Altı gün translate English
1,906 parallel translation
Altı gün oldu Peter.
It's been six days, Peter.
Geleli altı gün oldu, tamam mı?
We've been here for six days.
Altı gün geçti.
It's been six days.
Zaten altı gün gecikti ve...
Just I'm six days late already, and I...
O da altı gün ediyor.
- which is in six days.
Son tarih ise altı gün.
The certification deadline is in six days.
Haftada altı gün, günde on saat.
- Six days a week, ten hours a day.
Altı günde yaratıp yedinci gün dinlendi.
Six days, and he rested on the seventh.
Altı gün içinde Ram beni bir filmde oynatacak.
Ram has me doing another movie in 6 days.
İçinde böyle aktiviteler için vakit olan tamamen elverişli geri kalan altı gün olmuyor mu?
Are there not six other perfectly adequate days, each equipped with portions of time suitable for such activities? .
Daha altı gün sonra söylemek için çok erken ama... senin için çıldırıyorum.
I know it's too early to say that after just six days... but I'm just crazy about you.
Eğer bu dosyaları kurtaramazsak, İki aylık çalışma altı gün içinde Yapılması gerekecek, Ve buda mümkün değil
- Ya lf you don`t retrieve those files, l`ll have to do two months` work done in six days, and that`s just not possible
Beni bir vampirden yeniden insana dönüştüren tedaviyi alalı altı gün oldu
It's been 6 days since I took the cure { \ pos ( 192,220 ) } { \ and } that turned me from a vampire { \ { back into } to a human.
Yardımcı olması için altı gün önce "manada de muerte" gönderdiler.
They sent up manada de muerte six days ago to help.
Altı gün kalmış ve gitmiş.
He stayed there six days, and then he was gone.
Bir gün, Ödevlerin altından kalkamadığı için sınıfta kalmış.
One day, the poor boy failed under the burden of his studies.
KASPAR, SENİ SEVİYORUM Altıncı Gün
KASPAR, I LOVE YOU Day Six KASPAR, I LOVE YOU Day Six
Benim Charley'im de bu gün on altı olacaktı.
My Charley would have been sixteen today.
Bana her gün dondurma alırdı altın hediye ederdi, annen artık bir yerlere saklıyor.
He had bought me ice-cream every day and presented me gold that your mother now hides somewhere.
8 yıl hapis cezasına çaptırıldın. Adam öldürmek suçundan göz altında tutulduğun 75 gün dahil.
You are hereby sentenced to 8 years imprisonment... including the 75 days spent in the custody of the court... for manslaughter.
Yani altı yılın sonunda alışırım sanıyorsun ama onu hala her gün düşünüyorum.
I Mean, You'd Think After Six Years, It Gets Easier, But I Still Think About Her Every Day.
Altı ay ve üç gün.
Six months and three days.
Eğer Holly'i tavana assaydık.. her gün altını öpmek zorunda kalırdık.
You know, if we hung Holly from the ceiling, we'd have to kiss underneath of her.
Jack altı ay boyunca her gün okula bir fötr şapka ve deri ceket giyerek gitti.
I tell her everything. Hey man now you're really living
Varmak istediğim şey, iki gün sonra onu altına edene kadar düzdüm. Annen otumu sararken biz arabanın arka koltuğunda işi becerdik.
The point is, is that two days later, I banged the shit out of her in the back of a Bonneville while your mother filled my prescription.
Altıncı gün Tanrı kendi hayalindeki insanı yarattı.
On the sixth day, God created man in his own image.
Sonra bir gün sadece rastlantıyla, olağanüstü bir şeye tanık oldu. Bu öyle muhteşem bir hazineydi ki, tüm hayatını garanti altına alabilirdi.
Bob Rawlinson... and then one day, purely by chance... she sees something extraordinaire a treasure so magnifique, she will be secure all her life.
Dwight Dixon'ın gizli planını gün yüzüne çıkarmak için öncelikle Chuck'ın babasını toprağın altından çıkarması gerekliydi.
In order to unearth Dwight Dixon's agenda, he must first unearth Chuck's father.
Bütün batı sahilini tahliye ediyorlar 2 gün içinde, burası da komple su altında kalmış olacak
They're going to evacuate the entire Westcoast. In 2 days, this whole entire area is going to be covered in water.
Altı ay daha ya da hücrede doksan gün.
Six more months or 90 days in the hole.
Bütün gün güneşin altındaydık.
We have been in the sun all day.
ÖIü bedenlerin altında yatarak iki gün geçirdim, sonra da kaçtım.
I spent two days lying under dead bodies, and then I escaped...
