English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я должен идти

Я должен идти translate Turkish

1,447 parallel translation
- Я должен идти... - Что...?
Ne?
Чувак, я должен идти...
Dostum, gitmem gerek.
Мадс, я должен идти.
Mads, kapatmalıyım.
Я должен идти.
Gitmem gerekiyor.
Я должен идти. Ам...
Gitmek zorundayım.
Я должен идти. Это что-то вроде закона.
Aydınlanmış.
Я должен идти в ресторан.
Tanrım. Re.. restorana gitmem gerek.
Я должен идти.
Gitmeliyim.
Но, слушай, я должен идти. - Слушай, я устал, так что...
- Çok yorgunum.
Я-я-я должен... Я должен идти домой и прожигать взглядом телефон.
Eve gidip telefona bakmalıyım.
Я должен идти, все же.
Ama gitmem lazım.
- Нет, я должен идти.
- Haşim, yerine otur. - Hayır, gitmem gerekiyor.
- Я должен идти.
- Gitmem gerek.
Я должен идти, Гаюс.
Gitmeliyim, Gaius.
Я должен идти, извините.
Ben... ben giderim. Affedersiniz.
Я должен идти, нужно успеть на лодку.
Tekneyi yakalamak için gitmeliyim.
- Почему я должен идти?
Neden gelmeliymişim?
Ну что ж, я должен идти, так что открой мне вход, пожалуйста.
Geçidi kaldırır mısın lütfen? Gitmen gerekmiyor.
Я должен идти.
- Harika. Neyse, git...
Кинг Джордж говори, я должен идти кочевать.
Kral George söyledi, çölde yolculuğa çıkmalıyım.
- Нет, я должен идти один.
- Hayır. Bunu yalnız yapmalıyım.
Мне жаль, но я должен идти в церковь.
- Kusura bakma şimdi kiliseye gitmeliyim.
Я должен идти, спасибо за кетчуп.
Gerçekten artık gitmeliyim. Ketçap için teşekkür ederim.
У меня много детей. Я должен идти, ладно?
Bakmam gereken bir sürü çocuk var.
- Я должен идти!
- Şimdi dönmem gerek!
- Я должен идти.
- Gitmeliyim.
Я должен идти домой.
Şimdi eve gitmem lazım.
Я должен идти.
Artık gitmek zorundayım Kerim.
Ну, я должен идти, Мне нужно сделать, ну знаете..
Benim gitmem lazım. Yapmam gereken işler var.
- Я должен идти.
Gitmeliyim.
я должен идти береги себя.
Şimdi gitmeliyim. Kendine dikkat et.
Эй, Фил... Да... Я должен идти.
Hey Phil, kapatmam gerekiyor.
Я должен идти. Я тебе перезвоню.
Kapatmalıyım, seni sonra ararım.
Я должен идти, позвони мне позже.
Beni sonra arasınız, ama şimdi gitmeliyim.
Почему - куда я должен идти первым?
Neden, nereye ben ilk gidiyorum?
Я должен идти.
Şimdi kapatmam gerekiyor.
Я должен идти, Банни.
Gitmeliyim Bunny.
Буду честным с тобой, чего я действительно боюсь, так того, что если это выгорит, то я должен буду идти в колледж.
Dürüst olmak gerekirse, benim asıl korktuğum ya bu iş olursa ve ben üniversiteye gitmek zorunda kalırsam.
У меня нет выбора, Я должен идти. - Почему?
- Seçeneğim yok, gitmek zorundayım.
Нам стоит идти. Да, я тоже должен идти.
Mezar taşında böyle mi yazacak?
-... так что я должен идти.
-... o yüzden kapatmalıyım.
Я бы пригласила тебя выпить с нами кофе, но ты, похоже, должен идти в кино.
Gel bizimle bir kahve diyeceğim ama sanırım sinemaya giriyorsun.
Если я мужчина, должен идти кочевать.
Ben erkeksem çölde yolculuğa çıkmalıyım.
- Нет, я право же, должен идти.
- Hayır, ben şimdi gitmek zorundayım.
- Я должен идти.
- Gitsem iyi olacak.
Я должен уже идти.
Sanırım artık gitmeliyim.
Чего я должен куда-то идти - когда появился такой шанс?
Elimde bir şans varken hiçbir yere gitmem.
Я полагаю ты должен идти первым.
Sanırım ilk senin gitmen gerekecek.
Я должен позвонить ей. Сказать ей не идти без подмоги.
Onu arayıp, destek almadan o binaya girmemesini söylemeliyim.
Теперь я не должен идти в колледж, я остаюсь в Диллоне, вот, что это значит, Билли.
Şimdi, gitmeme gerek yok. Dillon'da kalıyorum, anlamı bu.
" Я должен идти.
"Kapatmalıyım. Araba bekliyor."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]