Başladı translate English
92,382 parallel translation
Nasıl başladı?
How did it start?
Bu iş başladığında, Pullings'i izlemene ihtiyacım var.
When this kicks off, I need you to be watching Pullings.
Arabamdan in. Sinirlerimi bozmaya başladın.
So get out..... before I really lose my temper.
Miriam ve Karim için endişelenmeye başladım.
Cos I'm worried about Miriam and Karim.
Sonra Kevin Russell kefaletle dışarı çıktı. Aniden, istediğim tüm kaynaklara ulaşmaya başladım. Lanet NSA'e bile.
Then Kevin Russell gets out on bail and suddenly I have all the resources that I could possibly want, even the bloody NSA.
Polis Kevin'i sorgulamaya başladı ve karşı koyamadın. Kızın cesedini çıkarıp onun kapısına götürmek?
But when the police started questioning Kevin, it was too tempting, wasn't it, to dig her up and lay her at his doorstep?
Ve yalanlar dönemi başladı.
And this was the time of lies.
Korkarım ki gariplikler daha yeni başladı.
I'm afraid the weirdness has only just begun.
Eski iş ortağın Topher'ı nasıl öldüreceğini bulduktan sonra sakalını uzatmaya mı başladın?
You start growing that beard once you figured out how you were going to kill your old business partner, Topher?
Sonra hafızam zayıflamaya başladığında serumu almaya geleceğim.
Then, when my memories start fading, I'm going to take the serum.
Bu iş boka sarmaya başladı.
Yo, this is getting kinda messed up.
Sen çökmeye başladın, değil mi?
Your shit's falling, right?
Birden herkes kendini Orchard Beach'te mi sanmaya başladı?
So, suddenly everybody think they on Orchard Beach or some shit?
Başladığımız yere döndük.
Right where it dropped us off.
Vurulan parmağım o yaklaştığı anda acımaya başladı.
My shot-off finger started to hurt the second she got close to it.
İsyan başladığında çoktan çıkmıştı.
She left the prison before the riot even started.
Parmağımı parçaladı, şimdi de burun kırmaya başladı!
First, she mutilates my finger, now she's breaking people's noses?
Birden herkes soluk istemeye başladı, Robert Plant'inki gibi.
Suddenly everyone wants them faded, like Robert Plant.
Beatles çıktıktan sonra, hükümet birden caz müziğini kınamamaya başladı.
When the Beatles arrived, suddenly the government didn't mind jazz so much.
Ben de bir yolunu aramaya başladım.
So I started looking for a way that we- -
Bir süre sonra kalbi kırılmasın diye ninem tekmelenmiş gibi yapmaya başladı.
But after a while, she'd just fake like he got her so that she wouldn't hurt his feelings.
Didişmeye başladıklarından beri tek bir yeni talepte bile anlaşamadık.
Not a single new demand has even been agreed on since they started scrapping'.
Bağırmaya başladıklarında onları çıkarmamız gerekiyor.
We take'em out when they start screaming.
Bence kılı kırk yarmaya başladık.
I think that we're starting to split hairs here a little bit.
Bütün bu olay Poussey için başladı.
This whole thing started because of Poussey!
- Şimdi mi önemsemeye başladınız?
- Oh, so now y'all wanna give a shit?
Galiba sonunda korkmaya başladım.
Well, I think I'm finally scared.
Bahis oynayan biri olsam ki öyleyimdir, her şeyime bahse girerim ki Floransa Canavarı tıp fakültesinde öldürmeye başladı, muhtemelen cerrah oldu, ama şimdi yetenekli küçük ellerindeki eklemler katılaşmaya başladı.
I would bet the house that this Monster of Florence started killing in med school, probably became a surgeon, and now he's finding that the joints in his gifted, little hands are starting to stiffen up.
Tabii sonra sıradan hayatını geride bırakıp saygın bir cerrah oldu ve Sağlık Bakanlığı'nda çalışmaya başladı.
Of course, he overcame his humble beginnings, rose to become a venerated surgeon appointed to the Ministry of Public Health.
Ve ihtiyar babası artık ölmek üzere olduğundan unuttuğu oğlunu mirasının varisi olarak görmeye başladı.
And since dear old dad is dying, he sees in his once-forgotten son the potential for carrying on a legacy.
Belirtiler ne zaman başladı?
When did the symptoms start?
Zaten Abby üzerinde çalışmaya başladım.
I've already started working on Abby.
Arkamı döndüğümde yüzüne vuran ay ışığını gördüm ve her şey yavaşlamaya başladı.
And as I turn... I see the moonlight on her face... and everything just slows down.
Fikrim değişmeye başladı.
I'm sort of getting over the idea, if you know what I mean.
Ertesi gün sen araştırmaya başladın.
And the day after that, when you started digging into it.
Niyeyse daha yeni başladığını hissediyorum.
Yet I cannot help but feel somehow it's only just begun.
Ve ben sadece kızımı sevmeye başladım.
And I'm just starting to love my daughter.
Nobel'i yine ona vermemek... Bazıları ahmak gibi görünmeye başladığımızı söyleyebilir.
To deny him the Nobel again... well, some might say we are beginning to look like fools.
Bunlar üstüme o kadar yapıştı ki özümde kim olduğumu unutmaya başladım.
I've been those things for so long, I'm beginning to forget who I started out to be.
Kongre de telefonlar almaya başladı.
Thank you. Congress has begun to receive calls.
Seçmelere başladılar mı?
Have they started the audition?
En küçüğü, üniversiteye başladı.
T-The youngest is... she's... just off to college.
Müşterilerini çalmaya başladığımızda ayak uydurmak için indirime gidecekler.
And as we start to steal their traffic, maybe they lower theirs, too, to keep pace.
Hayat boyu mu cefasını çektin yoksa yeni moda diye mi başladın?
Lifelong affliction, or just since it got fashionable?
ışlemeye başladım.
It's starting to move.
ışlemeye başladığını söylüyorsun.
So when you say "It's starting to move," what do you mean, like, it's...
Çorapları çekiştirmeye başladım.
So I start pulling on these socks.
Pekâlâ. Bıraktığın ilk intibadan fazlasına sahip olduğunu düşünmeye başladım, tek güçlü özelliğin saçların değilmiş.
Okay, I am starting to get the feeling that there is more to you than meets the eye, at least more than good hair.
Snell ailesi dağlara kaçıp hayatına sıfırdan başladı.
Snells fled up the mountains, and started all over again.
Seninle çalışmaya başladığımdan beri komisyonunu % 5'ten % 7'ye yükselttin.
Since I've been working with you, you've been able to increase your commission from 5 to 7 %.
Basladığında, olmamız gerek. O kapının sağ tarafında.
When it hits, we need to be on the right side of that door.
başladı mı 16
başlangıç 29
başlayalım 455
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61
başlayalım mı 103
başlangıç 29
başlayalım 455
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61
başlayalım mı 103