vulcanlı var.
Мы совершим налет. Налеты больше не прокатят.
Baskınla olacak iş değil.
Ты должен совершать открытия, а не налеты на вымершие миры чтобы найти что-то, что ты можешь украсть, а потом продать!
Keşifler yapmalısın, yağmalayıp satacak bir şeyler bulmak için ölü dünyalara saldırmamalısın!
Бои, налеты...
Savaşlar, akınlar...
Называть налеты иррацио - нальным выражением гнева.
Isyan ofkenin mantiksiz bir disavurumu diyemezsiniz, bu bir kacistir.
— Налеты на грузовики, наркотики.
- Tır kaçırma, uyuşturucu.
В трех случаях это были налеты на магазины... так что мы отправили их в городской отдел убийств.
Bu hırsızlıklardan üç tanesi resmi kurumlara yapıldı..... bu yüzden bunları merkeze yolladık.
Налеты продолжались несколько часов...
Saatler süren hava saldırıları...
Эта Сара, мы ходим по магазинам. Любим совершать налеты на бутики.
Bu, uh, Sarah, benim alışveriş arkadaşım.
Грабитель в маске ранее совершил налеты на 8 других банков... в Вене и Нижней Австрии.
Maskeli soyguncu şimdiden Viyana ve Aşağı Eyaleti'ndeki 8 farklı bankayı soymuş durumda.
Чешуйчатый совершает налеты на патрульные машины АРК. стреляет в жилых кварталах, а АРК стреляет в ответ... И все это в открытую.
Pul devriye arabalarımıza saldırıyor yerleşim yerlerinde rastgele ateş açıyor Ark da buna cevap veriyor.
Налеты могут начаться, как только объявят войну.
Savaş çıkar çıkmaz hava saldırısı başlayabilir.
Совершают налеты, продают хлам, избивают до смерти.
Uyuşturucu işindeler, bahis satıyorlar ve almayanları dövüyorlar.
После продолжительного преследования, полиция арестовала Чиен На Вэй, высокопоставленного члена местной китайской триады, которая несет ответственность за последние налеты на грузовики с лекарствами Глэйдс Мемориал.
Uzun bir kovalamacanın ardından polis, Glades Memorial'e giden ilaçları da çalan yerel Çin Triad'ının yüksek rütbeli bir üyesi olan Chien Na Wei tutukladı.
Вспоминаю войну в Персидском Заливе, ночные налеты на Багдад
Bu bana Körfez Savaşı sırasında Bağdat'ta yapılan gece baskınlarını hatırlatıyor.
Как большинство из вас знает, один особо амбициозный человечек устраивает налеты на высокотехничные корабли Компании.
Çoğunuzun bildiği gibi, hırslı şahsın biri Şirket'in lüks nakliyecilerine karşı bir dizi soygun düzenledi.
Аааа, мелкие налеты, они ведь стоят немного ниже твоего уровня.
Soygunlar senin maaşının biraz altında.
Анализ гипер-путей, налеты на наши корабли и объекты, и отдаленность от Лотала.
Asilerin hiper uzay rotalarının analizleri İmparatorluk gemilerine ve tesislerine saldırıları ve daha önemlisi Lothal'ın onlara yakınlığı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]