English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bat

Bat translate English

36,817 parallel translation
Constantin Rostov, Alexander Kirk olarak da biliniyor, Playa Larga'dan, bir saatten az bir süre önce batıya doğru giden... bir deniz uçağıyla Elizabeth'i alarak kaçtı.
Constantin Rostov, also know as Alexander Kirk, fled with Elizabeth in a private seaplane that departed from Playa Larga... mm, less than an hour ago, due west.
Sahil güvenlik Havana'nın batısında Meksika körfezinin oralarda bir yerden, bir hava aracından kısa süreli bir acil yer tespit sinyali almış.
The Coast Guard just picked up a brief ELT signal from a light aircraft west of Havana, somewhere in the Gulf of Mexico.
Ayrı bir tür hat batıya gidiyor.
Some kind of a split-off line going west.
Batı mı?
West?
Batırdın mı?
Did you sink it?
Gün batımına kadar değişim yerine gelmezsen eğer ikisi de yok edilecekler.
Only that if you do not arrive for the exchange by sundown, they will both be terminated.
Bizi göğe de çıkarabilirler, yere de batırabilirler.
They can make us or they could ruin us.
Pekala, düşün bakalım : senin ailenle rezalet bir ilişkin var Sly'ın babası bir diktatör, annem zırdeli Happy koruyucu ailedeydi, bunları konuşmuştuk.
Well, think about it : You have a terrible relationship with your parents, Sly's dad is a dictator, my mom's bat poop crazy,
Ve Batı Altadena'nın Şövalyeleri, Büyücü'nün Sandığı'nda... Fantasies and Frolics oynayacaklar.
And the Knights of West Altadena will be playing Fantasies and Frolics at The Warlock's Chest.
- Eğer BBS yarasa nüfusunu bitirirse Batı medeniyeti tehlikeye girebilir.
If WNS wipes out bat populations, it could threaten Western civilization.
Lazer dalgalanmaları 40 metre uzaklıktaki daha büyük bir kovuktan doğudan batıya... -... doğru esen ufak akımlar gösteriyor.
Laser fluctuations show micro currents blowing east to west out of a bigger hollow about 40 yards away.
Bence "yarasa mağarası" çoktan kullanılmıştır.
I think "bat cave's" already taken.
Yarasalara Pseudogymnoascus destructans, bulaşmış Beyaz Benek Sendromu'na neden olan mantar.
The bat's infected with Pseudogymnoascus destructans, the fungus that causes White Nose Syndrome.
Scorpion / Sezon 3, Bölüm 5 "Zırdeli"
♪ Scorpion 3x06 ♪ Bat Poop Crazy Original Air Date on October 31, 2016
Bir yarasa kadar körsünüz, öyleyse yarasalar gibi davranmanız gerek.
You're as blind as a bat, so you need to act like bats.
Evet, yarasa köyündeki kliniklerde kuduz serumu mevcut olmalı.
Yeah, clinics in bat country should have a supply of rabies serum on hand.
Benekli yarasa, Meksika uzun dilli Townsend'in koca kulaklısı.
Spotted bat, Mexican long-tongued, Townsend's big-eared.
Tamam, bu geriye yedi yarasa cinsi bırakır.
Shh. Um, okay, that leaves seven species of bat.
Sly, bunu sevmeyeceksin ama Bryce'ın videosundakine tıpa tıp benzeyen bir yarasa bulmak için fotoğrafik hafızana ihtiyacım var.
Uh, Sly, you're not gonna like this, but I need your photographic memory to pluck a bat that looks exactly like the one in Bryce's video.
Gözlerini aç ve lanet olası bir yarasa bul.
Open your eyes and find a damn bat.
Ben sadece gözlüklü, koca bir dost yarasayım.
I'm just a friendly, giant bat with glasses.
- Ben kazanan küçük yaprak-burunlu yarasa. Tip üç Lyssavirüs taşıyor.
