Повезло translate Turkish

повезло вашей будущей девушке.

Kas fışkıran adam mı? Müstakbel sevgilin pek şanslı.

Ему очень повезло с поездом.

Tren konusunda çok şanslıydı.

Вам очень повезло, что вы здесь.

Burada oldugun icin cok sanslisin.

Все не так плохо. Учитывая то, что я спас вам жизнь, думаю, это приемлемо. Вам повезло, что вы здесь, вообще-то.

Basitce, bir sekilde hayatini kurtardim olarak dusunebilirsin.

Им не так повезло, как вам.

- Senin kadar sansli degillerdi.

Мишель очень повезло.

Michelle çok şanslı bir kız.

Нам повезло с Суперменом.

Superman'de şanslıydık.

Тебе повезло.

Şanslı adamsın.

Но тебе повезло.

Fakat şanslısın.

Нам повезло.

Şanslıydık.

Этому мальчику крупно повезло, что ты будешь его мамой.

Bu çocuk, senin gibi bir anneye sahip olduğu için dünyanın en şanslı erkeği.

Да, мужик, мне повезло.

Ben çok şanslıydım.

Вам повезло остаться в живых.

'S sorte de estar vivo.

Детям так повезло с тобой.

Çocuklar sana sahip oldukları için çok şanslılar.

Если вам повезло иметь внуков.

O şansı elde ettiyseniz.

Тебе повезло, ты убил глупого.

Şanlısın ve aptal birini öldürmüşsün.

Какое-то время я пытался пойти по стопам Пако, я бы мог сказать, что мне не повезло...

Bir süre, Paco'nun ayak izlerini takip etmeye çalıştım. Sanırım şanssızdım.

Мне сегодня крупно повезло в картах.

Bugün iskambilde epey ballıydım.

Я не понимал, как мне повезло.

Ne kadar şanslı olduğumu fark etmedim.

- Не повезло.

- Kötü şanstı.

Я всю жизнь понимал, что мне повезло, только когда момент был упущен.

Tüm hayatım boyunca talihimin, sadece elimden kayıp gidince farkına vardım.

Нам повезло, у нас есть щедрые спонсоры.

Şanslıyız ki çok cömert, gizli olarak bağışta bulunan kimselerimiz var.

Тебе повезло, что не стал со мной спорить. Я его раскусил.

Herifin profili buna uyduğu için benimle bahse girmediğin iyi olmuş dostum.

Тебе повезло. Нет воспоминаний - нет проблем.

Anıların olmadığı için şanslısın.

Да уж, повезло так повезло.

Çok ballıyım!

Как вам повезло.

Ne kadar da şanslısınız.

Повезло, что боги одарят нас новым царём на нашем же веку.

Tanrılar bize yaşarken yeni bir kral vereceği için şanşlıyız.

Вот так понимаешь, как нам повезло.

İnsana ne kadar şanslı olduğunu hatırlatıyor.

Тогда тебе повезло. Они все там.

Şanslı günündesin, bu taraftan.

Как же вам повезло.

Bugün bahtınız pek açık, Zamansız gelen!

Здоровеньки-приветы, малые шакалы, Не повезло только вам, а не мне

Sizi küçük köpekler! Bu sizin talihiniz ve hiçbiri bana ait değil...

Не повезло только вам, а не мне

Bu sizin talihiniz ve hiçbiri bana ait değil...

Повезло вам.

Şanslı adamsın.

" наешь, а тебе повезло.

Şanslısın.

- Да. Повезло.

Şanslısın.

Слушай, нам так повезло.

Çok şanslıyız.

Тебе очень повезло.

Şanslı bir erkeksin.

Почти столь же волшебной. Мне очень повезло. Блаженные сестры милосердия ДЕТСКИЙ ПРИЮТ

Seçkin, çok güzel bir yatılı okula katılabilecek kadar şanslıydım.

Мне повезло, что я встретила тебя.

Seni bulduğum için şanslıyım.

Помню, мелькнула мысль : "Как же мне повезло".

"Ne şanslı bir adamım." diye düşündüğümü hatırlıyorum.

Мне очень повезло.

Çok şanslıyım.

Мерритт, я очень очень-очень-очень сожалею, что тебе так не повезло с учеником.

Merritt çok, çok, çok özür dilerim ama gözbebeğinin durumu içler acısı!

Повезло тебе, что ты милый

Hem şanslı hem de tatlısın.

Не повезло, мутанты!

Üzgünüm mutantlar!

Париж. Повезло тебе.

- Harika bir şehir.

Потом узнал, что она жива. Да, с Пегги мне повезло.

Yaşadığını öğrendiğimde ise onu tanıdığım için şanslıyım demiştim.

Мне... мне повезло.

Şanslıydım.

- Тогда тебе не повезло.

- Dua et ki yorulmasın.

Именно, тебе повезло.

Yaşadığına şükret.

Повезло же тебе.

Sen şanssız olansın.

Иешуа повезло.

O şanslıydı.