Прошёл translate Turkish
5,756 parallel translation
Как прошёл ужин?
Yemek nasıldı?
Ты прошёл через аллею бед.
Sorunlu alandan geçtin.
Нейрохирург будет через пятнадцать минут. - Приступ прошёл.
Beyin cerrahı 15 dakikalığına çıkmış.
Он прошёл мимо меня.
Tam yanımdan geçti gitti.
То, через что ты прошёл, травмировало тебя.
Başına travmatik olaylar gelmiş.
Как прошёл день?
- Günün nasıldı?
А как прошёл твой день?
Günün nasıldı?
Дули прошёл весь путь до Нюрнберга, чтобы поговорить с нацистом, а ты требуешь работать с бомжем, что ты подобрал на улице.
Dooley bir Nazi'yi sorgulamak için ta Nürnberg'e gitti sen hâlâ sokakta bulduğun adamla uğraşıyorsun.
Ты прошёл. Всю свою жизнь.
Bütün hayatın boyunca.
- Как прошёл твой день?
- Senin günün nasıldı?
Он упомянул тебя, сказал, что не намерен причинять тебе вред, из-за того, через что ты прошёл...
Senden bahsetti, seni incitmek gibi bir isteği olmadığından yaşadıklarından dolayı.
Прошёл год.
Bir yıl oldu artık.
Кто бы ни заложил бомбы, он прошёл охрану и заложил заряды здесь, здесь и здесь, под опорными балками.
Bombaları yerleştiren her kimse güvenliği geçip bombaları buraya, buraya ve buraya yerleştirdi. Böylece taşıyıcı kirişler yıkıldı.
Вижу, синяк под глазом почти прошёл.
Gözün çok sağlıklı ve güzel görünüyor.
Прошел мимо Младшего.
Junior'ı fark etti.
Как день прошел?
Günün iyi geçti mi?
Я прошел, верх моего класса.
Kabul ettiler. Listede birinciyim!
Хорошо, я почти прошёл.
Tamam, neredeyse oldu.
Год прошёл.
- Bir sene oldu.
Прошел слух о его интрижках.
Davranışları, gönül işleri konusunda söylentiler var.
Ты прошел долгий путь.
Uzun bir yoldan gelmişsiniz.
Ты прошел тщательную проверку, перед присоединением к моей команде.
Ekibime katıldığında çok sıkı testlerden geçtin.
Он не прошел еще через туман.
Henüz dumanı görmedi ama.
Как прошел вечер, Сью?
- Peki senin gecen nasıl geçti Sue?
Миссис Иствуд, прошел год с тех пор, когда убили Линду.
Bayan Eastwood şu günlerde Lynda'nın cinayeti üzerinden bir sene zaman geçti.
Знаю, ты через многое прошел, но нам ты можешь верить.
Başından çok şey geçti biliyorum ama bize güvenebilirsin.
Хотелось бы, что бы ужин прошел хорошо.
Bu akşam yemeğinin başarıya ulaşmasını istiyorum.
Крайний срок прошел 24 ч назад.
Teslim süresi 24 saat önceydi.
Если бы кто-нибудь хотел прошел за ним, на видео он бы не появился.
Eğer birisi arkasından dolaşsa, kamerada görünmezdi değil mi?
Только что прошел дождь.
Yağmur yeni yağmış.
А, министр обороны, Мош Кругман, только что прошел с Райделл.
Moshe Krugman, Savunma Bakanı Biraz önce Ridell'le yürüyordu.
- Я прошел весь этот путь, прежде чем нашел Пиппу.
- Pippa'yı bulmadan hemen önce burada yürüyordum.
Как прошел суд?
Duruşma nasıldı?
Тот момент прошел.
O an geçti artık.
Должен быть поссать для теста. Его тоже прошел.
İdrar testine girmem gerekiyordu.
Уже год прошел, Джес.
Bir yıl oldu Jess.
Этот кто-то прошел через твою охрану.
O biri, senin güvenik ekibini atlattı.
Два дня назад я прошел за тобой до ресторана.
İki gün önce seni bir restorana kadar izledim.
Как прошел твой день?
Günün nasıldı?
- Как прошел ваш день?
- Gününüz nasıldı?
Он хотел, чтобы аукцион прошел пораньше.
Yakın zamanda açılmasını istediği bir müzayede vardı.
Сигнал прошел через рандомизирующую ботсеть, которую мы отследили в обратном порядке.
Rastgele bir bilgisayarla, yeniden kontrol edip doğruladık.
Нравится вам это или нет, но век анонимности прошел.
Hoşuna gitsin yada gitmesin bilgisizlik devri kapandı.
Я помню через что ты прошел, а ведь это преступление произошло примерно в то же время.
Neler yaşadığını hatırlıyorum ve bu suçtan çok da sonra değildi.
Полковник СВР, прошел протезирование колена в Канаде 14 лет назад.
SVR Albayı. 14 yıl önce Kanada'da görevliyken dizinden ameliyat olmuş.
Я прошел в эти двери в поисках безопасного места.
Güvenli bir yerde olmak için bu kapıdan girdim.
Уже 10 минут как прошел срок, который дал резидент.
Rezident'in verdiği süreyi 10 dakika önce aştınız.
Я прошел проверку, и... был признан непригодным для будущей кампании.
Emekli edildim ve gelecekteki adaylık ekibi için uygunsuz bulundum.
У меня слишком мутное прошлое, чтобы он прошел выборы.
Onun yanında devam etmek için çok fazla yüküm vardı.
- Прошел маршем до Парижа и взял его.
- Paris'e doğru harekete geçmiş ve orayı ele geçirmiş.
Можно сказать - день прошел зря, если я не связанна веревкой спасая твоих друзей.
Öyle bir gün düşün ki arkadaşlarından birini kurtarmaya çalışmıyorum.