English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Ожидая

Ожидая translate Turkish

496 parallel translation
Всю ночь - ожидая - надеясь - молясь
Gece boyunca bekliyor, ümit ediyor, dua ediyor...
2 миллиона 975 тысяч человек собрались на вокзальной площади, ожидая прибытия Бензино Наполони.
2,975,000 Tomanya vatandaşı tren istasyonunda Benzino Napaloni'nin gelişini bekliyor.
Я прожила всю мою жизнь ожидая тебя...
Tüm yaşamımı seni bekleyerek geçirdim.
Все затаили дыхание, ожидая прибытия Лины Ламон и Дона Локвуда.
Herkes nefesini tutmuş.... Lina Lamont ve Don Lockwood'un gelmesini beklemekteler.
Я читаю их в косметическом кабинете или ожидая дантиста, как все.
Şey. kuaförde, dişçide falan beklerken oralardaki dergilere göz atıyorum herkes gibi.
Но вы стоите здесь в похоронных одеждах, как стервятники, ожидая труп!
Yine de cenaze giysilerinizle burada dikilmiş, akbabalar gibi bir başka ceset daha bekliyorsunuz.
Это ужасно! Я умру, ожидая год!
- Birkaç aylığına Polonya'ya gideceğim.
Я не могу перестать думать об этой бедняжке, которая, может прямо сейчас лежит где-нибудь в подвале, ожидая, когда её бросят в печь.
O zavallı kadını düşünmeden edemiyorum belki de şu anda bir kilerde bir yerlerde yatıyor, bir ocağa itilmeğe hazır bir durumda.
Я следила за дорогой, ожидая вас.
Yolu gözetleyip gelmenizi bekliyordum.
Не в силах более жить в нищете, тщетно ожидая смерти, ты решил прервать свою жизнь как надлежит самураю - с помощью харакири.
Sonu gelmeyecek bir yoksulluk içinde yaşamaktansa öylece ölmeyi beklemektense hayatını, samuraya yakışır bir şekilde harakiri yaparak sonlandırmak istiyorsun.
Гумберт Гумберт умер от коронарного тромбоза в тюрьме ожидая суда за убийство Клэра Квилти.
Humbert Humbert, quilty cinayetinden yargılanmayı beklerken hapishanede kalp damarlarının tıkanması sonucu öldü.
Кто бы он ни был, он бы стоял здесь, притворяясь, что ищет деньги, ожидая, когда двое других отступят и отправятся домой.
Bunu yapan her kimse burada bekleyip, parayı bulmaya çalışıyormuş gibi yapmalı. Kalan herkesin bu işten vazgeçip evine dönmesini beklemek zorunda.
Вы перегрузили его работой, давили, ожидая слишком многого.
- Ve senin yanlışın. - Ondan çok şey bekledin.
Мистер президент, высокопочитаемые инспектора, уважаемые члены Сената, принимая индейцев, какие они есть, ожидая...
Sayın Başkan, saygıdeğer misafirler, ve değerli Senato üyeleri, ele geçirdiğim bu yerli...
Там никого не было, и я выкурила сигарету, ожидая его. Но он так и не появился.
Evde kimse yoktu bir sigara yaktım, bekledim, ortalıkta görünmedi.
И тогда я по-настоящему испугался, ожидая очереди.
İşte en çok o zaman korktum. Sıramı beklerken.
Я не могу проводить ночи в одиночестве ожидая Вас.
Gecelerimi yanlız başıma, sizi bekleyerek geçirmek çok zor..
Однако было странно, что товарищ так прогуливается, как бы ожидая кого-то.
Ama bu yoldaşın birini bekler gibi turlaması... garibime gitti.
В один прекрасный солнечный день, когда ученики изнывали, ожидая конца урока, его посетило озарение, которое радикально изменило будущее направление развития астрономии и всего мира.
Güzel bir yaz akşamüstü, öğrencileri dersin bitmesini dörtgözle beklerken, astronomi ve dünyanın geleceğini etkileyecek bir düşünce geldi aklına.
Мне кажется, я теряю свою жизнь, ожидая чего-то.
Hayatımı boşa harcıyorum, çünkü hep bir şey bekliyorum.
Встречая рассветы и провожая закаты, мы прислушивались, ожидая, что произойдёт.
Sabah ve akşam oluyordu.
И это был тот самый человек, который стоял позади меня, ожидая, единственного свидетеля убийства.
Vecinayetin tek tanığını beklerken arkamda duran, aynı kişiydi.
Ожидая товарища, подержать камень в руке.
Elinde sıcak bir taş tutmayı denesene.
Все будни я могу не работать, откладывая дела на выходные. Мы тратим своё время, чего-то ожидая. И, наконец, появляется работа.
Hafta boyunca çalışma fırsatı bulamadığımız birçok gün var.
В тоске рассвета ожидая
Sabahı istiyordum şevkle.
Пока один спал, другой метался между мониторами, ожидая, наблюдая, желая увидеть сон.
Biri uyurken diğerleri ekranlara yapışıyordu. Rüyayı görebilmek için bekliyor, ekranı izliyorlardı.