And the winner is... lesser leaf-nosed bat carrying the Lyssavirus type three!
Merhaba sana Bay Yarasa.
Hey, there, Mr. Bat.
- Yarasa dışkısı.
Bat feces.
Tek bir yarasa tarafından ısırıldın ve Toby sana serum getiriyor.
You got bit by one bat, and Toby's on the way with the serum.
Eminim süt annemin hep senin hikâyelerini anlattığını duysan şaşırmazsın. Batıya yaptığın yolculukları anlatırdı bana cesaretini, becerikliliğini ve şöhretini.
I am sure it does not amuse you to hear that my wet nurse told me many tales of your journeys west, and of your bravery, your resourcefulness and your fame.
Her şeyi batıracağız.
We're gonna screw up.
Gördünüz mü, yanlış bildiğim için şimdiden batırdım.
See, I'd be messed up already cos I'd have the wrong...
Ama yine de, bu korkunç iç mekanla bir çuval inciri batırmışlar.
And yet, they've let it all down with this ghastly interior.
- Evet. Tek bir yarasa.
- Yes, a bat.
Saatler sonra... ve Örümcek Adam'dan hiç yardım almadan çatı söküldü ve artık yarasa taşınabilirdi.
Many hours later, and with no help at all from Spider-Man, the roof was finally off and the bat was free to move.
Çünkü, açıkçası, bir yarasa için orası mükemmel.
Because, let's be honest, that's perfect if you're a bat.
O gece, Örümcek Adam ahırın içinde... şehvetli ve erotik bir şekilde öttü ve yarasa nihayet pes etti.
That night, Spider-Man stood in the barn, squeaking in a sultry and erotic manner and the bat eventually succumbed.
Biliyorsun, bu çok güzel bir nokta. Çünkü yolda bir yarış arabası Biraz kriket yarasa ile tenis oynamaya çalışmak gibi.
You know, it's a very good point, because a racing car on the road is a bit like trying to play tennis with a cricket bat.
- Ölü bir yarasa!
- It's a dead bat!
Evet, yarasa öldükten sonra işe yaradığını sanmıyorum.
Yeah, I don't think it works once the bat is dead.
Geri döndüğüm yarasa iyi çalışıyor.
My reversing bat is working well.
- Limuzinimi batırdın.
- You sank my limousine!
Sadece Cruiser'imi batırdın.
You've sunk my Cruiser.
Savaş gemimi batırdın!
You've sunk my battleship.
Her yeri batırdım!
All over the place!
- Sopa oturdu telefonu.
- The bat sat-phone.
Doğuya gidebilir, batıya gidebilirdim...
I could go east, I could go west...
Doğuya gidebilir, batıya gidebilirdim.
I could go east, I could go west.
12. devrede işi batırdığımı düşünmüştüm ama sonra ilk devrenin son atışının ikinci devrenin ilk atışı olduğunu hatırladım, ve pat-pat. oyun kurucuyu geniş açılı kombinasyon vuruşunu...
I thought I was screwed with the 12th-round pick, but I remembered that the last pick in the first round is the first pick in the second, so, boom-boom, I get this great quarterback wide receiver combo...
Batı Yakası Hikâyesi'ni izlemek için çok küçük demiştim.
I told you she was too young for "West Side Story."
Bu işi batırayım deme.
Don't screw up.
Pazartesi günü işimi sekiz kişilik bir gruba kanıtlamam lazım ve büyük ihtimalle her zaman yaptığım gibi batırıp kitleneceğim.
On Monday, I have to justify my job to an eight-person panel of executives, and I'm probably gonna blow it and lock up, like I always do.
Güya Batı yakasının lider eğitim programını yürütüyoruz.
We used to be the leading education program on the whole West Coast.
Battıkça dibe batıyoruz.
We're getting in too deep on this thing.
Burada birileri siparişleri batırıyor.
Someone here is screwing up orders.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]