Adam öldü translate English
1,733 parallel translation
Bay Flynn, bir adam öldü, öldürüldü.
Mr Flynn, a man is dead, murdered.
İki adam öldü.
Two men are dead.
Babanı öldüren adam öldü.
The man who killed your father is dead.
Bana yaptığınız şey yüzünden masum bir adam öldü.
An innocent man is dead because of what you did to me.
Ve Zak... çünkü bir adam öldü.
And, zak, because a man died.
Hadi, Tanrı aşkına, Allison bu kızları tutan adam öldü.
Come on, for God's sake, Allison. The man who heldn is dead.
Adam öldü ama sen hala onla uğraşıyorsun!
He's dead and you're still butting heads.
Ama lamba kırıldı ve 3 adam öldü.
But the bottle broke And three men died.
- Ryan, adam öldü çünkü ben içiyordum
Ryan, a man died because i was drinking,
Adam öldü.
Well, guy's dead.
O adam öldü mü diyorsunuz şimdi?
And now you're telling me he's dead?
Adam öldü.
Our contact's dead.
Bize biletleri verecek adam öldü.
He jumped, we're on our own now.
Adam öldü!
He's dead!
Yeter, yeterince adam öldü.
Enough, enough killing.
Zengin olmak için yaptığın ziyaret yüzünden iyi bir adam öldü, Tauren.
A good man died in your quest for riches, Tauren.
Dün tanıştığın, 80 yaşındaki adam öldü mü?
Oh! Did the 80-year-old man you just met yesterday die?
Adam öldü.
He died.
Ama şimdi bir adam öldü.
But a man just died.
Adam öldü.
The guy's dead.
Zavallı yaşlı adam öldü ve Murari hapiste.
I didn't think trying to do good for one will be bad for the other.
Adam öldü.
Adam didn't make it.
Bu adam bana saldırdı ve sonra düşüp öldü.
This jack attacked me, and dropped dead.
Ve ben kaçarken, bilirsin, o sesleri duydum, sesleri ve adam o gece öldü.
And as I'm running out, I heard, you know, the sound... And, um... man died that night.
Charlie bak, o adam bana ateş etiği için öldü.
Charlie, look, that guy's dead because he shot at me.
Adamın ismi, Arthur Holmström'du ve o kutsal yıldızı töreni sırasında öldü.
The man's name was Arthur Holmstrom, and he died during the sacred star ceremony.
Zavallı adam, genç yaşında öldü.
He died young, poor man.
Ailelerimiz birleşmeden önce bir adam Veritas'ın sırrını korumak için öldü.
Long before our families united, men died protecting the secret of veritas.
Adam Carter öldü.
Adam Carter is dead.
Ateş Krallığı'na gittik, sen iyileştin, Katara "Boyalı Bayan" oldu, ben kılıcımı aldım, ve sanırım bir de "Yanan Adam" öldü.
We went to the fire nation, and you got better, katara was a painted lady, and I got a sword, and I think combustion man died.
Evet, adamı yakaladınız. Öldü.
Yeah, you got the guy, he's dead.
Masum bir adam öldü.
An innocent man is dead.
Adamınız öldü.
Your boy is dead.
Adam öldü diye vicdan azabı çektiğimi sanıyorsanız böyle bir durum yok.
If you think I blame myself for that asshole being dead, well, I don'T.
Freebo şu iki üniversiteli kızı Bataklık'ta öldürüp hapisten kurtulan adam. Yani görünen o ki Oscar Prado bir kahraman olarak öldü.
This Freebo is the same guy that killed those two co-ed's in the Everglides and got away with it so the way it looks Oscar Prado died a hero
Miguel, adam öldü.
Miguel, he's dead.
Halkımızın çoğu adam yerine konulmadıkları için öldü.
Too many of our people have died being treated like niggers...
20 adamınız öldü tek kurtulan sizsiniz.
20 of your guys dead... You the sole survivor.
Evet, öldü. Adamım, bu kötüymüş.
But it is, and it's gonna be happening whether she goes to extension class or she's home schooled or goes back to her old school.
Adamın silah çektiğini gördün, Rita vurulup öldü ama polise hiç anlatmadın mı bunu?
So you saw this man pull a gun on someone ; Rita's shot to death ; and you never went to the police?
Adam öldü.
The guy is dead.
- Grace, adam 10 yıl önce öldü, tamam mı?
Grace, the man died 10 years ago, ok?
Adamımız öldürüldü. Katilimiz öldü.
Our man has been murdered, our killer killed.
İki adamın da öldü, sen de o katili serbest bıraktırdın!
Your men are both dead, and you just set their killer free!
- Bu adam senin gözetiminde öldü.
This man died in your custody.
Adam çıkan çatışmada öldü.
He was killed in a shoot-Out.
- Evraklarını aldığınız adam çoktan öldü.
- The guy you're getting these papers for... is already dead.
Adam dört yıl önce öldü.
{ \ pos ( 194,215 ) } He's been dead for four years.
Gerçek Steve Rowland, sevmiş olduğum adam Irak'ta öldü.
The real Steve Rowland, the man that I loved, he died in Iraq.
Bu adam dün akşam 10'da Sanjivani hastanesinde öldü.
This man had died at 10 am in Sanjivani hospital.
Adam üzerine elini koyduğunda, o şey yavaş yavaş öldü.
The thing frigging died when he put his hands on it.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25