Dokunaklı translate English
1,704 parallel translation
- Evet, çok dokunaklı.
- Yeah, it was very touching.
- Ne kadar da dokunaklı.
- Pathetic!
- Evet, çok dokunaklıydı!
- Oh yes... It was so moving!
Dokunaklıymış!
So moving!
Ne kadar dokunaklı.
How touching...
Bay Liang bir saat kadar konuştu ve dört tane şiir yazdı. Şiirleri oldukça dokunaklı bulduk.
Mr Liang spoke for one hour and wrote out four poems and we found them deeply moving
Ne kadar dokunaklı bir hareket!
How touching this move is!
Dokunaklı.
It's moving.
" gösterdiğiniz dokunaklı cömertliğiniz ve ilginiz için...
" a rather reckless, though very touching...
Çok dokunaklı!
I'm touched
Çok dokunaklı.
It's a tear jerker.
Çok dokunaklı olmalı.
It must've been heartbreaking.
Ne kadar dokunaklı.
Pathetic
Dokunaklı.
Touching.
Dokunaklı üslubunla akıllara kazındı.
Accompanied by a hauntingly poignant turn of phrase.
Çok dokunaklıydı!
Eloquent.
Bak, paketinize ne kadar ihtiyacınız olduğuna dair dokunaklı hikayenize başlamadan önce, size yardım edemem, tamam mı?
Look, before you start into a really moving story about how badly you need your package, I can't help you, okay?
Vietnam'da esir kampında kalmış. Çok dokunaklı hikâyeleri vardı.
He'd been over in a Vietnam prison camp, had some break your heart stories about it
Ne dokunaklı ama.
That's so amazingly poignant.
Orada bir öpücük ortamı daha dokunaklı yapar.
- Yeah. I thought that maybe a little kiss might add some pathos. - A kiss?
- Çok dokunaklı bir hikâye.
Very moving story.
Ben "zamanının tükenmesi" diyecektim. Bunu söylerken sesime dokunaklı bir hava da verecektim.
I was gonna say "run out of time"... or just kind of let my voice trail off.
Çok dokunaklı.
Well, that's very moving.
Bu seferki bana ait olacak. Ve öyle dokunaklı ve içten olacak ki kendini pislik gibi hissedeceksin.
It's gonna be so touching and heartfelt, you're gonna feel like a piece of crap.
Çok dokunaklı.
Very poignant.
Bu çok dokunaklı ve eğlenceliydi.
This has been festive and touching.
Çok dokunaklı bulmuş.
He was moved by it!
Dokunaklı mı?
- Moved by it! - Hell yes.
- Gerçekten dokunaklı, değil mi?
It's real touching, isn't it? Yeah.
Dokunaklı.
It's touching.
Gerçekten çok dokunaklı.
Really, very touching.
Evet... çok dokunaklı.
Now... That's touching.
Burnunuzu siler, size kek pişirir ve büyüdüğünüzde, yılda bir kez sonsuz fedakarlıkları için teşekkür eden dokunaklı bir kart gönderirsiniz.
She wiped your nose, she baked you brownies, and... and once a year you send in a specially touching Hallmark greeting to her, thanking her for her endless sacrifices.
Çok dokunaklı.
Very touching.
Ne noel şarkıları söylemek ne de evrensel sevgi ve umut üzerine dokunaklı mesajlar var. Sadece kapalı cep telefonları, dikkat kesilmiş gözler, çıkarıImayan ceketler ve hukukun kutsal idealist ifadeleri.
No sing-alongs, no poignant messages of universal love and hope... just cellphones out, watches eyeballed, jackets left on, and a commitment to the sacred ideal of drive-through express justice.
Gerçekten çok dokunaklı şeylerdi, amına koyayım!
Some very nice fucking things indeed.
Çok dokunaklı.
Oh wow... That's... really touching.
NE kaadr dokunaklı bir sahne!
What a moving and heartfelt performance.
Çok dokunaklıydı.
It touches me.
Alman dostları için, buradaki Amerikan askeri görevlileri hakkındaki değişikliklerin detaylarını içeren gizli yazı dolu bir kağıt olmasının dışında, her şey gayet hoş ve dokunaklı.
All quite beautiful and touching, save for the fact that the paper was filled with secret writing for her German friends detailing changes to the American order of battle here.
Daha çocuku ve dokunaklıydı.
More babyish or more pathetic.
Ne dokunaklı bir resim.
What a pathetic picture.
Bayan Short biliyorsunuz ki bu dokunaklı bir sahne.
Miss Short, you know, this is a very sad scene.
Yaptığın çok dokunaklı.
What you did was pathetic.
Ne dokunaklı.
How touching.
Dokunaklı güzel ifade edilmiş, hararetli.
Moving eloquent, passionate.
Çok dokunaklı bir sahne olur.
It'll be so moving.
Dokunaklı boklara bir son ver artık.
Enough of this sensitive bullshit.
Söyledikleri gerçekten dokunaklıydı.
What he was saying was really poignant.
Çok dokunaklıydı.
That was very touching.
Ben hem hayatından, hem de ölümüne gösterilen sıra dışı ve dokunaklı tepkiden alınacak çok ders olduğuna inanıyorum.
'I, for one, believe there are lessons to be drawn from her life,'and from the extraordinary and moving reaction to her death.
dokunma 267
dokun 68
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21
dokun 68
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21