English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Düzelir

Düzelir translate English

859 parallel translation
Birkaç güne düzelir.
It's going to be alright after two days. It's ok.
O zaman elinde düzelir.
It looks good too.
Belki her şey düzelir, Joey.
- Maybe everything will be all right, Joey.
Her şey düzelir.
Things will get better.
Bir şeyler yediği zaman düzelir.
She'll be all right when she's had something to eat.
Ama burada kalarak, birkaç gün içinde düzelir.
But staying here, he'll get better in a few days.
Ve, onu tamamen iyileşmiş görünce... moraliniz düzelir.
And, I hope it will soon be increased by seeing her quite well.
Kısa zamanda düzelir.
She'll be herself again in no time, honestly.
Sen çiğnemeye devam et, düzelir.
Just keep right on chewing with them and they'll be fine.
Düzelir.
She'll be all right.
- Bahse girerimki düzelir
- No, but I got a week's wages'says he will be before morning. - I'll take that bet.
Babamın sigortasını onun üzerine geçirince her şey düzelir sanmıştım.
I thought she'd feel better when we turned over his insurance to her.
Perdeleri asınca düzelir.
Soon as I get the curtains up it'll be all right.
Pasaportunuzla paranız size iade edilse, hafızanız düzelir mi?
Would your memory become any better if your passport and money were returned?
Tek parça halindeyim, yüzüm de düzelir.
I'm all in one piece, and... my face will be all right.
Birazdan düzelir.
He'll be all right in a minute.
Birazdan düzelir.
He'll be all right in a moment.
Umarım düzelir.
I wish I got old sooner.
Elbet bir gün düzelir her şey.
I hope all will be well.
Hava çabuk düzelir, değil mi?
It's clearing off fast, ain't it?
Puroyu bırakırsan, Lavinia, kalbin düzelir.
Your heart would improve, Lavinia, if you stopped smoking cigars.
Düzelir. Niye dedin?
It'll be all right.
Onunla konuşursam düzelir.
I'll have to talk to him so he'll change.
30 güne kadar düzelir.
It'll be better in 30 days.
Ayaklarım düzelir düzelmez ondan daha hızlı kaçacağım.
As soon as I get my legs back, I'll pass him like he's standing still.
Daha genç, düzelir.
He's young. He might recover.
Belki moralim biraz düzelir.
Maybe it'll make me feel better.
Doktor, çenesi üç ayda düzelir dedi.
The doc says his jaw will mend in three months.
Düzelir Norma.
Norma, he'll be all right.
Tabii, düzelir.
Sure, he will.
Ve tadı kaçacak olursa şöyle ince bir ayar çekerim ve aramız yeniden düzelir.
If she gets a little sour, why, I just give her a little twist like so, and we're back in tune together.
Teftiş komitesi gelince bir şeyler düzelir sanıyordum.
I thought that investigating'committee was gonna fix things up here.
- Gerdanın da düzelir.
- Including the wattles.
Yakında her şey düzelir.
Very soon it'll all be over.
Dilerim her şey düzelir.
Well, let's hope they'll soon be over.
Sence acemilikten sonra halimiz düzelir mi?
Think things will get better after basic?
Yakında düzelir ama Mary için yapabileceğim bir şeylerin olmasını isterim.
I'm sure she'll be all right, but I wish there was something I could do for Mary.
Bir kişi oltaya gelse bile, kızın durumu bir anda düzelir.
And even if only one gets hooked up, she's all right for a while.
Öyle deme belki her şey düzelir. Evimiz de var.
We've got a place now.
- Birkaç güne düzelir.
- Give them a couple of days
Unutma, her şey zamanla düzelir.
Just remember, I mean, it's always darkest before the dawn.
Evet, şurada bir defo var ama biraz rötuşla düzelir.
There's something wrong here. Let me help. It's not serious.
Geçen sene durumu biraz düzelir gibi oldu ama sonrasında gene eski haline döndü.
He showed some improvement last year but then had a relapse.
- Şöyle yaptık mı düzelir.
It's not broken.
Birazdan düzelir.
It'll be all right in a minute.
Merak etme, herşey düzelir.
Have faith : You will see :
- Ilık ve düzgündür, karıştırdıkça karıncalanması düzelir...
And yet it's warm, it's smooth, it makes one tingle...
Kendi kendine düzelir efendim.
It will work itself out, sir.
Hava düzelir düzelmez gidip onu getirmemiz gerekecek. Benden istediğin bu mu?
We'll have to go and fetch him as soon as the weather clears.
Umarım düzelir.
Well, let's hope for the best.
Bir iki güne düzelir.
In a day or two, his mind will return.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]