Bu ne sürpriz translate English
1,122 parallel translation
Von Bohm, bu ne sürpriz, gel böyle.
Von Bohm, what a surprise, come here.
Bu ne sürpriz.
What a surprise.
- Bay Davidson, bu ne sürpriz.
- Mr. Da vidson, this is a surprise.
Bu ne sürpriz.
Well, what a surprise.
Veronika. Bu ne sürpriz!
Veronika What a surprise!
Bu ne sürpriz, Başrahibe!
What a surprise, Mother!
Bu ne sürpriz.
Well, well. This is a surprise.
Bu ne sürpriz....
What a... surprise.
Bu ne sürpriz!
What a surprise!
Hymie Kaplan, bu ne sürpriz!
Hymie Kaplan, what a surprise!
Alex, bu ne sürpriz!
Alex. What a surprise.
— Bu ne sürpriz!
- What a surprise!
Bu ne sürpriz!
What a wonderful surprise!
- Dr. Hathaway. Bu ne sürpriz!
- Dr. Hathaway, what a surprise!
Bu ne sürpriz?
What is happening?
Şöyle diyeceksin ; Dick, bu ne sürpriz. Seni burada görmeyi beklemiyordum.
You're going to say, " Why, Dick, I never expected to see you here.
Majesteleri, bu ne sürpriz?
Your Majesty, what a nice surprise.
Bu ne sürpriz!
Well, what the... a surprise!
Bu ne sürpriz.
How nice.
- Larry, bu ne sürpriz!
- Larry, what a surprise!
Bu ne sürpriz.
What a surprise!
Bu ne sürpriz! Manek çok sevinecek.
( CHUCKLES ) What a surprise.
Bu ne sürpriz... - Meltemin esintisi beni buraya sürüklesin.
What a surprise that a passing zephyr should waft me here.
Bu ne sürpriz efendim.
Well, this is some surprise, sir.
Vincent! Bu ne sürpriz!
Why, Vincent, what a surprise.
Bu ne sürpriz.
Well, I'll be damned.
Phil, bu ne sürpriz.
Phil, this is quite a surprise.
Reid, bu ne sürpriz!
Reid, what a surprise!
Holly, bu ne sürpriz.
Holly, what a surprise.
Bu ne sürpriz!
What a surprise.
Doktor Randall. Bu ne sürpriz.
Dr. Randall, what a surprise.
Bu ne sürpriz Marita.
What a surprise, Marita.
Bu ne hoş bir sürpriz böyle.
And what a pleasant surprise this is.
Hanımlar, bu ne hoş bir sürpriz.
Ladies, what a lovely surprise.
Hymie, bu ne hoş bir sürpriz?
Oh, Hymie, what a pleasant surprise!
Haddy, bu ne güzel sürpriz.
Haddy, what a surprise.
Şef Hurst, bu ne muhteşem, muhteşem sürpriz!
Why, Chief Hurst, this is a splendid, splendid surprise!
Bu ne sürpriz. - Umarım hoş bir sürpriz olmuştur. Biliyorum, gelmemeliydim.
- your never going to see her again you even try and I'll make sure your thrown back in juvi
Bu yastığı, sürpriz Noel hediyen olarak paketlemekle meşgulken, neden sana ne yaptığımı söyleyeyim ki?
Why should I tell you when I am busy wrapping this cushion for your surprise Christmas present?
- Lumpy, ne sürpriz bu.
- Lumpy, what a surprise!
Vay vay, Yüzbaşı Blackadder, bu ne beklenmedik bir sürpriz böyle.
Well, well, Captain Blackadder, this is an unexpected pleasure.
Bay Fletcher, bu ne hoş sürpriz? Ya Becky?
Well, Mr. Fletcher, what a pleasant surprise.
Bu ne güzel sürpriz dostum!
What a surprise, man!
Bu ne sürpriz.
Well.
Bu ne hoş bir sürpriz.
What a pleasant surprise.
Bu ne hoş bir sürpriz. Seni görmeyi beklemiyordum.
What a pleasant surprise to see you here. I didn't expect to see you.
Bu ne hoş sürpriz!
What a surprise!
Madam Bovary, bu ne hoş sürpriz!
Madame Bovary, what a surprise.
Komiser, bu ne büyük sürpriz.
Lieutenant, what a pleasant surprise.
- Larry, bu ne sürpriz!
You should sue.
- Adolf, bu ne güzel sürpriz!
Adolf... What a surprise!
bu ne 1749
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41
bu ne güzellik 28
bu ne ya 25
bu ne demek 322
bu nedir 1395
bu ne demek oluyor 180
bu ne kadar 45
bu ne zaman oldu 63
bu nedenle 273
bu ne biliyor musun 41