NasıI oldu da adam cesetlerin altında boğulmadan üç gün geçirebildi?
How come he didn't suffocate lying under the corpses forthree days?
12.03.03 tanı konması için inceleme ağır bir suçun sanığı Chino'da 90 gün müşahade altında tutulur.
A 12.03.03 is a diagnostic study where a defendant on a felony case is sent to Chino for a 90-day observation.
İki psikiatrik değerlendirmeye dayanarak yargıç, Polanski'nin akli dengesi bozuk bir cinsel suçlu olmadığına karar verse de Polanski'nin 90 gün boyunca Chino devlet hapishanesinde daha çok psikiyatrik inceleme altında tutulmasına ve nihai kararın test sonuçları alındıktan sonra verilmesine karar verdi.
On the basis of two psychiatric evaluations, the judge ruled that Polanski was not a mentally disordered sex offender, but he did order Polanski to undergo 90 days further psychiatric testing at Chino state prison, postponing a final sentence until the testing is completed.
Size dinlenip istirahat etmenizi emrediyorum, madam. Ve bir kaç gün yatakta yatacaksınız, tercihen benim gözetimim altında.
I am prescribing rest and recuperation for you, madam, and a few days in bed, preferably under my supervision.
Zahir konu gittikçe ciddileşiyor ama o katın özelliği nedir bunun yüzünden gün boyunca ateş altındaydım
Zaheer took it much serious, But what so special on 13th floor?
Ama burada bile amfibiler var. Küçük kara kurbağaları, birkaç yağmurlu gün için yıllarca yer altında yaşamsal faaliyetleri durmuş şekilde beklerler.
But there are amphibians even here little toads that remain underground in a state of suspended animation for years just to take advantage of a few rainy days.
En düşük ihtimalle birkaç gün süreceğini söylediler. Pekala, bir iz bulana kadar onu göz altında tutun.
Well, hold him until you get that trace.
Geçen gün kızımın altını değiştiriyordum. Bez yaşını geçti ama hala kullanıyor. Çocuk kaka yapmıyor remen sıçıyor!
I was changing my daughter the other day, and she's too old for diapers now, but she's still in them and it's bad because this kid does not poop, this kid craps.
Yağmur altında 10 gün takip ettikten sonra hava açılıyor ve Hank tekrar ava çıkıyor.
ATTENBOROUGH : After tracking him in the rain for 1 0 days theres a break in the weather and Hank starts hunting again.
Ajanların bütün gün evimin altını üstüne getirdi.
Your agents have bn Tearing apart my house All afternoon, and they
İki gün sonra koruma altındayken ölmüş.
After two days, he died while under guard.
Anne babası gün boyu kızgın güneş altında durmadan çalışırlarmış.
Her parents used to toil in the sun whole day.
Yeryüzündeki diğer canlılarda olmayan özelliklerle gözlerimiz on milyona yakın rengi ayırt edebilir, sonsuza odaklanmışken saniyenin beşte biri sürede bir kaç inçe odaklanabilir, en parlak günışığı altında ya da en karanlık gölgelerde ince bir detayı yakalayabilir, ve 180 dereceye yakın geniş açı görüntü alabilir.
Like no other creature on Earth, our vision can distinguish around 1 0 million colors... [Horn blaring]... switch focus from infinity to mere inches in a fifth of a second pinpoint detail in the brightest sunshine or darkest shadow take in a wide-angle view of almost 1 80 degrees.
Altı yıl önce bir gün uyandığımızda o gitmişti.
We woke up one morning six years ago and he was just gone.
Yedi gün altı gece sürekli satış.
Seven days and six nights of nonstop pitching.
- Hayır, iyiyim. Alt tarafı iki gün uyumadım, hepsi bu.
I just haven't slept in two days, that's all.
Etrafa çok çarptılar, birkaç gün su altında kaldılar.
They've been banged around a lot, underwater a few days.
Dr. Hood ile çalışmaya başlamadan önce altı ayımı Afganistan, Kabil'de FBI Özel Timi'nde geçirdim sizin gibilerle çalıştım, her gün, istismar edilenleri gözlemledik bilgi topladık ve kötü adamları tespit etmeye çalıştık.
I spent six months as an FBI component of Task Force Eagle in Kabul, Afghanistan. I worked with guys like you, everyday, doing sensitive site exploitations, looking for intel and what the bad guys might be up to.
Ama bilmiyorum tabii, altı rakamlı dolgun bir ödeme çekini gün boyu rock yıldızları ile takılarak elde edebilir misin? ... ama bilirsin...
But I don't know if getting paid six-figure sums to hang out with rock stars all day really constitutes work, but, you know...
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192