Bu oldu translate English
27,508 parallel translation
Onu bugün göreceğimi söyledi. Ardından bu oldu.
He said I'd see him today, and then this happened.
- Denediklerimin en kötüsü bu oldu.
It's the worst I've tried.
Bu oldu.
That.
Bu hızlı oldu, Eddie.
That was fast, Eddie.
Bu çok yardımcı oldu.
That's really helpful.
Bu çok garip oldu ve özür dilerim, ama konuşmamız gerek.
This is really awkward and-and I'm sorry, but we need to talk.
Ama beni bu kadar yaklaştırman bunca yıl içinde yeteneğini en çok zorlayan şey oldu.
But you letting me get you this far has given an old sweat his grandest gift in all his years.
Bu kişi, Estonya'daki Tallinn limanına gitmesine yardımcı oldu.
This person helped him get to the port in Tallinn, Estonia.
Onu bulmamız gerektiğini düşündüm ama bu, aklında başka bir şey olduğunu düşünmeme sebep oldu.
I figured finding him would be job one, but this makes me think you've got something else in mind.
Bu da buluşmak isteyebileceğin bir yer seçmeme sebep oldu.
This struck me as a place you'd be willing to meet.
- Bu konuda neden yardımcı oldu?
Why did he help you with that?
Bak şimdi ne oldu, bongun yapısal bütünlüğü değişti bu yüzden evde değiliz, ve gideceğimiz yeri kontrol etme. yetisi elimizde değil, bizi belirsiz olarak zorla uzay-zaman sürekliliğinde etrafında sıçratıyor mu?
So now what, the structural integrity of the bong has changed, so we can't get home and we have no ability to control where we go, forcing us to bounce around the space-time continuum indefinitely?
Bu kadar kolay mı oldu yani?
Just like that?
Kuzen 6.11'de çarpılıp ölünce ARQ'ta kısa devre oldu ve bu da zaman döngüsüne yol açtı.
At 6 : 11, Cuz was electrocuted, which shorted the ARQ and caused time to loop.
Bu kolay oldu çünkü hiç bir şey bilmiyordum. İyi.
which was to say nothing, which was easy because I know nothing.
- Bu ne zaman oldu?
- When did this happen?
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Look, I don't know how this happened.
Ne oldu, paralarını saymaktan bu pisliğin insanlara ne yaptığını unuttun mu?
What, were you, uh, too busy counting your money to think about what this garbage does to people?
Nihayet ufak bir beyine uygun bir bedenin oldu Bruce! Bu ses.
You finally have a puny body to match your puny mind, Bruce!
Sadece bu çeyrekte, ekonomik gelişimi yüzde altı oranında aşağıya çektiler ve kısa süreli hazinedeki kazanç artıp küresel yatırımcıların fazlasıyla mutsuz olmasına neden oldu.
They shaved point-six percent off economic growth - this quarter alone, and the yield - _ _ - on short-term treasury bonds has risen, - _ _ causing global investors to be extremely unhappy.
Senin için bu kadar değerli olduğumuzu bilmem iyi oldu Melissa.
I'd kick your asses out of here so fast, your head would spin. Well, I'm glad we mean so much to you, Melissa.
Nasıl oldu bu?
How did this happen? How did I get here?
Gerçekten başyapıtın oldu bu.
Truly... your best work.
- Bu garip oldu değil mi?
Now it's awkward, isn't it?
Benim mekân yalan oldu bu salak yüzünden.
And my place is toast, thanks to this dimwit.
Bugün neler oldu hepsini öğreneceğim iplerin kimin elinde olduğunu ve Mario'nun nasıl bu olaya karıştığını.
I'm gonna find out what happened today. Who's pulling the strings, and how Mario's involved.
Bu sürpriz oldu.
Well, this is a surprise.
Şey, bu biraz aşırı oldu, sence de öyle değil mi?
Yeah, well... This is a bit extreme, don't you think?
İşin iyi tarafı,... bu ebedi kulluk anlaşmasında bir esneklik payı olduğunu öğrendiğim iyi oldu.
On the plus side, I'm happy to see that there's some wiggle room in this arrangement of eternal servitude.
Yemin ederim ki üç gündür tek yaptığım bu çöpten beter yerde dolaşıp bu aptal varlıklara seni nasıl bulabileceğimi sormak oldu.
I swear, all I've done for three days is wander this cesspool, asking these vacuous cretins how to find you.
Aranızda korkunç bir suç mahallinde bulunan bu önemli delili daha önce gören oldu mu?
Uh, now, does anyone recognize this critical piece of evidence found at a gruesome crime scene?
- Ne? Peki bu nasıl oldu, Maze?
Well, how did that happen, Maze?
Bu çok kolay oldu.
Well, that was easy.
- Enayi, bu çok kolay oldu.
Sucker's bet. Easy.
- Bu epey abartılı bir davranış oldu.
That was a tad dramatic. Why not?
Bu güzel oldu.
This is great.
Bu çok yardımcı oldu.
That's helpful.
Aslında bu iyi oldu.
Actually, it's kinda nice.
En iyisinin bana ilaç vermek olduğunu söylediler, bu bir süre yardımcı oldu.
Best they could do was give me drugs, which helped for a while. - Yeah.
İlk kez bu kadar müthiş bir videom oldu.
I never had footage this good.
Nasıl oldu be bu?
How the hell did this happen?
Evet, sahip oldu ve bu senin hatan.
Yes, she has, and it's your fault.
- Bu senin son kurşun oldu.
- That was your last bullet.
ve onun cevabı bana bu teypi vermek oldu.
And her response was to give me that tape.
Okuma yazma öğretmeye çalıştım ve aldığım teşekkür bu şekilde oldu.
Tried to teach him to read and write, and this is the thanks I get...
Geçen ay bu caddede üç hırsızlık oldu.
There's been three burglaries on this street in the past month.
Bu teknoloji bize servete mâl oldu.
This technology costs a fortune.
Bu sefer ne oldu?
What is it this time?
Niyeti bu değildi tamamen kazara oldu.
Wasn't her intention, but it wasn't a total accident.
Bu sert oldu.
That was rough.
Kayıttan bu şekilde haberi oldu.
That's how he knew about the recording.
bu olduğunda 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17