Aşağı iniyor translate English
346 parallel translation
Tekrar aşağı iniyor.
Then after that, it goes back downstairs...
Aşağı iniyor.
He's coming down.
Bazıları tıkanıyor, titriyor ve aşağı iniyor tekrar.
Some sputter and shake and slip back to the bottom again.
Aşağı iniyor.
She's coming down.
Tekerler açılıyor Flaplar aşağı iniyor.
Wheels down. Flaps down.
Kapılar açılınca köprü aşağı iniyor.
When the gates open, the bridge comes down.
Bay Cutler seni görmek için aşağı iniyor.
Mr. Cutler's on his way down to see you.
Bir Tanrı dağdan aşağı iniyor.
A god steps down from the mountain.
Aşağı iniyor.
She's gone down. Come on!
- Pencereden aşağı iniyor, değil mi? - Evet, öyle.
She's climbing out of the window, isn't she?
Buna baksana. Gittikçe aşağı iniyor.
Here, look at this lot.
Dağcı ekibinin başı sizi kurtarmak için aşağı iniyor...
The main mountaineer will go down to direct the rescue operation.
Patlayıcıyı Çinliye veriyorlar... onu içeri yolluyorlar, 45 - 50 ton kaya aşağı iniyor... Çinli de bu arada ölüyor.
They give it to Johnny Chinaman send him in, down comes 45, 50 tons of rock and one dead Chinaman.
Aşağı iniyor musun, inmiyor musun?
Are you going to come down?
Yokuş aşağı iniyor olsanız bile tekrar tırmanacağınızı biliyordunuz ve sırtımızda 25-30 kiloluk beş günlük yiyecek, silah ve cephane yaşıyorduk.
( man # 2 ) Even when you went downhill, you knew you had to go up again, and we were carrying 60 to 70 pounds on our back, five days'rations plus arms, ammunition.
Sosa birazcık kan ile tat katmak için sendeleyerek aşağı iniyor. Harika!
Totter down stairs and to spice the sauce, a Iittle blood. wonderful!
İki bidona rağmen aşağı iniyor.
Two barrels and he's going down again.
Lord Randall hazretleri bir basamak aşağı iniyor.
Lord Randall is stepping down one.
Döndü gidiyor. Carter yolundan aşağı iniyor.
He turned around, he's going right down Carter's Road.
Su kızın vücudundan aşağı iniyor, göğüslerine çarpıp geri sıçrıyordu.
Water fell down her, bouncing off her breasts.
- Aşağı iniyor musunuz?
- You guys coming down?
Sürücü şimdiden aşağı iniyor.
The driver's stepping down already.
Louise, aşağı iniyor!
Louise, he's coming down!
Grissom dış uzaydaki yolculuğunun tepe noktasına az önce vardı... ve birazdan dünya yörüngesindeki gelecek uçuşlar için gerekli... çok değerli verilerle aşağı iniyor olacak.
Grissom has just reached the apex of his flight into outer space... and will be coming down with the valuable data... needed for the future flights that will actually orbit the Earth.
Aşağı iniyor.
He's going downstairs.
Duvardan aşağı iniyor.
Watch it, boys. He's coming down the wall.
Bu bir asansör. Yalnızca aşağı iniyor.
It's an elevator. lt only goes down.
4.600 metre aşağı iniyor.
Two and a half miles straight down.
Pislik, yukarıdan aşağı iniyor.
Shit rolls downhill.
Sıradağ sistemi, Atlantik Çanağı'nın ortalarından aşağıya Afrika ve Avrupa'nın, Kuzey Amerika ve Güney Amerika'nın arasına iniyor.
The ridge system runs down the middle of the Atlantic Basin between Africa and Europe and North America and South America.
Sam, Bundles aşağıya iniyor.
Sam, Bundles. She's going downstairs.
Aşağıya iniyor ve dirsekli mafsala bağlanıyor. Bir kamalı pim ile.
and it's coupled to the belt crank here... by a cotter pin.
Tahıl, şu fıskiyenin içinden aşağıya iniyor.
The wheat comes down through that spout.
Aşağıya iniyor.
He's coming lower!
Kurtarma ekibi onunla birlikte aşağıya iniyor.
The rescue party is coming down with him now.
Asansörü sizin için tuttum, Bay R.'Yalnız'Rhodes Ekspresi, aşağıya iniyor.
Held the elevator for you, Mr. R. The Lonesome Rhodes Express, going down.
- Bayan Venable aşağıya iniyor.
- Mrs. Venable's on her way down.
Asansör çok hızlı aşağıya iniyor.
Elevator... and going down quite a way.
Adam merdivenlerden aşağıya iniyor!
There's a man down the stairs!
Aşağı doğru silahlı olarak iniyor.
She's coming down fully armed.
Deniz kıyısına indirecek sizleri. En klasik yöntemle, rapelle aşağıya iniyor.
Using a double rope in the classic manner.
Yeşil, pullu derin var, omurgandan aşağı bir dizi sarı karın iniyor...
"you have green, scaly skin " and a series of yellow underbellies running down Your spine and tail... "
Dibi görünmüyor. Dümdüz aşağıya iniyor.
It drops into nothing below, straight as a beggar can spit!
Yılbaşı hediyelerine bakmak için kim gizlice aşağıya iniyor?
Who sneaks downstairs to peek at his Christmas presents?
Yürüyüşüne bayılıyorum, yumuşak dokunuşlarla... ve aşağıya iniyor.
I LOVE THE WAY SHE WALKED - WITH A LIGHT TOUCH... AND SHE CAME DOWN.
Ve şimdi kızlardan biri aşağıya iniyor.
And now it's one of the girls.
Oradan büyük bir meyille aşağıya iniyor.
Then that flows downslope real steep.
- Aşağı neler iniyor birader?
What's goin'down, bro?
Bay Fitzwaring aşağıya iniyor. Hırsızı gafil avlıyor ve hırsız da yaşlı adamı vuruyor, tamam mı?
He's upstairs, comes down, he surprises the guy.
Bay Rhinelander aşağıya iniyor.
Mr. Rhinelander's on his way down.
Aşağıya doğru merdiven iniyor.
There's some steps going down.
aşağı iniyoruz 27
aşağı iniyorum 22
iniyorum 27
iniyoruz 56
aşağı 398
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı iniyorum 22
iniyorum 27
iniyoruz 56
aşağı 398
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı gel 100
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağılık herif 315
aşağıya in 52
aşağıya inin 25
aşağı geliyorum 28
aşağı gelin 30
aşağıda neler oluyor 25
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağılık herif 315
aşağıya in 52
aşağıya inin 25
aşağı geliyorum 28
aşağı gelin 30
aşağıda neler oluyor 25
aşağıda görüşürüz 23
aşağı inin 59
aşağı inelim 20
aşağıya mı 18
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağı bakma 30
aşağı in 199
aşağıya bak 22
aşağı mı 17
aşağı inin 59
aşağı inelim 20
aşağıya mı 18
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağı bakma 30
aşağı in 199
aşağıya bak 22
aşağı mı 17