English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Переживаешь

Переживаешь translate Turkish

866 parallel translation
Признайся, ведь ты переживаешь лишь о том, что она найдёт твою коллекцию порнухи.
Dürüst ol, çocuk, seni endişelendiren Nina'nın porno koleksiyonunu bulmasıydı.
ты очень переживаешь.
Olanları duydum. Önemli olan sağlığın.
Переживаешь?
Endişelendin mi?
если захочешь. О чём ты переживаешь? если захочешь.
Ölsen bile tekrar canlanırsın!
О чём ты переживаешь?
Neden korkuyorsun?
- Ты переживаешь? - Что?
- Kalbin kırılmış gibisin.
Ты так добра, что переживаешь за Эшли наравне со мной.
Scarlett, benim kadar senin de Ashley için bu kadar endişelenmen ne kadar da tatlı bir davranış.
А теперь ты переживаешь? Плохо.
Şimdi panikliyor musun?
Мне кажется, ты не особо переживаешь, куда отправиться.
Gittiğin yer pek umurunda değilmiş gibisin.
Переживаешь старые воспоминания, да?
- Eski anıları tazeliyorsun, ha?
О чем ты переживаешь, Филипп?
Niye endişeleniyorsun ki, Phillip?
Ты ни за кого не переживаешь, кроме себя.
Sana dokunmamı bile istemiyor musun artık?
Переживаешь, Ед?
Acı hissediyor musun, Ed?
Ну, что переживаешь?
Neden bu kadar üzülüyosun?
Переживаешь за свои денежки, да?
Paranı istiyorsun değil mi?
Ты переживаешь, что я не кончила?
Ben boşalamadım diye mi üzgünsün?
Я тебя понимаю, но ты зря переживаешь.
NasI hissettigini biIiyorum. Merak etmene gerek yok.
Ты, что всё ещё переживаешь о том, что тогда случилось?
Bunca yıldan sonra hâlâ onunla konuşmamdan korkuyor musun?
Я подумал, что ты, наверное, переживаешь, и хотел, чтобы ты знала, что всё в порядке.
Çok üzüldüğünü düşündüm ve sorun olmadığını söylemek istedim.
Можете себе представить, что остаёшься в веках и каждый день переживаешь те же самые мелочи?
Her gün aynı işe yaramazlığı yaşayarak yüzyıllara tahammül etmek ne demektir, düşünebilir misin?
Я спросил тебя, что происходит и ты сказал что снова переживаешь смерть отца.
Sana ne olduğunu sorduğumda, bana... babanın ölümünü yeniden yaşadığını söyledin.
Ты переживаешь за Африканский фронт?
Afrika cephesiyle ilgili üzüntülü müsün?
а ты всё переживаешь о какой-то ерунде.
Üzerine titreyip üzüleceğin bir ailen olmasaydı bile hiçbir şey için endişelenirdin büyük ihtimal.
Я знаю, ты с большим трудом переживаешь гибель своих друзей.
Sana ve arkadaşlarına neler olduğunu çok iyi biliyorum.
Знаешь, иногда мне кажется, что ты больше переживаешь за Сэла, чем за меня. А я твой родной брат. Ага..
Biliyor musun, bazen Sal'ı benden daha çok düşünüyorsun gibi geliyor, ben senin ağabeyinim.
Я ни разу не видел, что ты переживаешь.
Üstünde hiç etkisi olmadı.
Я не понимаю, почему ты так переживаешь из-за этого парня с пинг-понгом.
Bu pinponcuyla neden uğraşıyorsun bilmiyorum.
Первые два раза ты переживаешь, это очень расстраивает.
İlk seferlerde atlatıyorsun, çok üzücü.
" ы переживаешь что она гул € ет с теми парн € ми... которые хот € т только одного.
Yanlış bir herifle çıkacak diye endişe edersiniz. Aklında tek şey olan bir herif.
Фрэнк, послушай... Я знаю, это прозвучит нелепо... но ты по-прежнему переживаешь по-поводу наших взаимоотношений, это так?
Zor olduğunu biliyorum ama ilişkimiz konusunda hala saplantılı mısın?
- Переживаешь? - Не волнуйся.
- Sinirlimisin, evlat?
Ты переживаешь из-за Сэма.
Sam için üzülüyorsun.
Ты заново переживаешь давно прошедшие года. [Skipped item nr. 153]
Boşa geçirdiği o uzun yaz günlerini anımsıyor, liseli kızları öpüyor.
Чего ты так переживаешь?
Niçin bu kadar üzülüyorsun?
Мам, ну что ты так переживаешь?
Anne, lütfen. Neden takıyorsun?
Мы в жопе, а ты переживаешь из-за ёбаной серёжки?
Başımız belada ve sen küpeni kaybettin diye sızlanıyor musun.
А сейчас ты о чём-нибудь переживаешь?
Şu an bir şey hissediyor musun?
Ой, не надо, ты переживаешь за мою карьеру даже больше чем я.
Sen de kariyerimi benim kadar düşünüyorsun.
Тебя потрясла смерть брата, а теперь ты переживаешь за мужа, и в этом нет ничего удивительного.
Ben de bilmiyorum. Kardeşin öldüğü için üzgündün ve şimdi de kocan hasta olduğu için üzgünsün. Bunda sıra dışı bir şey yok.
Джейсон, я знаю что ты переживаешь за отца.
Jason, baban için endişelendiğini biliyorum.
Ты заботился о нём. Тогда чего ты переживаешь?
O zaman niye endişeleniyorsun?
Ты переживаешь по поводу этой дурацкой игры?
Hâlâ şu yarışma mıdır nedir, onda mısın yoksa? ...
Если ты за нас переживаешь... Ты потому приехал?
Bizim için mi endişeleniyorsun... bunun için mi geldin?
Tы все еще переживаешь из-за этой дряни?
Bu işi çok taktın.
А я не пойму, чего ты так переживаешь.
Seni bu kadar üzen ne bilmiyorum.
Ты всё ещё переживаешь свой позорный провал?
Az önceki çirkin oyunun için üzülüyor musun?
Знаю, но... Ну, разве ты за них не переживаешь?
Biliyorum, ama onlar için üzülmüyor musunuz?
Найлс, ты зря так переживаешь.
- Boş yere endişeleniyorsun Niles.
И ты не переживаешь из-за этого?
Ve bu senin için sorun değil?
Ты переживаешь за три ночи, а я толкую тебе о трех месяцах.
Üç kez yüzünden deliye döndün. Ben burada üç aydan bahsediyorum.
Да что ты так переживаешь из-за своего возраста?
Tatlım, yaşın konusunda neden bu kadar hassassın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]