Dokunmayın ona translate English
341 parallel translation
- Dokunmayın ona.
- Don't touch him.
Dokunmayın ona.
Don't pick on him.
- Dokunmayın ona.
- Don't touch her
Dokunmayın ona.
Don't touch him.
Dokunmayın ona!
Leave her be!
Lütfen, dokunmayın ona.
Please, leave her be.
- Otobüse bin! - Dokunmayın ona!
- Get your hands off him!
Dokunmayın ona. Neden ki?
- Don't touch that.
Dokunmayın ona!
Don't touch her.
- Dokunmayın ona!
- Don't touch him!
- Dokunmayın ona!
Don't touch him!
Hayır, dokunmayın ona.
No, don't touch him.
Dokunmayın ona!
Don't touch it!
Dokunmayın ona.
Don't touch it.
Dokunmayın ona!
Leave her.
Ona dokunmayın!
Don't you touch her!
Ona dokunmayın.
Leave her alone.
Ona dokunmayın.
Don't touch him.
Ona dokunmayın.
Don't touch her
Ona dokunmayın lütfen.
Keep your hands off of him, please!
Ona dokunmayın!
Don't touch him!
Ona dokunmayın.
Do not touch him.
Ona dokunmayın!
Stay away from him! Stay away from him!
Ona dokunmayın.
Take your hands off him.
- Size ona dokunmayın demiştim.
- I told you not to touch him.
Hayır, ona dokunmayın.
No, spare her.
Ona dokunmayın!
Leave it alone!
Ona dokunmayın Mr. Nazario, O vebalı.
Don't touch him, Mr. Nazario, it's the plague.
- Sakın ona bir daha dokunmayın!
- Don't you dare touch him again!
O zaman ona dokunmayın.
Leave him alone.
Ona dokunmayın yüzbaşı.
Don't touch that, Captain.
Ona sakın dokunmayın!
Don't touch him!
"Ondan yemeyin ve ona dokunmayın ki ölmeyesiniz" dedi.
"Ye shall not eat of it... neither shall ye touch it, lest ye die."
- Hayır, ona dokunmayın.
- No, don't touch that.
Ona sakın dokunmayın!
- She told me. - Deal!
Ona dokunmayı nasıl başardın?
How did you arrange to touch her, Bones?
Ona dokunmayın, yalnız bırakın!
Don't you touch him, leave him alone!
- Ona dokunmayın.
- Don't touch it.
Lütfen ona dokunmayın!
Please don't touch it.
Ona dokunmayın!
Don't touch that!
Ona dokunmayın efendim. İmparator II. Franz Joseph o.
Don't touch His Majesty the Emperor Franz Joseph the Second.
Ona dokunmayın, o vebalı.
Throw her out! Before we all get it.
Ne olursa olsun, ona sakın dokunmayın.
What does he want?
Madam, ona dokunmayın!
Madam, don't touch that!
Ona dokunmayın!
Don't touch it.
Hayır hayır, ona dokunmayın.
Oh, no, no, don't touch that.
Hayır, ona dokunmayın!
Oh, no, don't touch that!
O benim! Hadi, hadi! Kıpırdama! Ona dokunmayın!
He's mine!
Hayır. Ona dokunmayın.
No, don't touch him.
Hayır, ona dokunmayın.
Don't touch her.
- Durun, ona dokunmayın!
Stop, don't touch him!
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
onaylayın 22
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
onaylayın 22
ona aşık mısın 59
ona güvenmiyorum 75
ona sordum 39
ona söylemelisin 22
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona sordun mu 17
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona sordun mu 17
ona dikkat edin 24
ona bakma 38
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona bir şey olmaz 33
ona söyleme 26
ona bak 134
ona bakma 38
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir bak 81
ona bir şey olmaz 33
ona söyleme 26
ona bak 134