Никто не был так мил ко мне не ожидая ничего взамен.
Oh, Homer. Hiç bir erkek bana bugüne kadar böyle hoş davranmadı yani anlarsın ya kendi için birşeyler istemeden.
Ожидая возвращения Норы, Учитель сделал ошейник, на котором был написан их адрес.
Nora'nın dönmesini beklerken, Profesör üzerine adresi oyulmuş olan tasmayı hazırladı.
Празднующий каждые полгода одну и ту же вечеринку..... ожидая появления одного и того же почётного гостя.
Altı ayda bir, şeref konuğu hep aynı olan partiye katılmak için.
Мы можем стоять здесь хоть до второго пришествия, ожидая, когда Билли поднимется с кровати.
Billy'nin bu yataktan kalkacağı ana kadar oturup bekleyebiliriz.
Одни из них счастливые, другие грустны. Ожидая увидеть, услышит ли нас судьба.
Bazıları mutlu, bazıları üzgün kaderin bizi duymasını bekliyorum.
Ну тогда пусть мучается ожидая тебя еще час.
Öyleyse onu bir saat bekleterek işkence edersin.
Ожидая Вас, я разговаривала с доктором Эрнандесом.
Beklerken Dr. Hernandez'le biraz lafladık.
Будь я женщиной, я стоял бы на пристани, ожидая прибытия флота.
Bir kadın olsaydım, limanda bir filonun gelmesini beklerdim.
Надеюсь, он не стал жертвой репликатора, ожидая кружку своего любимого рактаджино.
Bunu derken çok sevdiği raktajinolardan biri tarafından buharlaşmamış olduğunu varsayıyorum.
Ожидая своего шанса.
Her zaman ben önemliydim.
Прямо сейчас, ожидая своего часа на краю галактики, Император Зург... разрабатывает секретное оружие... с суперразрушительными возможностями, и собирается уничтожить всю планету!
Şu anda, galaksi'nin bir köşesinde | İmparator Zorg... tüm galaksiyi yok etmek için | gizli bir şekilde... en yıkıcı ve ölümcül | silahlarını hazırlıyor!
Ожидая приговора, больница решила не выплачивать компенсацию за имущество.
"Mahkemede süren davanızın sonucunu beklerken, Gramercy Hastanesi... " şimdilik çalıntı mallarla ilgili şikayette bulunmamaya karar vermiştir.
Три дня я находился под землей в темноте... ожидая приливов.
Yeraltında, karanlıkta tam üç gün gelgitin geçmesini bekledim.
В этот день мы сидели в баре, ожидая начала игры.
- Evet. Maç günü barda oturmuş saatin gelmesini beklerken içeri bir kız girdi.
Нам кажется, что враг находится в гиперпространстве, ожидая последнего приказа к атаке.
Düşmanın üst uzayda son saldırı emrini beklediğini sanıyoruz.
Сказать Оуену "Прости, я была на кладбище с библиотекарем, ожидая пока восстанет вампир, чтобы предотвратить исполнение ужасного пророчества"?
Owen'a "Geciktiğim için üzgünüm. Kütüphaneciyle birlikte mezarlıkta, vampirlerin canlanmasını bekledim. Kehanetin gerçekleşmesini önlemeye çalışıyordum," mu demeliydim?
Убивая, или смешивая кровь, чтобы увеличить свое количество. Ожидая, когда животные вымрут, а Древнейшие вернутся.
Kimilerini öldürüp, türlerinin devamı için kimileriyle kanlarını karıştırarak insan neslinin tükenmesini ve Eskilerin geri dönmesini beklemeye başlamışlar.
Я пришёл сюда, ожидая честных слушаний в демократических традициях.
Buraya demokratik bir ortamda adil bir konuşma yapmak için geldim.
Я держал люк открытым, ожидая их столько, сколько мог... но... время вышло.
Bölmeyi açık tuttum, yapabildiğim kadar bekledim- - ama zaman bitti.
Никогда так не поступал. За 45 лет практики я ни разу не сидел в коридоре, ожидая решения присяжных.
Bunu 45 yıllık hukuk hayatımda hiç yapmamıştım, jürinin kararını koridorda beklememiştim.
А теперь он отправился хихикать над этим к западной части города... ожидая, что я помчусь в Лос Анджелес.
Şimdi de şehrin batı yakasında, yüzündeki o sırıtışla Los Angeles'a bir dahaki kaçışımı bekliyordu.
Они приезжают сюда в поисках чуда, ожидая завести роман, так как в другом месте у них не получается.
Buraya sihir aramak için gelirler..... başka yerde bulamadıkları romansı umarlar.
Неужели я должна состариться, ожидая, пока любящий человек будет со мной?
Benim yanımda olmayacak bir adamı beklerken mi yaşlanayım?
Мы пришли, ожидая предвзятости.
Bu ön yargıları bekleyerek geldik.
Ты просто вывалила это на меня, ожидая, что я приму это. Ну, знаешь что?
Bir anda söyledin ve anında algılamamı bekledin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]