English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ama bu sabah

Ama bu sabah translate English

1,259 parallel translation
Biliyorsun tatlım, babanın önünde bir şey söylemek istemedim ama bu sabah kime rastladım bilemezsin.
You know, honey, I didn't want to say anything earlier in front of your dad but you're never gonna guess who I ran into this morning.
Ama bu sabah iş arama kurumunda bir kadınla tanıştım. Öğleden sonra Hawaii'ye gidiyoruz.
But I met a total babe at Unemployment this morning and we're going to Hawaii this afternoon.
- Eski ortağın yapsın. Çok isterdim John ama bu sabah adliyeye gitmem gerekiyor.
I'd love to but my presence is required in court.
Ama bu sabah bindim ve anında çalıştı.
But this morning, I get in and it starts right up.
Onu kurtarmaya çalıştılar ama bu sabah vefat etti.
They tried to revive her, but this morning she was gone.
Ama bu sabah o doktordan bir randevu aldım.
But I made an appointment this morning with that doctor.
Dün gece çok sarsılmıştı, ama bu sabah onunla tekrar görüşeceğiz.
- Pretty shaken up last night. We'll reinterview her.
Evet ama bu sabah dolaşmaya çıkmayacak, değil mi?
Yes, but she won't be doing that this morning, will she?
Ama bu sabah yönetici beni daireye soktu. Kimse oturmuyordu. Daire boştu.
But this morning the super let me in upstairs... and there's no one living there.
- Ama bu sabah halledelim, geç oldu.
- But let's do it in the morning. It's late.
Ama bu sabah bana söyledikleriniz beni ateşledi.
But what you said this morning shook me to the bone.
Bu hava şartları altında hiç bir zaman kardeşimi davetsiz ziyarete gelmezdim, ama bu sabah biri beni aradı.
I would never visit my brother uninvited, especially in this weather, but this morning someone called me.
Ama bu sabah farklı bir insan gibi görünüyorsun.
But this morning you seem like a different person.
Sayın görgü tanıkları, Irina Derevko davasındaki açılış konuşmalarını beklediğinizi biliyorum ama bu sabah elimize zanlının ifadesi ulaştı.
Distinguished witnesses, I know you were expecting opening arguments for the prosecution of Irina Derevko, but as of this morning a plea agreement has been reached with the defendant.
Ama ne yazık ki, bu sabah, Tuatha kaçtı.
But unfortunately, this morning, Tuatha escaped.
- Bu sabah çok duygusallaşmıştım. Ama Jack'e rastladım ve her zamanki farklı bakış açııyla beni sakinleştirdi.
- I mean, I was kind of on an emotional overload this morning, but, uh, I ran into Jack and with his typically intuitive insight, he was able to calm me down.
Kerry bu sabah benimle konuştu ama şikayet edenin sen olduğunu söylemedi.
IKerry spoke with me this morning without actually saying it was you.
Otelden bu sabah ayrılmış ama evde değil.
He checked out of the hotel this morning, but he's not home.
Daha bu sabah karına "Bu kapıdan bir daha asla geçeceğimi tahmin etmezdim" dedim... ama Clayton hiç bu kadar mutlu olmamıştı.
I told your wife this morning that I didn't think I could come in this door... but Clayton's never been happier.
Şefin bu sabah sonik duşumu tamir etmesi gerekiyordu ama gelmedi.
The Chief was meant to fix my sonic shower but he didn't show up.
Bu sabah vaktinde işte olacaktım ama su yatağım delindi ve hem benim dairemi hem de alt daireyi su basarak geç kalmama sebep oldu.
I meant to be on time to work this morning, but my water bed springs a leak, flooding my apartment and the apartment below me, so that makes me late for the meeting.
Ama yenisini almak için bu sabah başvuran bir tek Henry Weems var.
Yeah, but only this one Henry Weems made an appointment this morning to get a new one.
Ama adamın bir kardeşi var, bundan kardeşine hiç söz etmemiş, aralarında tartışmışlar ve sonuç olarak bana bu sabah 300 dolar verdiler.
But he has a brother and he didn't tell his brother. They got into a big argument and today they only gave me US $ 3OO.
Ama bu gece burada kalmamı istiyorlar, sabah bazı testler yapacaklar. Algılarımda bir bozukluk olmadığından emin olmak için.
They want to keep me overnight, to log some tests in the morning make sure, my perception is like worked, yeah.
Evet, ama inan bana, bu sabah aklımda olan son şey resmini çekmekti.
Yeah. But believe me, that was the last thing on my mind.
Ben de bu sabah bir tane yemek istedim, ama benim evimde değillerdi.
I wanted to have one this morning, but they weren't in my house.
