Eski dostum translate English
2,322 parallel translation
Eski dostum Kolya.
My old friend Kolya.
Merhaba eski dostum.
Hello, old friend.
Hadi eski dostum.
Come on, old friend.
O gerçek, eski dostum.
Oh, she's real, old friend.
Richie, eski dostum. Ben ikiliyorum.
Say, Richie, old buddy, I'm gonna bounce.
Seni yeniden görmek, gerçekten memnuniyet verici, eski dostum.
It is remarkably pleasing to see you again, old friend.
Eski dostum, gece bekçisi, Robert'i Fransa'daki en değerli eşyayı kurtarmak için güvenlik sistemini bir kaç dakikalığına zorunlu olarak kapatmaya ikna ettim.
I had convinced my old friend, Robert the night guard, to turn off the security system for the few moments necessary to save the most beautiful object in France.
Kusura bakma eski dostum.
Sorry, old friend.
Üzgünüm, eski dostum.
Sorry, old friend.
Teşekkür ederim eski dostum.
Thank you, my old friend.
Merhaba eski dostum.
hello, old friend.
Vedalaşma zamanı geldi eski dostum.
It's time we said good-bye, old friend.
Yani eski dostum.Geçen gece herhangi birisiyle ilginç bir ilişkin oldu mu?
So, tell me, old buddy, old pal. Hook up with anyone interesting last night? - Oh, boy.
- Eski dostum ne oldu sana?
My young friend! What in heavens name happened to you?
Charles, eski dostum, işte buradasın.
Charles, my old friend, there you are.
Bay Darwin, eski dostum.
Mr Darwin, old friend.
Sadece ağız alışkanlığı eski dostum.
Just a figure of speech, old boy.
Bir omuz ver bakalım eski dostum.
Give us a leg up, old boy.
Eski dostum Jock!
Dear old Jock!
Buradayım, eski dostum.
Over here, old friend.
En eski dostum Gabriel'i suçlayıp durdum.
I have been pointing the finger at Gabriel, my oldest friend.
Oyun başlasın, eski dostum.
Game on, old friend.
Bir tür vatanseverlik, eski dostum.
Sort of a... patriotic thing, old chap.
Oradaki eski dostum Ray
That was my old mate Ray back there.
Olabildiğince çabuk buradan gitmeni öneriyorum Tabi benim eski dostum tavuk gibi olmak istemiyorsan. istemiyorsan
If I may suggest, you should plan on getting your little shell out of here as soon as possible, unless of course, you prefer to end up like my ex-amis, ze chicken.
Bir yerde mahsur kalmıştım ve sonra en eski dostum ile karşılaştım.
entangled, so to speak, OK? And then I swam into my very old friend.
Teşekkürler eski dostum!
Thanks, old friend!
Lazaro, eski dostum.
Lazaro, my old friend.
Hepiniz hoş geldiniz ve sevgili, eski dostum, Brown Cesario...
And I'd like to welcome all you rockers, and my dear, old friend, Brown Cesario- -
Takma kafana eski dostum.
Don't worry about it, old buddy.
Isaac, ve benim eski dostum Matias.
Isaac, and my old friend Matias.
Dövüşü kaçırmayacağını biliyordum eski dostum.
I knew you wouldn't miss the battle, old friend.
Hoş geldin, eski dostum.
Welcome back, old friend.
Merhaba, eski dostum.
: Hey, old friend.
Burada kurtuluş bekleme, eski dostum.
Do not look for liberation here, old friend.
Eski dostum Borris nasıl?
And how's my good old friend Boris doing?
Eski dostum Borris nasıl?
How's my dear old friend Boris doing?
Huso, eski dostum,
Huso, my old buddy,
Gözlerimiz bayram etti eski dostum.
Good to lay eyes, old friend.
Arkadaşlığımdan bıkan bir eski dostum tarafından öldürüldüm.
I was killed by an old friend who grew tired of my company.
Bak, Theokoles'e karşı ne kadar cesurca dövüştüğün unutulmadı eski dostum.
Look, no one has forgotten how bravely you fought against Theokoles, old friend.
Ölümün beyhude olmayacak eski dostum.
It won't be in vain, old friend.
Merhaba, eski dostum.
Hello, old friend.
Harry, eski bir dostum ve iş arkadaşım Horace Slughorn'la tanışmanı istiyorum.
Harry, I'd like you to meet an old friend and colleague of mine Horace Slughorn.
Adam Lang benim her zaman eski bir dostum olmuştur.
Adam Lang was and is an old friend of mine.
Bak dostum, bence sen burada eski bir aile geleneğini tüketiyorsun...
Listen, man, I think you're playing out some old family dynamic here...
Eski günlerdeki gibi, dostum.
Come on, Andy, you can't tell me you haven't had fun the past few days.
Eski eşimin olmasını bekleyemem, dostum.
Can't wait to have an ex-wife, man.
Karşılaştığım eski bir dostum.
Old buddy I ran into.
Üzgünüm, eski dostum.
I am sorry, old friend.
Ben de bu yüzden eski dostum House'u ziyaret etmeye karar verdim.
So I decided to visit my old buddy House!