English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Скрип

Скрип translate Turkish

90 parallel translation
Твой карандаш, Флора, издает очень противный скрип.
Kalemin çok kötü gıcırdıyor Flora.
Нет, это скрип идущих сюда ботинок.
Gıcırdayan ayakkabılar yaklaşıyor.
Эй. Скрип затих.
Ayakkabı gıcırtısı kesildi.
Вот откуда скрип на тихом ходу.
- Bu şu zırıltıyı açıklıyor.
- ( скрип кафедры ) - Ужасно.
Berbat.
Скрип-скрип-скрип.
Kazı, kazı, kazı.
Скрип...
Gıcırt.
- ( скрип двери )... насколько важна эта идея?
Şiirin amacı, ne derece önemlidir?
И вдругя усльшал скрип - ужасньй звук, раздающийся из недр земли.
Sonra birden bire bir ses duydum çok derinlerden toprağın içinden geliyor gibiydi.
Боже, мы так близко, что услышим скрип зубов, когда они будут ставить заслон.
Tanrım. Öyle yakınız ki, dişlerinin birbirine çarpmasını duyacağız.
Что издает такой неимоверно раздражающий скрип?
Bu feci gürültü nereden geliyor?
[Скрип пружин]
[GICIRDAMA SESLERİ]
"ћолода € девушка... " сидела, почти не шевел € сь, в исповедальне... " — луша €, как скрип € т ботинки ее отца...
" Genç kız günah çıkarma odasında oturduğu yerden babasının botlarının kilisenin eski merdivenlerinde çıkardığı tebeşire benzer sesleri dinledi.
Королю надоел твой кашель и скрип.
Kral, hırıltılarından ve salyalarından usandı.
У велика был такой скрип в цепи... который меня очень раздражал.
Sonra zincirinden bir gıcırtı gelmeye başladı. Çok rahatsız edici bir sesti.
Я только и слышал этот скрип всю поездку.
Bütün yol boyunca o gıcırtıyı dinliyordum.
А этот скрип... становился все громче.
Bu gıcırtı gittikçe daha faza ses çıkarmaya başladı.
Его скрип раздражал Фрейзера.
Gıcırtı Frasier'ı deli ediyor.
Будет только скрип моей видеокамеры. - Что?
Sadece kameranın sesini duyacaksın.
СКРИП - Слышал?
Duymadın mı?
СКРИП - Смотри.
Gördün mü?
Скрип-скрип!
Hart hart, gacır gucur.
- Уж не скрип ли это старой телеги, которая выглядит так, будто она была в Ноевом ковчеге? - Да.
Bu duyduğum Nuh'un gemisinden kalmış gibi görünen külüstür bir vagonun sesi mi?
( громкий стук, скрип металла )
Özür dilerim efendim, tekrarlanmayacak.
Следующее, что мы услышали, это был скрип тормозов.
Sonra fren sesini duyduk.
скрип метала, и прутья с тонкими узорами.
Eflatuni metal kavanozlar... Uçları lekeli çubuklar...
У твоей подружки, не обращай внимания на стоны и скрип.
Neredesin? Kız arkadaşının evindeyim. İnleme ve gıcırtılara aldırma.
Послушайте-ка только этот скрип карандашных огрызков.
Kalemlerin çıkardığı şu sese bir bakın.
Ты слышишь скрип снега, и кажется, что кто-то идёт за тобой, но это всего лишь снег.
Buz çatırtılarını duyabiliyorsunuz. Bu da sanki arkanızda biri yürüyormuş gibidir ama sadece buzun sesidir.
И этот скрип так волнует, потому что здесь мы вообще-то в океане.
İşte buz gerilimin oluşturduğu çatlağın sürekli ilerleyişidir. Çünkü şu an tam okyanus üzerindeyiz.
Этот скрип похож на звук, который издают диванные пружины, сгибаясь от танца любви.
Ne...? Bu sesler, aşka ihanetin kanepede olduğunu söylüyor sanki!
И только скрип твоих мозгов в диссонансе с остальными. С тех самых пор, как ты въехал сюда на своем большом Хайдовском коне.
Sadece senin dişlilerin koca Hyde atının üstünde geldiğinden beri... geri kalanımızla uyumsuz hareket ediyor.
[Скрип] ты выглядишь... ну... подругому щеночек.
Tuhaf bir şekilde... değişik görünüyorsun ahbap.
Я слышал скрип твоих шагов.
Henüz gıcırdadığını duydum.
Скрип кровати еще не значит, что они занимаются сексом.
Yatağın gıcırdaması otomatikman seks yapıyorlar anlamına gelmez.
Сядьте Это был всего лишь скрип
- Yok bir şey, sadece bir sıyırık.
Скрип двери - и музыка вылетает из головы.
Sanki bir kapı açılır ve işte o an müzik oradadır.
Слышишь скрип колёс времени?
Kulak ver. Zaman yaklaşıyor.
И следующим звуком, который я хочу услышать, должен быть скрип твоего карандаша по бумаге.
Sonra duymak istediğim şey, kağıdın üzerindeki kaleminin hareket sesi olacak.
Я слышал слабый скрип.
Hafif bir ses duydum.
Э-э... скрип как-будто куст скребется о дверь или как скребется убийца в шапочке для душа?
Sanki birisi kapıya çalı-çırpı sürtüyormuş gibi mi yoksa "duş başlığı katili" gıcırtısı gibi mi?
( скрип тормозов ) Это Эрл!
Bu Earl!
Скрип сводит меня с ума.
Bu gıcırtı beni deli ediyor.
Мы слушали скрип 15 минут.
15 dakikadır çatırtı sesi alıyoruz..
П этот... скрип совести..... это ложь.
Şimdi bu küçük vicdan kırıntısı yalandan başka bir şey değil.
[скрип обуви]
Evet, enzimleri şimdiden normal seviyeye ulaşmaya başladı.
Меня не раздражает скрип, м-р Ми.
Gıcırdayan penceremden memnunum Bay Mee.
Как только нарушитель зайдет на нашу землю, Каждый гребаный... ( скрип )
Ne zaman topraklarımıza birinin girmesine izin versek, nerede işe yaramaz...
А когда вы придёте ко мне перекусить - я обеспечу вас лучшими местами. Не те, которые делают "шать-скрип-шать".
Ayrıca burada yemek yediğinde en güzel masada oturacaksın.
[Скрип двери] Боже.
Oh, Aman Tanrım!
[скрип тормозов] ГОЛОС ДОКТОРА : Умерли два грудных ребенка и женщина.
Uykusunda ölen iki bebek ile bir kadın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]