Ama sanırım bunu zaten biliyordunuz. Sonuçta bu sabah tabir-i caizse "diğer yarınız" ziyaretime geldi.
But then I'm guessing you already knew that considering the little visit I had this morning from your....
- Hiç önemli değil. - Bu sabah gitmem gerekiyordu ama işim çıktı.
I was supposed to go by this morning, and I got busy....
Bu sabah da Donny bekârlığa veda partisini ben düzenlersem çok gösterişli olacağını söyledi. - Ama öyle bir izlenim veriyorsun.
You know, just this morning Donny said I was too fussy to throw him a bachelor party.
Bu sabah kahvaltı yapamadım ama sana söyleyeyim, çok güzeldi!
I couldn't even eat breakfast this morning, But i'll tell you, it wasgoo-ood!
Kızınız benzer ama daha az çılgın bir krize girdi bu sabah.
Your daughter threw a similar, if not as manic, fit of her own this morning.
İnan bana, bu sabah kalktığımda yapacaklarımın listesinde yoktu. Ama işte buradayız.
Believe me, this wasn't on my list of things to try when I woke up this morning, but here we are.
Ama Atina'da, bu sabah İtalyan büyükelçisi bir kez daha reddetti ki...
But in Athens this morning... the Italian ambassador once again denied...
Bu sabah beraber takılmaya başladığımızda sadece arkadaştık ama işler değişti ve ben sana aşık oldum.
When we first started hanging out together this morning, we were just friends, but things change, and I've fallen in love with you.
Ve bu sabah şapkam düştü ama onu Denofloz ile kafama diktim.
And this morning my head fell off, but I was able to sew it back on with dental floss.
Evet. Bu sabah aradım ama ulaşamadım.
I called this morning but couldn't get through.
Hatta bu sabah aklıma geldi. Ama çok hızlı gidiyordu.
He was really burning rubber, though.
Bu sabah onu kaybediyoruz sandık ama çok inatçı bir kadın.
It looked like we were gonna lose her this morning, but she's a tough old bird.
Ama onunla bu sabah konuştum.
But I spoke to her this morning.
Sabah sekizden beri bu evdeyim ve tek istediğim siz eve gelince biraz olsun insan yüzü görmek. Ama anlaşılan bu bile size çok geliyor.
I've been alone in this house since 8 a.m., and all I ask is for a few moments of human interaction when you come home, but apparently, that's more than you can spare.
Bu sabah iyiydim, ama şimdi ısınamıyorum.
I felt fine this morning, and now I can't get warm.
Bu sabah küçük bir kızın parmaklarını kapıya sıkıştırdığını gördüm, ama gülemedim.
This morning i even saw a little girl Get her fingers caught in a car door And i couldn't laugh.
Bak bebeğim. Bu gece seni bırakmak zorundayım ama merak etme, sabah ilk iş sana geleceğim.
Listen, sweetheart. I have to leave you here alone tonight but don't you worry, I'll be back first thing in the morning.
Törenin beşte başladığını biliyorum, ama, bu sabah geldim.
I know the ceremony isn't until 5 : 00, but I flew in this morning.
Ertesi sabah polisin gelip bizi yakalayacağından emindim. Ama bu hiç olmadı.
I was sure the cops were gonna come and get us that morning... but it never happened.
Biliyorum, çünkü ben de bu şekilde suçlanmıştım ama eğer, sizin gibi şık bir bayan sabahın köründe, havaalanındaki bir otele silah ve mermilerle gelirse, bu tek bir kelimeyle sonuçlanır.
I know, because I have been accused of having an overactive imagination but when a classy woman like yourself checks into an airport hotel, in the middle of the morning with a bunch of bullets and a gun, there's only one word that follows.
Bu sabah. - Ama bu ön elemeydi, bilirsin.
It's just a prelim, but...
Bu sabah bu mermiyle göğsümden vurulacağımı sanıyordum. Ama George ve şirketi'asla'dediler.
So, this morning I thought I was taking it in the chest with the beanbag projectile, but George and his company said, "No way."
Bu sabah burada ibadet etmeye kalkıştı ama onu hemen kovdum.
He tried pray here just this morning. But I thrown him away.
Bu sabah kocama bir suikast girişimi yapıldı, ama örtbas edildi.
There was an assassination attempt this morning on my husband. But it's being covered up.
Haberlere gelince, bu sabah San Clarita santralinde Senatör David Palmer'ın başına gelenlerle ilgili yeni bir şey öğrenemedik, ama senatörün zarar görmediği bildirildi.
In the news, we haven't learned any more about the incident at the San Clarita power plant where Senator Palmer was rushed out this morning, but we're told the senator was unharmed.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]