English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / По пути

По пути translate Turkish

3,089 parallel translation
Мы заскочили в универсам по пути сюда.
Gelirken alışveriş merkezine uğradık.
Фактически, многие ее называют "Скачкой Ревира", поскольку он был первым американцем, кто прокричал : "Британцы идут!" — по пути в Конкорд.
Aslında, Concord'ın içine doğru at sürerken "İngilizler geliyor!" diye bağıran ilk vatansever olduğu için Paul Revere'nin gece yarısı gezintisinden bir çok yerde bahsedilir.
Подкинем тебя по пути.
- Seni giderken bırakırız.
Да без проблем, мне по пути.
Sorun değil yolumun üstü zaten.
Аманда занесла мне ужин в тот вечер по пути на тренировку.
Amanda o akşam bana antrenmanına giderken akşam yemeği getirdi.
Я столкнулась с медсестрой по пути.
Yolda hemşireye ratladım. kolunu biraz hareket ettirebildiğini söyledi.
по пути сюда... не надо.
Örneğin buraya gelirken... Majesteleri, lütfen durun.
Потом в Нашвилле, но только в аэропорту по пути в Финикс.
Sonra Nashville'e gittim. Ama aslında sadece Phoenix aktarması için oradaydım, sayılır mı...
Мейсон по пути туда, Саманта на пути обратно.
Mason'ın hediyeleri şurada, Samantha'nınkiler de şurada.
Слушай, мусор по пути не прихватишь?
Giderken çöpü de atar mısın?
А ты идешь по пути наименьшего сопротивления.
Sen karmaşık sevmezsin, Judd.
- По пути наименьшего сопротивления.
- Ve ben karmaşık sevmem.
Ладно, расскажешь по пути.
Yolda anlatırsın.
О таких новостях не сообщают по пути.
Bu öyle yolda anlatılacak cinsten bir şey değil.
Все начали пялиться на меня, поэтому я ушла, и по пути в общагу, я клянусь, кто-то..
Herkes bana bakıyordu. Ben de çıktım. Yatakhanelere gidiyordum.
Сегодня нам не по пути.
Bugün sizle gelemem.
Габриэлу со мной по пути. Так будет проще.
- Peki, sen bilirsin.
Я знаю, что дорога была не слишком лёгкой и некоторые из вас с радостью выбросили бы меня по пути.
- Yolun tam olarak sorunsuz olmadığını biliyorum ve bazılarınız beni yolda seve seve arabadan atabilirdi.
Мистер Хоук хочет вас видеть, и вы знаете, что нам по пути, так что...
Bay Hawk seni görmek istiyordu ve biz de dedik ki madem yolumuzun üstü...
И постарайся не свалиться по пути в постель.
Ve yatağa gelirken sakın düşeyim deme.
Видите ли, Тесей пообещал отцу, что если одолеет Минотавра, то поднимет на корабле белый парус в честь этого, но его так переполняли эмоции по пути домой, что позабыв обо всём, он шёл с тем же чёрным парусом, с которым отчаливал.
Theseus, Minotor'u mağlup ederse, bir haraç olarak....... gemisine beyaz yelken çekeceğine dair babasına söz vermiş. Ama eve dönmek için heyecanlı olan Theseus, beyaz yelken açmayı unutup, daha önceki siyah yelkeniyle denize açılmıştır.
Верить в жизнь с любовью, идти по пути чести, служить в свете истины.
Sevginin yaşamına inanmak için... Şeref yolunda yürümek için... Gerçeğin aydınlığının hizmetinde olmak için.
- Да. Сбила оленя по пути сюда.
Yolda arabama geyik çarptı.
Ты едешь туда, куда еду я ; делаешь, что я говорю ; делаешь домашнюю работу по пути, но самое важное - ты меня не раздражаешь.
Nereye gidersem geleceksin, ne dersem yapacaksın ödevleri yolumuzun üstünde bir yerde halledeceksin ve en önemlisi beni rahatsız etmeyeceksin.
Мы можем... Поговори обо все по пути.
Biz ancak yürürken konuşabiliriz.
Может, цель у нас и общая, но мне с вами никак не по пути.
Aynı şeyin peşinde olabiliriz ama siz istediğinize ulaşın diye aynı yoldan ilerlemeyeceğim.
Займи пост в коридоре по пути к моргу, хорошо?
Morga giden koridorda görev almanı istiyorum, tamam mı?
- Я пойду по пути красоты.
Kendi yolumu bir şekilde çizmeliyim.
Я потеряла эту ленту по пути к замку.
Buraya gelirken kaybettiğim kuşak bu.
Мы по пути домой заскочили в клуб.
Eve dönerken bir kulübe uğradık.
Я должна обо всем думать? По пути гараж-магазин.
- Yolun üzerinde istasyon var.
Я вырубил его на заправке по пути из Лос-Анджелеса.
- Ne? ... Los Angeles'dan gelirken benzinlikte onu yakaladığımdan beri.
Ну, умница! Поехали, по пути поищем номер службы поддержки.
Hadi arabadan arayalım, bak bakalım servis numarası orada mı?
Нам по пути
Günaydın Ray.
"Рабов выбрасывают за борт, мертвые и умирающие - надвигается Тайфун", которое я имею честь созерцать каждое утро по пути на мой скудный завтрак
"Tayfun Gelirken Güverteden Atlayan Köleciler, Ölmüşler ve Ölmekte Olanlar" ki her sabah tatsız kahvaltıma giderken kendisiyle selamlaşma şansına sahibim.
Мне было по пути, поэтому я согласился.
Sonuçta benim rotamın üzerinde, yani tamam dedim.
Да, мне с этим не по пути.
Bu konuda içim rahat değil.
Прихватите новые ноты по пути.
Çıkarken yeni listeyi de alın.
Обсудим по пути?
Yürüyerek devam edelim mi?
Тут по пути.
Yolun üstünde.
Местечко по пути
Daha hoş bir diyar
Но если мы пойдем по официальному пути то вряд ли сохраним секретность.
Ama bunu resmi yollardan haletmeye çalışırsak,... bunu gizli tutmanın çok zor olacağını anladım.
Когда на город опускается ночь, он становится Киники, бродит по улицам и пожирает того, кто встретится ему на пути.
Gece olduğunda bir Kynikoi'ye dönüşüyor. Sokaklara çıkıyor ve yoluna çıkan herkesi yiyor.
Тем не менее, бот без второго протокола смог пройти по тому же пути в течение нескольких недель. Потому что ваш драгоценный мозг имеет ограничения.
Buna karşın, ikinci kaidesi olmayan bir ünite aynı yolu sadece birkaç haftada kat edebilir.
Я еду по этому пути.
Bu yönden gidiyorum.
Это было сражение право пойти по другому пути.
Az kalsın farklı bir yola doğru batacaktın.
По-пути домой, купец боролся с ветром, холодом и печалью.
Eve dönüş yolunda, tüccar ayaz, soğuk ve hüzünle bitap düşmüş.
Мы все движемся по своему пути.
Biz yol boyunca tüm gezi kadar.
Сотни миль, часть пути по замёрзшему океану.
Donmuş okyanusun üzerinde, yüzlerce kilometre uzakta.
Но ты, похоже, пошёл вслед за ним по тому же самому пути.
Ama sen de Delarue'ın yolundan gidiyorsun sanki.
И по выходным всё совсем плохо, они пути ремонтируют.
Hafta sonu olması daha kötü. Onarım çalışmaları oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]