English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Слухи ходят

Слухи ходят translate Turkish

864 parallel translation
Слухи ходят.
Son bir kaç haftadır caddeden sesler duyuyorum.
Откуда мистер Кусанаги берет всю эту информацию? Ходят слухи, что этот торговец - не единственный, кто таинственно исчез.
"Loch Ness Canavarı gibi" lafına bakılırsa, yani o gerçekte var ve dehşet verici demek istiyorsun, öyleyse evet o Loch Ness Canavarı gibi.
Ходят слухи, что "Зиггурат" на самом деле военный завод.
Ziggurat'ın askeri bir tesis olduğuna dair söylentiler var.
Кстати, ходят слухи... что в России плохо с прачечными. Нужно ли брать с собой полотенце?
Kendi havlularımızı götürmemiz gerekir mi?
Ходят слухи, что Гинкель собирается вернуть права евреям.
Hynkel'in Yahudilere haklarını geri vereceği söylentileri varmış, dostum.
Дорогой Гарри, ходят слухи...
Harry, ihtiyar delikanlı, çeşitli dedikodular
Но ходят слухи, что за то, что вы делаете,... ссылают на Остров Дьявола.
Ama rivayete göre bu yaptığınızı yapanlar, Şeytan Adası'na... kapatılıyormuş.
- Джордж, в городе ходят слухи, что вы закрыли двери.
George, Potter arıyor. - Alo?
Ходят слухи, что Мэйра меняют на Брайна.
Mair'in gidip Brine'in geleceğine dair söylentiler var.
Ходят слухи, она встала между Вами и Питером.
Dedikodular yayıldı bile onun seninle Peter arasına girdiğine dair.
Ходят упорные слухи о том, что её состояние вызывает опасения. Правительство и подданные её страны волнуются.
Söylentiler, durumunun ciddi olabileceği yönünde, bu da ülkesindeki insanlar için korku ve endişe yaratıyor.
Кстати, доктор, ходят слухи, что огнестрельное оружие не причиняет ему вреда.
Bu arada... yaratığa mermi işlemediği söyleniyor.
Начинают ходить слухи. - Ну и пусть себе ходят.
- İnsanlar konuşmaya başlıyorlar.
Прости, что пришёл поздравить тебя одним из последних, но в лагере ходят слухи, пленники будут распяты на крестах.
Sizi tebrik etmekte sona kaldığım için beni bağışlayın, Asaletmeab. Kampta esirlerin çarmıha gerileceği yolunda... çirkin bir söylenti dolaşıyor.
И ходят слухи, что сегодня суду... защитой будет представлен новый свидетель.
Söylentiye göre, mahkeme bugün toplandığında, savunma, sürpriz bir tanık çağıracak.
Мне жаль, но ходят слухи.
Özür dilerim, lakin bir dedikodu dolaşıyordu.
Ходят слухи, у тебя был посетитель.
Söylentilere göre birisi ziyaretine gelmiş.
Не кто-то конкретный, просто ходят слухи.
Belli birileri değil, ama söylentiler dolaşıyor.
Ходят слухи которые нельзя передавать Марте, а то она начнет брызгать слюной что Старику, ее отцу больше двухсот лет!
Kimi dedikodular var Martha'nın kulağına gitmemeli ağzından köpükler saçar çünkü Yaşlı Adam, babası ikiyüz yaşından büyükmüş.
Ходят слухи, что Бонни и Клайд где-то недалеко.
Bonnie ve Clyde'ın hemen kentin dışında saklandığı söylentisi var.
Ходят слухи о каких-то странных сигналах на подпространственных каналах.
Altuzay kanallarından bazı şeyler duyulduğuna dair söylenti var.
Совсем другие ходят слухи.
Etraftaki söylentiler farklı gözüküyor.
Ходят слухи о забастовке.
Grev soylentileri var.
Ходят слухи, что требования будут удовлетворены.
Soylentilere gore onlarin istekleri karsilanacak.
- Да так, слухи по местечку ходят.
Şey... Kasabada bazı rivayetler dolaşıyor.
