Нехорошо translate Turkish
2,018 parallel translation
– Нет, нехорошо.
Hayır, var.
Я нехорошо себя чувствую.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Как нехорошо.
Bu doğru değil.
Это было бы нехорошо.
Durumun pek iç açıcı değildi.
Слушай, я понимаю что из-за всего случившегося ты чувствуешь себя нехорошо и из-за того, что сделала Лили, но ты не можешь просто взять и забыть, что этот парень провел последние полгода, пытаясь достать тебя
Bak, olanlardan ve Lily'nin yaptıklarından dolayı kötü hissetmeni anlıyorum, ama bu herifin son 6 yılını seni ele geçirmek için harcadığını unutamazsın.
Извините, что-то я нехорошо себя чувствую.
Pardon, kendimi iyi hissetmiyorum.
Звучит нехорошо.
- Hoş bir durum değil galiba?
Полагаю, что некоторые представители этнических групп поступили нехорошо с остальными, и дело обернулось каким-то подобием состязания...
Sanırım bazı etnik milletler diğerleriyle anlaşamıyorlar ve işler biraz ırk... -... şamatasına döndü.
Эрне, если ты снова почувствуешь себя нехорошо на острове, я буду не в силах помочь тебе.
Ernesto, adada yine hastalanırsan, sana yardım edemem.
Как нехорошо!
Hiç hoş değil bu.
Преступный сговор в мошеннических целях, Джордж. Нехорошо.
Dolandırıcılık planları yapmak, iyi bir şey değil, George.
Глядя отсюда выглядит будто вам нехорошо.
Bulunduğum yerden, pek iyi bir durumdaymışsınız gibi durmuyor.
На телефон. Это нехорошо, но я хотел иметь что-нибудь, что напоминает о тебе.
Telefonum çok dandik çekiyor ama elimde seni hatırlatan bir şey olsun istedim.
Мне нехорошо.
Hastayım.
Вам нехорошо?
İyi hissediyor musun?
Вам нехорошо?
Kendini iyi hissediyor musun?
Ты все еще нехорошо себя чувствуешь?
Düzelemedin mi hâlâ?
Дорогой, если ты нехорошо себя чувствуешь,
Tatlım, eğer iyi hissetmiyorsan seni...
нехорошо.
Hayır, önemli.
Мне нехорошо.
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Что-то мне нехорошо.
Kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Нехорошо оставлять ее там одну.
Onu tek başına bırakmamız doğru değildi.
Нехорошо думать о Соки, когда мы только что вступили в новую стаю.
Yeni bir sürüye katılmışken Sookie'yi düşünmek de doğru değil.
Тебе нехорошо?
Baba, kenara çeksene.
Нехорошо старшим сестрам всегда приказывать младшим.
Bir ablanın kız kardeşine emir yağdırması hoş değil.
Кажется, Гай допустил какую-то ошибку в пилотировании и влетел в стену выглядит нехорошо...
Guy sürücü hatalarından birini yapmış gibi görünüyor ve doğruca duvara çarpmış
Мне нехорошо.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
- Это нехорошо.
- Hiç iyi değil.
Нехорошо.
Bu iyi değil.
Роби, я... Мне как-то нехорошо.
- Karnıma ağrılar giriyor, Roberto.
что-то мне нехорошо... Найдите замену!
Kontrolü kaybetti.
- Я думал, тебе нехорошо.
- Hasta olduğunu sanıyordum.
Всё нормально, просто... мне нехорошо.
Ben... biraz kötü oldum o kadar.
Иногда просто чувствую себя нехорошо.
Bazı şeyler yolunda değil sanki...
Это звучит нехорошо.
- Kulağa iyi gelmiyor.
Ему было нехорошо.
- İyi hissetmiyormuş.
Скажите ей, что мне нехорошо.
Neredesin sen? O gürültüde neyin nesi?
Нехорошо врать ребенку!
- Yalan değildi, kalıyorum. Ne?
Это нехорошо.
Bu iyi olmadı.
Что нехорошо для моего ребёнка - так это делить свой дом с убийцей-пришельцем из космоса.
Bebeğimin iyiliği için olmayan, şey evimi uzaydan gelen katil bir uzaylı ile paylaşmak
- Ага. - Это нехорошо, к слову.
Ayrıca çok yanlış anlattın.
- Что? Нехорошо.
- Çok yanlış.
Нехорошо.
Hiç hoş değil.
Что-то мне нехорошо.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
У меня слабый кишечник когда на меня направлено столько пушек, понимаете, я, это... может быть нехорошо.
Gergin bir midem var. ... bilirsin bütün o silahlar bana doğrultulmuşken her an gidebilir. Kötü şeyler olabilir.
Это нехорошо.
Bu iyi değil.
Что-то мне нехорошо.
İyi hissetmiyordum.
Я назвал её Fishstock.Нехорошо
Hoş değil. Eğer prens ile birlikte orada olursa ona reverans yapmalısın.
Нехорошо.
Bu hiç iyi değil.
Нехорошо бегать за девушками.
Kadınlar başa bela yahu.
Это нехорошо для ребёнка.
Bebeği kötü etkiler.