English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Намек

Намек translate Turkish

756 parallel translation
Сейчас лишь намек на скандал разрушит наше шоу!
Bu günlerde en ufak bir skandal gösterimizi mahveder.
Если бы я не знал Вас так хорошо... и не знал бы, что ничто не может поколебать Вас... это парень мог бы поклясться, вы дали ему намек.
Seni bu kadar iyi tanımıyor olsam ve aklının bu işlerden olabildiğince uzak olduğunu bilmesem bir insan ona ufaktan bir şeyler çıtlattığına yemin edebilirdi.
Вилетт позволил себе сделать грязный намек, и конфликт между нами возник именно на этой почве.
Villette hakaret etti. Villette'le tartışmamın aniden idrakla ilgisi yoktu.
Некоторые формы очень сложные. Здесь еще намек, что вы могли помочь ей набросать новое завещание.
Ayrıca vasiyetini yazmasına yardımcı olmuş olabileceğinizden bahsediyor.
Ну и хорошо если мы сделаем один намек на то, что агента Кэплен не существует, дадим понять Вандамму, что он существует для отвода глаз, тогда наш агент, работающий прямо под носом у Вандамма, немедленно окажется перед лицом подозрения,
George Kaplan diye bir casusun olmadığını gösterecek en ufak bir hareket yaparsak... Vandamm bizim casusumuz yerine bir yemin peşinde olduğunu anlarsa... o zaman Vandamm'ın burnunun dibinde çalışan casusumuz... o anda şüphe çeker, kimliği ortaya çıkar... ve öldürülür.
Это бы выглядело как некий намек для гостей.
Misafirler üstü kapalı algılayabilir.
Ужасна, да. Но это намек.
Evet ama bir işaret noktası vardı.
Я понял твой намек.
Mesajı aldım.
Тонкий и двусмысленный намек
Talihsiz ve dayanağı olmayan bir iddia, Henri.
Тоже не знаю, понял ли ты мой намек. Что здесь происходит?
Bilmem anlatabildim mi?
Это намек на наши будущие отношения?
Artık ilişkimiz böyle mi olacak?
Еще один намек.
Bunu bir kez daha söyle.
Эту подсказку, этот намек на существование атомов подхватил и развил его современник Демокрит.
Atomun bu hali, bu ip ucu ile Democritus'a kadar taşındı.
Намек, Спок?
- Çağrışım yaptı mı, Spock?
- Этакий легкий намек.
- Nazik bir ima olacağını düşündüm.
Вам понятен этот намек, Рита?
Kinayeyi anlıyor musun, Rita?
Полагаю, это намек.
Sanırım bu mesaj bana.
Намек понял.
İpucu, ipucu.
Наконец-то он понял намек.
En sonunda imaları anladı. - Efendim?
Намек понял.
Tamam. İmanı anladım.
я понимаю что ее взбесило, блендер действительно предполагает... определенный намек на сексуальную политику 1950-ых.
Galiba onu anlamaya başladım. Karıştırıcının verdiği mesaj 1950'lerin cinsiyet ayrımcısı politikalarına çok uygun.
- Это намек.
- İma, kinaye, yani?
Ваш намек понял.
Bana neden anlattığın anlaşıldı.
Не понял намек.
Hayatta giymem.
Я хочу сказать, что малейший намек на скандал может поставить на всем деле крест.
Çıkacak bir skandal her şeyi tehlikeye atar.
- Что это, какой-то сексуальный намек?
- Cinsellik içeren bir başvuru muydu?
Неужели Вы не чувствуете хоть малейший намек на симпатию ко мне?
Bana karşı en küçük bir acıma duygunuz yok mu?
Ты понял намек, Чума?
Sen laftan anlıyor musun, Uğursuz?
Это мне намек, заложить коляску?
Arabayı gönderme konusunda bana imada bulunuldu zannedersem.
Уж мог бы понять намек.
İnsan, artık mesajı almıştır diye düşünüyor.
И одарен не только умом. Поняли намек?
Bir deli doktoru için çok da delice değil.
- Видел какой-нибудь намёк на это?
- Böyle bir işaret var mı?
... если жена подаёт иск, это намёк на порядочность её мужа.
Bu, erkeklerin centilmenliğiyle ilgili.
Всё в порядке, я всё понимаю, нужен лишь намёк.
Seni anlıyorum. Öğrenmem uzun zaman almaz.
Я понял намёк...
Sonra görüşürüz.
Намёк понял.
Mesajı aldım.
Это что же, мне намёк, что я вот сижу здесь и ничего не делаю?
Ben sadece burada oturacak ve hiç bir şey yapmayacak mıyım?
Ракеты были выпущены из Ньюфаундленда в 1953 г. Мной обнаружен первый намёк на радиационный пояс, ведь так?
Füzeler 1953'te Newfoundland'dan fırlatıldığında, radyasyon bölgesini ilk ben fark etmiştim, değil mi?
Спасибо за намек.
Tavsiyen için teşekkürler.
Не знаю, понял ли ты намек?
Bilmem anlatabildim mi?
Это только намёк на то, что она чувствует, милая.
Bu sadece onun hislerinin bir kısmı, tatlım.
Намёк на то, будто бы у Чарли Хогана есть брат. Правильно?
Charlie Hogan'ın ikizi gibi bir şey desene şuna.
- Намёк понят.
- Sorun değil.
- Дам намёк.
- Neymiş o? - Terfi etme.
Пит, мне не нравится твой намёк.
Pete, teessüf ederim. Alındım.
Намёк понял, я решу этот вопрос.
Merak etme.
Для начала его отправят на медкомиссию. Если там обнаружат хоть намёк на астму - его не возьмут.
Zamanı gelince onu muayene edeceklerdir ve astım konusunu öğrendiklerinde basitçe onu reddedeceklerdir.
Вы дали мне намёк.
- Senden bir ipucu aldım.
Может, это намек?
Bana işaret mi veriyordun?
Лишь намёк на секс, зимний спорт.
" Edebe aykırı olmamak kaydıyla müstehcen sahneler, kış sporları.
Хоть какой-то намек?
Teklifi olan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]