В городе ходят слухи.
- Evet, bütün şehir öyle diyor.
Уже ходят слухи, что Фрэнк не берет денег.
Parayı almama şansın zaten yok.
Комиссар, ходят слухи, что количество уличных преступлений сократилось с тех пор, как виджиланте начал свою охоту.
Cinayetlerin basında yer bulmasıyla suç oranının azaldığı doğru mu?
В Риме ходят слухи, но...
Roma'daki söylenti, bu.
Ходят слухи, что дон едет на встречу с Наполеоном.
Duyduğuma göre Don, Napolyon'u görmeye gidiyormuş.
Я просто задал Вам вопрос. Ну, ходят слухи, что пока он был там, он расследовал дело Кеннеди.
Dedikodulara göre bir süredir Kennedy'i araştırıyordu.
Не мне. Но ходят слухи.
Oh, bana değil fakat dedikodu çevreye yayıldı.
К тому же ходят слухи, что ты живешь с одной дикаркой.
Ve zalim bir fahişeyle yaşadığında anlatılıyor.
Оказывается, кругом ходят слухи, что я твой отец. Эй!
Bütün kasabanın, benim, senin baban olduğumu söylediğini duydum.
Ходят слухи, что преступники вооружены и очень опасны.
Şüphelilerin silahlı ve tehlikeli olduklarına ilişkin söylentiler var.
Я знаю, что в Марселе ходят слухи, что торговый дом Морреля может оказаться несостоятельным, но как только мой корабль "Фараон" зайдет в порт...
Morrel ve Oğlunun borçlarını ödemeye güçlerinin yetmediği söylentisini biliyorum. Ama Firavun gemisinin geldiği... duyrulur duyrulmaz...
Ходят слухи, что судовладелец Моррель ни разу не потерял ни одного члена экипажа, правда?
Söylentiye göre hiç bir tayfanızı kaybetmemişsiniz. Bu doğru mu?
Ходят слухи, что он застрелился.
Onun kendisini kafasından vurduğunu duydum.
Ходят слухи, что его дружки тебя ищут.
- Nedir? Arkadaşları intikam için seni arıyorlarmış.
Наш лазутчик донес, что ходят слухи, будто его пристрелили.
Casuslarımızın aktardığına göre, vurulduğu söylentisi var.
Просто ходят какие-то слухи
Bu aralar çok tuhaf şeyler duyuyoruz.
Обо мне 2 года ходят разные слухи.
İki yıldır benimle ilgili hiçbirşey yazmadılar.
Ходят слухи, что король хочет выбрать принца Гарри.
Kral Prens Harry'yi seçmek istiyormuş. Öyle mi?
Ходят слухи, что это будет... самый большой на сегодняшний день сбор членов нацистской партии.
Söylentilere göre bu Nazilerin... en yüksek katılımlı toplantısı olacaktır.
Ходят странные слухи о нашем бароне и его кроткой жене
Baron ve karısı hakkında ilginç söylentiler var.
Ходят слухи что у вас неприятности с ваши новым маленьким другом.
Söylentiye göre yeni küçük arkadaşınla başın beladaymış.
Ходят слухи, что ты стала лесбиянкой.
Lezbiyen oldugun dedikodulari dogru mu?
Ходят слухи, что Гарри попивал бурбон с Клаусом Барби.
Sözün kısası, Harry o zamanlar viskisini, Klaus Barbie'yle yudumluyordu.
- Ходят слухи...
- Piramit Madeni'ni içinde...
В городе уже ходят такие слухи.
Bugün, kasabanın her yerinde bu dedikodu dolaşıyor.
В Вашингтоне ходят слухи, что JFK заключил тайную сделку с русским премьером Хрущевым, и обещал не вторгаться на Кубу в обмен на то, что русские отзовут свои боеголовки.
Washington'da söylentiler aldı yürüdü.. JFK, Rus Genel Sekreteri Kruşçev'le... gizli bir anlaşma yapmıştı. Rusların füzelerini çekmelerine karşılık o da Küba'yı işgal etmeyecekti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]