Altı yıldır translate English
903 parallel translation
Altı yıldır arıyorlar onu ama yakalayamıyorlar.
They've been looking for him for six years, with no luck!
Altı yıldır güreşmiyorum, ama hiçbir şeyi unutmadım.
I have not done it for six years, but I forget nothing.
Yirmi altı yıldır bu küçük adamla yaşıyorum ben beni hiç yanıltmadı.
Walter, I've been living with this little man for 26 years. And he's never failed me yet.
Altı yıldır onunla yaşıyorum.
I've lived with him for six years.
Altı yıldır aynı şeyi çekiyorum.
I've had six years of this.
Altı yıldır buradayım.
I've been here six years.
Altı yıldır bu burada yaşıyorum, bu delikte.
6 YEARS I'VE BEEN HERE... IN THIS HOLE.
- Altı yıldır.
- Six years.
- Birbirimizi altı yıldır tanıyoruz.
- We've known each other for six years.
Bunu sana altı yıldır yaptırmaya çalışıyorum.
For six years I've been tryin to get you to...
Altı yıldır tek duyduğum şey gıcırtı sesi.
Six years that's all I've heard is squeaking'.
Altı yıldır.
Six years.
Ve altı yıldır da buradayım.
And then I been here for six.
On altı yıldır bekliyorum,.. ... hiç de kolay geçmedi.
I've been waiting 16 years, and it hasn't been easy.
- Altı yıldır yanlarındayım hiç görmedim.
I know them a bit after six years.
Bu kıyafetler yaklaşık altı yıldır çeşitli kamplarda sürünüp durdu.
6 years ago that lead from one colony to another.
- Beş ya da altı yıldır.
- Five or six years.
- Altı yıldır, efendim.
For six years, sir.
Beni altı yıldır bekliyor.
She's been waiting six years.
Altı yıldır, Wimpy's'e geldiğinizden beri size aşığım.
For six years now, ever since you came to Wimpy's... I've been in love with you.
Altı yıldır kayıptı, ama şimdi.
Missing for six years, and now this.
Ama yine de altı yıldır, onu yenemediniz.
And yet, in six years, you've not been able to defeat him.
Altı yıldır sizin rahibinizim.
I've been your priest for six years now.
Ben ve Frank beş altı yıldır birlikteyiz.
You know, me and Frank... we been together five or six years.
Altı yıldır ülke dışındaydım.
I've been away for six years.
Mısır yıldızlarının altına gel.
Come out under the stars of Egypt.
İki yıldır altın bir yüzük için... beni kandırıyorsun ama buraya kadar.
For two years, you've had me on a merry-go-round... waiting for that gold ring, but this is where I get off...
Bir yıldır çalıyordum o altını.
I've been stealing it for a year.
- Hayır, bırakın, burada çölün ortasında, yıldızların altında, yaşadığım gibi öleyim.
Nay, let me die as I have lived, here in the open desert under the stars.
Yirmi altı yıldır aynı şey Walter ve ben...
Walter, I've had 26 years of this and let me tell you, I'm getting...
Son üç yıldır, bankadan ayrıldığından bu yana, korkunç bir baskı altındasın.
In the past three years, ever since you left the bank, you've been under a terrible strain.
20 yıldır o altını arıyorum ben Storm.
I've been looking for that gold for 20 years, Storm.
Altı, yedi yıldır burada çalışıyormuşsunuz.
I understand you've been in service now for six or seven years.
Yıldızlararası boşluğun soğuğu, donma noktasının veya... Fahrenhayt, Santigrat, Reomür sıfırının binlerce derece altında :
The cold of interstellar space, thousands of degrees below freezing or... the absolute zero of Fahrenheit, Centigrade or Réaumur :
Sanırım bunun için ona bir altın yıldız vereceksin
I suppose you're gonna give him a gold star for this.
Yıllık altı metrelik yat yarışlarının arifesinde..... 30 yıldır yaptıkları gibi, bu yıl da... Larrabee'ler bir parti veriyorlardı.
It was the eve of the annual six-metre-yacht races and, as had been traditional for the past 30 years, the Larrabees were giving a party.
Dünyadan gidişim yıldırım düşmesiyle olacak, bire-altı iddiaya var mısın?
Six to an even that's the way I leave the world - lightning.
Bin yıldır oraya Altın Irmağı deniyor çünkü altın var.
Yet Gold Brook's been called that for 1,000 years because gold is in it.
Yıldırım çarpacağına, ya da ebem kuşağından sonra bir çömlek altın bulacağına inananlardansın.
That lightning will strike, or you're gonna find a pot of gold at the end of the rainbow.
Bunca yıldır toprağın altında olduğu düşünülen para? Eyaletler arası savaştan kalma?
Is this the money that's supposed to have been layin'out here all these years... since the War Between the States?
Altı yedi yıldır.
Six or seven years.
Burada milyonlarca, milyonlarca yıldır saklı olan altını çıkarmağa hazırız.
Now we can tear out the gold that's been behind a shield for over a million million years.
Top mermileri 15 yıldır toprağın altındalar.
The missiles have been 15 years under earth.
Şu yıldırım bulutları yüzünden... Kaptanı buraya çağır, alt pruvada idi.
Those thunderheads... get the captain up here, he was down in the bow hold.
20 yıldır bu lambanın altında gözlerim mahvoldu.
I've ruined my eyes for 20 years with this lamp.
Yıldızların altında kızla birlikte koya yürürler adam duygulanır ve kızın omzunda bebek gibi ağlar.
And he walks her down to the Bay, under the stars and he gets himself loaded and he cries on her shoulder like a baby.
Normanlar, Hastingsler'den bu yana 100 yıldır İngiltere'yi işgal altında tutuyor. Utanç o eski Saksonlar'a ait.
The Normans have occupied England for a hundred years since Hastings, shame is an old vintage to the Saxon.
47 yıldır burada memursun, ama Altın Kupa gününü bilmiyor musun?
You've remained a clerk for 47 years, you don't know what Gold Cup day is?
Diğer şeyleri göz ardı ederdim. Tam altı buçuk yıldır kendisine hiç küsmedim.
Now I haven't resented her for six and a half years.
Beş yıl önceki çalınan altınlar araştırıldığında arkasında gene bu soyguncular vardı.
For five years they've been investigating where the gold disappeared to and who is behind the robbery.
Altı yedi yıldır hiç görmedim kendisini.
Haven't seen him for six, seven years.
yıldırım 48
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı ay önce 37
altı tane 16
altı hafta 22
altı ay 66
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı ay önce 37
altı tane 16
altı hafta 22
altı ay 66