Düzeleceksin translate English
260 parallel translation
Bir dakikada düzeleceksin.
You'll be all right in a minute.
- Düzeleceksin.
- You'll be all right.
Düzeleceksin, ama çok fena korktum.
You'll be all right, but I was terribly afraid.
Kafan açılacaktır. Düzeleceksin.
It'll clear up again.
Düzeleceksin.
Guess you'll be all right.
Düzeleceksin.
You'll be all right.
Düzeleceksin.
You're gonna be all right.
Sen düzeleceksin.
You're going to be all right.
Buradan beraber kaçacağız ; düzeleceksin. Ama öncelikle yapman gereken...
We'll get out together ; you'll be O.K. But first you must...
Bundan sonra düzeleceksin demekki.
Then you're going to be all right.
Yakında düzeleceksin evlat.
You'll be all right, son.
Doktor gelecek düzeleceksin.
Thank God, doctor, you here.
Düzeleceksin.
You're gonna be OK.
Düzeleceksin, iyileşeceksin.
You'll be fine. You'll be just fine.
Düzeleceksin.
You'll be okay.
Tamamen düzeleceksin.
You're gonna be just fine.
Düzeleceksin. Tamam mı?
You're going to be all right.
Tamam, düzeleceksin.
Oh, well, you'll be all right.
Hayır, fakat düzeleceksin.
No, but you're going to be all right.
Hey, düzeleceksin.
Hey, you'll be fine.
Düzeleceksin.
You're gonna be fine.
Düzeleceksin.
You'll be fine
Düzeleceksin.
You're going to be all right.
Düzeleceksin.
You're going to be fine.
Düzeleceksin, tamam mı?
You'll de-sour, right?
Öyleyse yalnız değilim herhalde. Düzeleceksin.
Oh, so I guess I'm not alone.
Düzeleceksin Charles.
It's gonna be fine, Charles.
Düzeleceksin.
Charles, it's gonna be fine.
Düzeleceksin.
It`s gonna be all right.
- Düzeleceksin canım.
- This will ease the pain.
- Birkaç gün içinde düzeleceksin.
- You'll be fine in a couple of days.
Merak etme, düzeleceksin.
You're going to be fine.
Üzülmedim, düzeleceksin.
I'm not worried. You'll be okay.
Düzeleceksin.
It'll be fine.
- Düzeleceksin.
- You'll be okay.
Düzeleceksin.
You'll be fine.
Geçecek, düzeleceksin.
It's okay, it's okay.
Düzeleceksin.
You're gonna be okay.
Düzeleceksin, tamam mı?
You're gonna be fine, all right? .
Düzeleceksin. Çok üşüdüm.
I'm so cold
Kıpırdama. Düzeleceksin.
You're gonna be all right.
Oh, Buster, Buster, düzeleceksin.
Oh, Buster, Buster. You'll be all right.
Karnından ameliyat etmemiz gerekiyor, ama düzeleceksin.
We need to operate on your belly, but you'll be fine.
Düzeleceksin, yaşlı bayan.
You'll be fine, old lady
Düzeleceksin.
You'll be all right, you know.
Düzeleceksin.
It's gonna be okay.
Speed, düzeleceksin.
You're going to be okay, speed.
Hayır, düzeleceksin.
No, you're not, you're going to be fine.
Düzeleceksin.
[Muttering]
Düzeleceksin, bak görürsün.
I'm scared to death. You'll be fine, you'lI see.
Düzeleceksin.
It'll be OK.