Efendim translate English
193,957 parallel translation
- Hayır, efendim.
- No, lord.
Nehir düşünmeye değer, efendim.
The river is worth considering, lord.
Evet efendim.
Yes, lord.
Bana bir sonraki'Mercia Kralı'derler, efendim.
They call me the next'King of Mercia ", lord.
Ama hizmet ediyorum efendim!
But I serve, lord!
Ve sana bir arka plan dediler efendim.
And they called you a weasel, lord.
- Evet, efendim.
- Yes, lord.
Bu yapılacak, efendim.
It will be done, lord.
Hayatımla efendim.
With my life, lord.
Bu tadı efendim.
It's the taste, lord.
Hayır, efendim.
No, lord.
- Buna uymuyor efendim.
- It does not fit, lord.
Sen tanrının kralısın efendim.
You are God's king, lord.
Hayır, efendim, gitmek istiyorum.
No, no, lord, I would like to go.
Hayır, sürpriz oldu efendim Bundan başka bir şey yok.
No, it was a surprise, lord, nothing more than that.
Birincisi, efendim?
The first, lord?
Ona sordun mı efendim, doğrudan?
Have you asked her, lord, directly?
Bir şekilde var efendim Kutsal kitaplardan.
There is a way, lord, from the holy books.
Uhtred kadınlarla, efendim, yiyecek hazırlamalarına yardım ediyor.
Uhtred is with the women, lord, helping them prepare food.
Leydi Aethelflaed dualar ettikten sonra bize katılır mı efendim?
Will Lady Aethelflaed be joining us after prayers, lord?
Evet, efendim, duman olur.
Yes, lord, there will be smoke.
Bu bizim sayımız efendim.
It is our numbers, lord.
Hiç şüphe yok ki, bu bir işaret, efendim.
It's a signal, no doubt, lord.
Harika seçim efendim.
Very good, sir.
- Efendim.
Yeah.
Efendim ne oldu?
Sir, what is it?
Hadi devam edelim efendim.
Let's keep moving, sir.
Barış için geldim, efendim.
I come in peace, sir.
- Bir mektup vermeliyim, efendim.
I am to deliver a missive, sir.
Bu başkomutanınızdan İngilizlere karşı savaşa katılmak için bir davet, efendim.
It is an invitation, sir, from your commander in chief to join the fight against the British.
Efendim ben tüm samimiyetimle, ulus tiranlıkla ezilirken kenarda durup bakmazdım.
I, sir, could not, in good conscience, stand idly by while a nation was oppressed by tyranny.
Efendim, Chau'nun Clippers'ı tarafından tuzak vardı.
Sir, there was an ambush by Chau's Clippers.
Efendim, işinizi bölmek zorunda kalmanızdan nefret ediyorum.
Sir, I just hate to see you have to interrupt your work.
Efendim, artık Başkan'sınız.
Sir, you are now the president.
Elbette efendim.
Definitely, Mr. President.
Sağ olun efendim.
Thank you, sir.
Efendim, en kısa zamanda ameliyata alınmanız gerekiyor.
Sir, we need to operate as soon as possible.
Başkan Yardımcısı'nı hemen size bağlayayım efendim.
I'll set up a call with you and the V.P. immediately, sir.
- Efendim?
- Sir?
Efendim.
Sir?
Anlıyorum efendim.
I do, sir.
Başkanım. Vakit geldi efendim.
Mr. President, it's time, sir.
Üzgünüm efendim. Artık içeri almamız gerekiyor.
Sorry, ma'am, we need to take him now.
Efendim, artık vekâleten ABD Başkanı sizsiniz.
Sir, you're now the acting president of the United States.
- Efendim.
- Sir?
Efendim, Ordu Harekât Merkezi bu operasyonun altından kalkabilir.
Sir, CTOC is perfectly capable of handling an operation like that.
- Tamam efendim.
- Yes, sir. - Okay.
Kesinlikle öyle efendim.
Absolutely... sir.
Efendim, suikastçıyı buldular.
Excuse me, sir. They found the shooter.
- Efendim. Şüpheli, rıhtımda bir depoda.
Sir, suspect was tracked to a marine storage facility.
- Tamam efendim.
- Yes, sir.
efendimiz 532
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi wong 91
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi phillipe 18
efendi 334
efendiler 36
efendi bruce 51
efendi yabu 29
efendi toranaga 70
efendi wong 91
efendi richie 17
efendi wang 37
efendi phillipe 18