English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Dayanamiyorum

Dayanamiyorum translate English

23 parallel translation
Bu heyecana dayanamiyorum.
I can't stand this excitement.
Dayanamiyorum...
I can't stay and see him...
Buna dayanamiyorum.
I couldn't stand it.
Ben gidiyorum, bu sicaga dayanamiyorum. - Biraz daha kalmaz misin?
I'm off, it's too hot in here.
- Hayir, artik dayanamiyorum. Ama biz kaliyoruz, bu gece çok heyecanli geçti.
We're staying, it's been a tough night.
Ama buna dayanamiyorum.
But I can't stand it.
Gezegensel bir islem... ve ben buna dayanamiyorum.
It's a planetary process... and I can't stand it.
" Dayanamiyorum bu hafiflige, bu ozgurluge.
" l can't bear this lightness, this freedom.
Seni burada görmeye dayanamiyorum.
Though I can't see how you can stand it in here.
Çabalamasini görmeye dayanamiyorum.
I just... I hate to see him struggle.
Biliyor musun onu şöyle bir dakika bile düşünmeye dayanamiyorum?
Do you know I don't dare to think of him for a full minute?
- Onun lanet isini alamam... o sinir bozucu genclere de dayanamiyorum!
- I can't take this fucking job... or those greasy shithead teenagers anymore!
Tanri askina Ginzburg, artik dayanamiyorum.
For chrissakes, Ginzburg, I can't take it anymore.
BUna dayanamiyorum.
I cannot bear!
Dayanamiyorum.
I can't stand it!
Bu amacsiz hayatin yüküne daha fazla dayanamiyorum.
I cannot bear the burden of this aimless life anymore.
Dayanamiyorum artik.
I can't take her anymore.
Dayanamiyorum. Artik dayanamiyorum.
I can't do this, I can't do this.
Kazandığın başarıyı görmezden gelmene dayanamiyorum artık.
I'm tired of you refusing to recognize the successes when they come.
Ne yemek yiyor, nede dogru düzgün uyuyor. Buna dayanamiyorum, efendim.
She's not eating or sleeping properly I can't stand it, sir
Daha fazla dayanamiyorum.
I can't stand it.
Dayanamiyorum!
I can not breathe!
Bu seye dayanamiyorum.
I can't stand the stuff.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]