Улыбка translate Turkish
1,104 parallel translation
Улыбка Николая.
- Romanov gözleri. - Nikolas'ın gülümseyişi.
У вас милая улыбка, Бэкки.
- Çok güzel gülüyorsun, Becky.
Если бы я этого не сделал... Я мог бы сейчас быть в постели с прекрасной женщиной. Чья улыбка дает желание жить.
Söylememiş olsaydım gülümsetebildiğin anda, sana hayat verebilecek bir kadınla tam şu anda yatakta olabilirdim.
Эта улыбка меня доконает.
Bu gülümseme beni öldürecek.
Полная свобода и постоянная улыбка на лице.
Tam bir özgürlük ve uzun, köpüklü banyolar.
Сначала просто улыбка, потом смех...
Önce gülümseme... Sonra da kahkaha.
Небольшая улыбка, небольшой вдох.
Beni koklamasına izin vereceğim. Minik bir koklama.
Ему нужно было только доброе слово или улыбка а все, что я дала ему за последние два года, было только огорчение.
Tek istediği güzel bir söz veya bir gülümsemeydi ama ben ona iki yıl boyunca ıstıraptan başka bir şey vermedim.
На ней его глаза, волосы и очаровательная улыбка. Эй, эй, расслабься, Вилл.
Gözlerinin, saçlarının, sevimli gülümsemesinin olduğu yer.
У тебя самая милая улыбка, которую я когда-либо видел.
Şimdiye kadar gördüğüm en tatlı tebessüm seninki.
- Посмотрите, какая улыбка.
Şu gülüşe bak, şuna bakın.
Вот этот момент, когда улыбка более всего эффективна - когда ты расстроен.
Gülümsemenin en etkili olacağı an bu. Üzgün olduğun zaman.
- У меня сияющая улыбка...
Aydınlık bir gülüşüm var.
- Поэтому я и не улыбаюсь всё время... - Моя улыбка очень заразительна.
Yalnızca ortalıkta her zaman gülümseyerek dolanmadığım için bunu söylüyorsun.
А я думаю, что это была твоя улыбка.
- Bence senin gülümsemen yüzündendi.
Такая опасная улыбка.
Ne kadar tehlikeli bir gülümseme.
Даже о своем дне свадьбы, костюм, улыбка ночь в отеле.
Düğününde bile olabilir, belki kıyafeti, belki gülüşü, gece otelde...
Или улыбка скорби? Или...
Yoksa üzgün bir insanın sırıtışı mı?
Ну, тогда... Одна улыбка будет прямо сейчас.
Peki ala... bir gülümseme hemen geliyor.
Твоя улыбка на лице и твои добрые объятия уже пришли домой ко мне наполнив душу мою счастьем.
Gülümseyen yüzün... ve sıcak tavrın ile evimi huzur dolu bir yer haline getirdin.
Вы забудете о своей разрушенной квартире. А я не буду утверждать, что у Вас самая красивая улыбка на земле.
Bombalanmış evini boşver, ve dünyanın en güzel gülümseyişinin sende olduğunu kimseye söylemeyeyim.
Людей привлекала её улыбка её жизнелюбие.
İnsanlar gülümsemesine ve neşesine kapılırdı.
Вот та улыбка, которую я так хотел увидеть.
İşte aradığım gülümseme.
И приятная улыбка.
Ve de müthiş bir gülümsemeye sahip olmak tabi ki.
Да, была улыбка и она посмотрела прямо на меня.
Gördün mü? Bana baktı. Bana gülümsedi.
Улыбка!
Tanrı aşkına, gülümseyin!
Улыбнитесь, вы в "Мистере Улыбка".
Gülümseyin, Bay Smiley'desiniz.
Улыбнитесь, вы в "Мистере Улыбка".
Bay Smiley'desiniz. Borcunuz 4.98.
Вы в "Мистере Улыбка"!
Bay Smiley'desiniz.
Хорошо, это была средняя улыбка, но он лысый.
Pekâlâ. Bu sadece ortalama bir gülümseme ama kafası kel.
Да, хорошо, но не так страшно... это... это огромная страшная улыбка.
Evet. O kadar korkunç yapma. Bu kocaman, korkunç bir gülümseme.
- Сделай сюрприз : только плащ и улыбка, и в таком виде заявись к нему в бар.
Üzerine sadece bir pardösü giyip bara git ve ona gülümse.
- Его "привет" стало для него концом света. Ее улыбка стала первым шагом к алтарю. Ее рука навсегда в его руке.
"Merhabası herşeyin başlangıcı oldu gülüşü koridordaki ilk adımları oldu elleri sonsuza kadar ayrılmayacak onun için sonsuzluk bir gülüşü kadar basit."
Ну, эти волосы, улыбка, и...
Saçım, gülümsemem ve...
Двигаемся плавно, локти в сторону, на лице улыбка!
Odanın etrafında kıvrılın, dirsekleri kırıp, dişleri gösterin.
Твоя улыбка.
Gülümsemen.
Ибо нет более ценного дара, чем улыбка ребёнка.
Gülen bir çocuk hayatımızın en güzel nimetidir.
Улыбка во все лицо.
O kocaman gülümseyişiyle.
У тебя слишком ослепительная улыбка!
Gülüşün radyatörü bile eritir.
И главное - улыбка.
Gülümsemeyi unutma.
Той ночью её улыбка пропала из-за дождя.
O gece yağmurun yağmasıyla gülümsemesi de kaybolup gitti.
У вас такая улыбка, словно вы наслаждаетесь жизнью.
Yaşamı kucaklayan bir gülümsemen var.
Симпатичная, широкая улыбка?
Adı Cordelia.
- Широкая улыбка, чёрнокожий, ток-шоу.
- Koca ağızlı, zenci, talk show'a çıkmıştı.
Твоя улыбка такая сияющая
Öyle mi?
Нет, не обязательно, но улыбка доставила бы мне удовольствие.
Tabii ki hayır ama ufak bir tebessüm hoşuma giderdi.
Она не самый лучший адвокат, но зато у нее есть потрясающая улыбка.
Ama onun dikkate değer biri olduğunu söylüyorlar.
Вот это улыбка!
İşte bu bir gülümseme.
Улыбка?
Bir gülümsemeyle mi?
У него такая замечательная улыбка.
Hoş bir gülümsemesi vardı.
У Вашего приза очаровательная улыбка и свой собственный бизнес.
Ödülünüzün kendine ait bir işi var.