Başlarda translate English
1,750 parallel translation
Başlarda fiziksel olarak hakkını vermediğimi itiraf ediyorum.
I admit I didn't give you your full due at first, physically.
Başlarda iyiydi ama sonradan ilgimi kaybettim, Marietta'yı geri istedim.
It was fine at first, but then I lost interest. I wanted Marietta back.
Bunu yapmayı sürdürürseniz ve üzerine bir şey koyamazsanız, bu, kötü bir şeydir ama ilk başlarda etkilendiğiniz komedyeni andırmakta sorun yoktur.
If you keep doing it and you don't grow out of it, that's a bad thing, but you can tell when a comic first starts who his influence may be.
Ve ilk başlarda, bilirsiniz, "Bu sadece düşündüğüm bir şey" diyordum, sonra Bill az önce gördüğüm her şeyi açıkladı ve sonra gün, bu diğer beyinlerden faydalanmanın bile ilerisine gitti, bir kerede binlercesi gibi.
And at first I was like going, you know, "That was just something I thought of", and then Bill explained everything that I had just seen and then the day went even further than that where it was like tapping into these other minds, like, thousands of them all at once.
Başlarda korkutucu geliyor biliyorum, hatta dehşete düşürüyor.
I know it's frightening at first, terrifying in fact.
İlk başlarda daha kötüydü, ama sonra toparladın. Ve sonunda da becerdin. İyisin.
You kinda like a little pitchy in the beginning but dawg, I mean you put it together in the end, and man you rocked.
Başlarda birbirimize bağlanmayacağımızı söylemiştik.
Listen, I know at the beginning of the weekend, we said no strings.
Başlarda tuvaleti kullanmama izin vermiyorlardı ama sonradan verdiler.
And they wouldn't let me use the bathroom at first, but then they did.
İlk başlarda içmeye başladı sonra uyuşturucu, sonra daha fazla uyuşturucu.
Well, there was, - First, drinking, then drugs. And then too many drugs and -
Başlarda yabancılık çekmelerini doğal karşılarım.
I would accept... and expect a strangeness... initially.
Başlarda pek becerikli değildim.
Yeah, I wasn't very skilled in the beginning.
Başlarda çok sıcak ve duman altı diye düşünmüştüm.
At first I thought it was just too hot, too smoky.
Biliyor musun, başlarda sana çok kızgındım.
You know something, I was so furious with you at first.
Ama ilk başlarda kamera beni biraz tedirgin ederdi.
But at first, the camera made me self-conscious.
Yani, ben de başlarda zorlanırdım.
It's like...
Başlarda Nina çok eğlenceliydi.
You know, at first, Nina was a lot of fun.
Başlarda onu eğlenceli buluyordum.
I found him rather amusing. At first.
Sana bir tavsiye : Başlarda çok güzel görünüyor olabilir, ama bir kenara yaz, eninde sonunda, kırık bir kalp ve kıçına yapışmış bir lolipopla uyanacaksın.
Word of advice : it may seem like fun and games at the beginning, but mark my words, sooner or later, you're gonna wake up with a broken heart and a lollipop stuck to your keister.
Başlarda değildi.
Not at first.
Evet, başlarda bende orda çalışmayı hiç istemedim, çok ciddiyim, eğer istemiyorsan Walker'larla aynı yerde olmuyorsun.
Yeah, but I didn't want to work there, really, at the beginning, either, and seriously, you don't have to be around the Walkers if you don't want to be.
Evli bir adama aşık olman senin suçun değil. Evet, başlarda ben de öyle düşündüm.
Well, it's not your fault that you fell in love with a married man.
Tamam, başlarda ilişkimiz sahteydi ama gerçeği dönüşeli uzun zaman oldu.
Okay, granted, we started out a little fake, but we turned the corner somewhere along the way.
Ben de başlarda anlamamıştım, sonra büyükler açıkladı.
I don't actually understand it myself, but the big guys have told me.
İlk başlarda günlük programı değiştirmeyi reddettiğimi biliyorsun, ama görünüşe göre işe yarıyor.
You know, I'm usually the first to balk at any change in routine... but this does appear to be working.
Başlarda ikna olmamıştı, ama ona söyledim!
He wasn't sure at first, but I told him!
