Bilmiyoruz translate English
13,307 parallel translation
Hububatın nereye götürüldüğünü bile bilmiyoruz.
where the grain got taken.
Hastalığın etkileri kuş gribine benzerlik gösteriyor, ama şimdiye kadar insanlar arasında bulaşıp bulaşmadığını bilmiyoruz.
The agent has been identified as an avian influenza that until now has not been known to be transmitted between humans.
Ama şuan neyle karşı karşıya olduğumuzu bile bilmiyoruz.
But right now, we have no idea of what we're up against.
Jay, ne kadar süreceğini bilmiyoruz.
Jay, we have no idea how long it will last.
Neler olduğunu, ya da kimin dışarıda olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what's going on, or who's out there.
Bilmiyoruz. "Gri Kurt" diye bir operasyondan bahsedildiğini tesadüfen duydum.
We don't know. I've overheard mention of an Operation Grey Wolf.
Onun hasta olup olmadığını bilmiyoruz.
We don't know she was sick.
Ne yaptığımızı bilmiyoruz bile.
None of us have any idea what we're doing.
Bilmiyoruz.
We don't know.
Olabilir ancak böyle olup olmadığını bilmiyoruz.
I suppose, but we don't know that's how it happened.
Neler olacağını bilmiyoruz. Ama birimiz onu canlı tuttuğumuz sürece- - cygnus!
We don't know what's going to happen but as long as one of us can make it back alive- - cygnus!
Kaçının kavga edebildiğini bilmiyoruz.
We don't know how many are able to fight.
Bütün gedikleri kapattı ve nasıl geri açacağımızı bilmiyoruz.
We closed all the breaches and have no idea how to reopen them.
Beni duyup duyabileceğini bile bilmiyoruz.
I mean, we don't even know if he'll be able to hear me.
Ortaya çıkıp çıkmayacağını bile bilmiyoruz.
We don't even know if she's gonna show.
Bir ev sahibi bulana kadar A.L.I.E'yi nasıl durduracağımızı bilmiyoruz.
Until we find it a host, we won't know how to stop A.L.I.E.
Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz daha.
We don't know what we're dealing with yet.
İntihardı. - Bilmiyoruz ki.
We don't know that.
- Görüntüde zaman damgası yok. Yani ne siz ne biz... -... hangi geceye ait bilmiyoruz.
There's no time stamp on this footage, so you... and we... don't actually know what night this is.
Onu da kesin bilmiyoruz ki.
Like we actually know that.
Çünkü bir dahaki sefere ne olacağını hiç bilmiyoruz.
Because we have no idea what's going to happen next.
- Bilmiyoruz daha.
We don't know yet.
- Bilmiyoruz.
- We don't know.
Henüz bilmiyoruz.
Not yet.
Ne hakkında konuştuğunu bilmiyoruz.
We don't know what you're talking about.
Şimdiyse Jay, Caitlin'i kaçırdı. Nasıl kurtaracağımızı bilmiyoruz.
Now Jay has taken Caitlin, and we have no idea how to save her.
Ne olacağını ve ne zaman olacağını bilmiyoruz.
We don't know what's going to happen or when.
Jaime'nin uzaylı zırhının amacını ve tüm kabiliyetlerini hâlâ bilmiyoruz.
We still don't know the purpose of Jaime's alien armor or all of its abilities.
Yerini bile bilmiyoruz.
We don't even know where she is.
Öyle yapıp yapmadığını bilmiyoruz.
Yeah, if that's what he's doing.
- Onu bilmiyoruz.
- We don't know that.
Yaşayacak mı yoksa ölecek mi, bilmiyoruz.
Whether he will live or die, we do not know.
Onların yerini bilmiyoruz.
We don't know their location.
Ne zaman arayacaklarını bilmiyoruz.
We don't know when they'll be calling.
Bunun sonucunda ne olacağını henüz bilmiyoruz.
Where that leaves us, we don't know right now.
Bu bir numara mı bilmiyoruz, ya da... ya da bir bağlılık göstergesi, veya belki... veya belki de bu kadın gerçekten kendini yeni Retro Girl ilan ediyordur.
It is unclear if this is a stunt, or... or an homage, or if this... or if this woman is, in fact, declaring herself to be the new Retro Girl.
Sorun şu ki, kim olduğunu bilmiyoruz.
Problem is we don't know who she is.
Raina hücrenin saldırya geçeceğini düşünüyor, ama hedefin neresi olduğunu bilmiyoruz.
Raina thinks that the cell is about to attack a target, but we don't know what that target is.
Hiçbir şey bilmiyoruz.
We don't know anything.
- söyleyin - Hala birşey bilmiyoruz.
- We still don't know anything.
Bana ne olacağını bilmiyoruz.
We don't know what's going to happen to me.
Neye bulaştığımızı bilmiyoruz.
We don't know what we're walking into.
İspanyolca bilmiyoruz.
No habla Español.
- Evet Nick nasıl biri olduğunu bilmiyoruz.
- Yeah, Nick, we don't really know that much about who she is now.
Bunun ikinci mi yoksa sonuncu mu olduğunu bilmiyoruz.
Problem is we don't know if this is a second victim or the seventh.
Sabana düzen getirmek için yedi kurban gerektiğini biliyoruz. Ama saban ne bilmiyoruz.
And we know that there are seven sacrifices that form the image of a plow, but we don't know what the plow is.
Bunlar hangi yıldızlar bilmiyoruz o yüzden haritayı çıkaramayız.
We don't know which stars these are, so we can't anchor the map.
Göğüs ameliyatı olacak mı bilmiyoruz.
We don't know that she's having a mastectomy.
Şey, hayır, hepimizin biryerlerde babası var, fakat ben ve Mariana bizimki hakkında pek de birşey bilmiyoruz.
Well, no, we all have dads somewhere, but me and Mariana don't really know anything about ours.
- Bilmiyoruz.
Nobody knows.
Bilmiyoruz.
- We don't.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyordum 699
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyor 92
bilmiyorsun 241