Носи translate Turkish
255 parallel translation
Носи его иногда. Выходите, Чавес.
Bazen takarsın bunu.
- Ты носи книги. - Кто это?
- Sen kitaplarla başlarsın...
Носи их оба : оба ведь твои.
İkisi de sende kalsın, senin olsun.
Носи красивые вещи и хорошо зарабатывай.
İyi giyiniyor ve para da yapıyorsun.
Никогда не носи ничего второсортного.
Yeter ki hiçbir zaman ikinci sınıf birşey takma.
Не носи корсетов, они портят фигуру.
Korse giyme ; vücudu deforme eder.
Давай, делай свой знак и носи его.
Taşıyacaksan git kendi pankartını yap.
Носи. - Только и знаешь, что каркать
Sen geç dalganı.
Носи и помни.
Tak şu zinciri, ve unutma...
Если это дерьмо тебе идет, носи его!
Ayağına uyuyorsa, bok da olsa giyersin!
Так носи это. Пока.
Buraya tak.
"Будь честным, не лги, не носи нож."
"Dürüst ol, hile yapma, bıçak taşıma."
Во имя Отца, Сына, и Святого Духа... - Прими и носи это кольцо... - Прими и носи это кольцо...
Tanrı'nın adına ve oğlunun adına ve kutsal ruh adına yüzüğü parmağına tak sevgimin bir simgesi ve sadakatimin.
И не носи деньжата в банк, малыш.
Paranı bankaya koyma, evlat.
Вот ты и носи её.
Sen tak.
Носи её.
Şapkanı tak.
Всегда носи с собой камень.
Bir inek kaçmaya başlarsa ona taş at. Her zaman bir taş taşı.
И запомни : никогда не носи рубашку больше двух недель.
Ve unutma, bir gömleği iki haftadan fazla giyme.
Я должен дать тебе фетиш. Носи его на шее
Sana bir totem vereceğim.
Носи на здоровье!
Sağlıcakla kullan.
Всегда носи с собой блокнот и ручку.
Her zaman bir kalem ve kağıt getirmelisin.
Носи шлепанцы целый день.
Tüm gün terlikle geziyorsun.
- Не носи их.
- Kullanmıyorsun.
Всегда носи это с собой.
Bunu her zaman yanında taşı.
не носи вещи, которые..
Böyle şeylerden bahsediyorum.
Носи убогую одежду, не пользуйся помадой и духами.
Eski püskü elbiseler giy, ruj sürme, parfüm de kullanma.
Носи лифчик, а то они глаза мозолят.
Bir sütyen giy, çirkin görünüyorlar.
- Просто не носи его с брюками.
- Pantolonla takma.
Хорошо тогда прими это. И носи гордо, как свободная женщина.
Pekâlâ o zaman bunu al ve özgür bir kadın olmanın gururuyla taşı.
Носи свое кольцо в кармане потому что ты с твоей подружкой
Bence o nikah yüzüğü cebinde kalsın çünkü sen ve sevgilin...
Теперь хочешь носи, хочешь нет - это твое дело! В чем дело, малышка?
Kızım, ne istiyordun?
Но носи её там, а не здесь.
Oradayken giy, buradayken değil.
И носи гордо, как свободная женщина.
Özgür bir kadın olmanın gururuyla taşı.
Сказал ей - носи гордо, как свободная женщина.
Gururla takmasını istemiştim. Özgür bir kadın olarak.
- Носи его.
- Bunu giymelisin.
Носи то, что нравится.
Hoşuna gideni giy.
Просто носи то, что нравится.
Beni anladın mı?
И носи
# Göster bunu #
Первое, чему научил меня полковник : всегда носи с собой мыло.
Albayın bana öğrettiği ilk şey her zaman bir kalıp sabun taşı.
Носи юбки чуть длиннее. - Не собираюсь.
Sen de daha uzun etekler giy.
В следующий раз носи колокольчик.
Bir dahakine zil tak.
Носи его, повернув сердцем к себе.
Kalp sana bakacak şekilde tak.
Носи какие понравятся. Большинство из них подустарело.
İstediğini giy, çoğu eski püskü zaten.
Никогда не носи пушку.
Asla silah taşıma!
- У носи свой лесбийский зад!
- Defol git, lezbiyen!
По воскресеньям ты носи сари, который тебе тетя Рифат из Пакистана прислала.
Pazar günü Riffat halanın Pakistan'dan gönderdiği sariyi giyeceksin!
"Всегда носи нижнее белье".
"Her zaman nerede. Altında olacak nerede."
Носи получше вести.
Majesteleri yanılıyorlar.
Носи на здоровье, домашние.
Bu sana.
Носи что хочешь.
Ne istiyorsan giy.
Носи их.
Gözünde dursun.