Başlarda, televizyon bizim için alışkanlık olduğundan özledik.
At first, because it was our habit to watch TV, we missed it.
Başlarda bir çok şey için gerçekten şüphe duyduğumu söylemeliyim.
I have to say I was really skeptical about a lot of things in the beginning.
İlk başlarda baban ve Tracy'nin çocuk yaptığı gerçeğini kaldıramadığımı düşündüm,
I thought it was just me that maybe I couldn't handle the fact that your dad and Tracy have a child together,
Başlarda sadece konuşmak istiyordu.
At first he just wanted to talk.
İlk başlarda kaydetmelerini anlarım.
I get filming it the first few times. It's exciting.
Başlarda ona hiç şans vermediler çalışacak bir yeri dahi yoktu.
And at first gave no option, you know, like wet gunpowder
Ray, başlarda LSD'nin aydınlanmaya açılan kapı olduğunu düşünüyordu ama birkaç kötü "trip" onu tamamen farklı bir yola soktu.
Ray originally thought LSD was the key to enlightenment. But a series of bad trips sends him in a different direction.
Başlarda, Jim'le grubu toparlayan Ray'in arası çok iyidir.
The alcohol takes a personal toll.
Ben de başlarda çok hassastım.
I was squeamish at first, too.
Mesele şu ki, başlarda Don'la takılmamı isteyen kendisiydi.
The thing is, it was Linda's idea for me to date Don in the first place.
Peki ya sana onun ilk başlarda canı acıdığı için yavaş yapmak istediğini söyleseydim?
What if I told you she likes it slow at first'cos it hurts?
Ölünce ilk başlarda insanların beni sevdiğini düşünmüştüm.
At least the first time I died thinking people loved me.
Başlarda hiçbir şeyiniz yok ve her şeye dipten başlamışsınız, ama biraz sıkı çalışmayla ve size ışığı gösteren bilgiç menajerinizle...
At the beginning you've got nothing and you start at the bottom, but with a bit of hard work and the help of a savvy manager who shows you the light...
Başlarda direnmişti.
He resisted at first.
Başlarda isimleri pek aklımda tutamam, ama numarası var.
You know, I'm not big on names at first, but I do have her number.
İlk başlarda çok boktan hissettim, ama sonra etkileşimi hissettim ve hoşuma gitti.
I felt like shit before I went on. and then I got some adrenaline going and I enjoyed it.
İlk başlarda "şimdi al, sonra öde" fikri çok popüler oldu.
For the first time, the idea of "buy now, pay later" hit the mainstream.
Başlarda, babanın barın arkasında gerçekten büyük bir sopası vardı.
For starters, your dad kept A really big bat behind the bar.
Başlarda bu konuda çok başarılıydım ve herkes tarafından bilinirdim.
At the beginning I was very successful, and very popular with everyone.
Başlarda insanların kariyerleri yoktu.
People didn't really have careers back then.
İlk başlarda silahlar üzerine yoğunlaşmıştık sonra durup düşününce : "Hey, ahşap ok da neyin nesi?" dedik.
At first, we just focused on the guns but then we thought, "Well, hey, what's a wooden arrow?"
İlk başlarda, cehennemden gelen sap etkisi yarattın, ama sonra sana bir şeyler yaptırınca düzeldik.
At first, you were like the third wheel from hell, but then we made you do stuff.
Stajyerlerin ayakta kalabilmeleri için başlarda böyle bir sigorta şart.
I mean, interns need a little safety net at first just to survive.
İlk baslarda golf sahalari gidecek.
The golf course will be the first to go.
Sanirim ilk baslarda gercek oldugunu sandi agacin bir gecede meyveyle dolup tastigini sandi sonra da sanirim ananaslari falan gordu ve kahkahalara boguldu, hic duymadigimiz kadar sert kahkahalara.
I think at first he thought they were real, like the tree had burst into fruit overnight, and then, I guess he saw the pineapples or something, and he just started laughing harder than we'd ever heard him laugh.
- İlk başlarda hayır.
Not at first.
başlangıç 29
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61
başlayalım mı 103
başlayalım 455
başladı 99
başlayın 254
başlamadan önce 56
başla 649
başlayabilirsiniz 40
başlat 55
başlama 61
başlayalım mı 103