Сожалею translate Turkish

Я искренне сожалею о некоторых финансовых решениях, которые я приняла.

Yakın geçmişte almış olduğum bazı finansal kararlardan dolayı derin bir pişmanlık duyuyorum.

Я очень сожалею.

Çok üzgünüm.

Сожалею ли я?

Peki, pişman mıyım?

Сожалею о твоей потере.

Kaybınız için gerçekten üzgünüm.

Послушай, я правда сожалею.

Beni dinle, sana üzgün olduğumu söylüyorum.

Хотел, чтобы ты знал, как я сожалею насчёт твоего отца.

Baban için ne kadar üzgün olduğumu bilmeni istedim.

- Сожалею о твоём отце.

- Babana üzüldüm.

Я хотел сказать, что сожалею насчёт твоего отца... и всё.

Baban konusunda ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim. Hepsi bu kadar.

Сожалею, тётушка.

Üzgünüm teyze.

Сожалею, что прерываю, миссис Абано. У меня к вам несколько вопросов.

Rahatsız ettiğimiz için kusura bakmayın bayan Abano ama birkaç sorumuz daha olacak.

Те, которые запомнились, о которых я сожалею, - это ошибки, сделанные из страха.

Unutmadığım, pişman olduğum şeyler korktuğum için yaptığım şeylerdi.

Я сожалею о Роуз.

- Rose için üzgünüm.

Я не сожалею о том, что сказал прошлым вечером.

Dün akşam söylediklerimden pişman değilim.

Я сожалею, что не сказал это раньше.

Daha erken söylemediğime pişmanım.

"Ваша честь, я очень, очень сожалею и никогда не поступлю так снова".

"Sayın Yargıç, çok pişmanım. Bir daha asla yapmayacağım."

И я сожалею, если это действительно так, но мой клиент этого не делал.

Öyle bir durumdalarsa çok üzülürüm ama müvekkilimle ilgisi yok.

Сожалею о вашем горе, мэм.

Sıkıntınız için üzgünüm, hanımefendi.

Сожалею по поводу денег.

Paran için kusura bakma.

Шериф, я знаю, что он убил одного из ваших и я об этом сожалею.

Şerif, biliyorum bu adam sizden birini öldürdü. Bu yüzden ılıman davranıyorum.

Сожалею о твоей утрате.

Başın sağ olsun.

Сожалею о твоей потере.

Çok üzüldüm.

И сожалею. Но нам нужны люди и припасы, а Русе Болтон — Хранитель Севера.

Özür dilerim ama bize adam ve erzak lazım.

— Я сожалею! Сожалею!

- Özür dilerim, özür dilerim!

Сожалею обо всём.

Her şey için üzgünüm.

И — сожалею, но я не принимаю к оплате талоны Сперри и Хатчинсона.

Ayrıca kusura bakmazsanız, eski pul kabul etmediğimi de söyleyeyim.

Я ужасно сожалею.

- Çok üzgünüm.

Разве я не сказал, что сожалею?

- O kadar konuşmadım.

- Послушай, я сожалею.

- Bak üzgünüm, tamam mı?

Бен, я сожалею о произошедшем. Просто...

Ben, olanlar için üzgünüm ben sadece...

Я сожалею о вашей потере, м-р Новак.

Başınız sağ olsun Bay Novack.

Да. Я сожалею...

Evet kusura bakmayın...

Я... знаешь я сожалею об этом, Дейзи.

- Evet, ben, şey onun için çok üzgünüm Daisy.

Я искренне сожалею.

Size en derin üzüntümü sunmak istiyorum.

Я сожалею, что призывал несовершеннолетних к нетрадиционным сексуальным отношениям.

İnsanları alışılmadık cinsel yaklaşımlara maruz bırakmadaki rolümden pişmanlık duyuyorum.

Сожалею, лорд Паллас, стрела попала ему в грудь.

Üzgünüm, Lord Pallas. Göğsüne bir ok yedi.

Я очень сожалею.

Reddediyorum.

Сожалею насчёт твоего брата.

Ağabeyin için üzgünüm.

- Сожалею.

- Üzgünüm.

Я сожалею, что это мне приходится говорить тебе об этом, мама.

Bunu sana söyleyenin ben olduğum için üzgünüm anne.

Сожалею, Джон, но кусочки сходятся.

Üzgünüm John ama parçalar yerine oturuyor.

Знаешь, Луис, должен признать, я уже почти сожалею о телефонном приколе.

Bak, şunu söylemeliyim, Louis, Neredeyse eşek şakasından ötürü kötü hissedeceğim

Сожалею.

Üzgünüm.

Нет, я очень сожалею обо всём, что произошло.

Hayır. Başına gelen her şey için çok üzgünüm.

Я... я сожалею, сэр.'Ээ никогда не сказал мне, что я не должен смотреть.

Özür dilerim efendim. Bakma dememiştiniz.

- Я не могу. Сожалею.

- Yapamam, üzgünüm.

Сожалею о вашем сыне.

- Oğlunuz için üzgünüm.

Я сожалею, Тед.

Çok üzgünüm, Ted.

Что же, я сожалею.

Veya birazdan değil, ne zaman biri beni ararsa.

Нет, сожалею.

- Özür dilerim görmedim.

Ваша честь, я очень, очень сожалею и никогда не поступлю так снова.

Bir daha asla yapmayacağım.

Я сожалею о твоем отце, Лео.

Ben de öyle.