Eski dost translate English
682 parallel translation
Tamam eski dost, istediğini yap.
Okay, old boy, do as you please.
Gel, eski dost.
Come along, you old battleship.
Aslanım Kont... Eski dost. Kont.
Attaboy, County, old boy, old boy, County.
Beni hiç merak etme eski dost.
Don't you worry about me, old dear.
Londra'dan yazarsın artık, tamam mı eski dost?
Well, drop me a line from London, old boy, will you?
Bak sen şu Londra'lı Louis'ye, bizim eski dost geri dönmüş!
Well, London Louie, the old rat himself!
Seni uzun bacaklı kaçak eski dost!
You long-legged, fugacious old gallinipper!
Canavar Bartholomew. Madem öyle eski dost Bartholomew, kalabilirsin tabii ben ya da yolculara yanaşmadığın sürece.
Oh well, if it's you Bartholomew, old fellow you can stay as long as you promise not to set about me or any of the passengers.
Eski dost Poochie.
Good old Poochie.
- Eski dost ne?
- Good old what?
Peder'le eski dost gibisiniz.
Hey, Rock, looks like you and the Father are old pals.
Çok teşekkürler eski dost.
Thanks a lot, old man.
İşin doğrusu, eski dost onu bunu yarım saat önce telefonda önerdim.
As a matter of fact, old boy... I suggested it to her on the phone about half an hour ago.
Burada size rastlamak ne hoş tam da burada, Monte'de, hiç eski dost bulamadığımdan yakınmaya başlıyorken.
It's so nice to run into you here, just when I was beginning to despair of fiinding any old friends here in Monte.
- Hoşça kal, eski dost.
- Good-bye, old boy.
Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur.
Since you're old friends, I assume you also know he's head of the police here.
Peki, eski dost Jack Washington'da ne yapïyor?
Well, how is good old Jack back there in Washington?
Ama cok eski dost.
But very old friends.
- Teşekkürler, eski dost.
- Thanks, old chap.
Gerald, eski dost.
Gerald, old boy.
Fakat, Gerald, eski dost, onların uyduruk itirafını imzalamadım.
But, Gerald, old boy, I did not sign their faked-up confession.
Edebilirsin, eski dost, üzülmeyerek.
But you can, old boy, by not worrying.
Hoşça kal, eski dost.
Good-bye, old chap.
- İyi şanslar, eski dost.
- All the best, old chap.
- Eski dost musunuz?
- Old friends?
Teşekkürler Jaynar, eski dost.
Thanks, Jaynar, old pal.
Bu beyefendi ve Bay Kaunitz eski dost.
This gentleman and Herr Kaunitz are old friends.
- İşte eski dost Suggie.
I say, there's old Suggie.
# Sonra eğitimli at, eski dost, # telaşla düşmana atılır, # ve düşman süvarisi hızla kaçar, # çünkü onun hayatı umurunda değildir.
# Then the trained horse, his old mate, # rushes at the enemy at once, # and the enemy flees from the hussar # because he cares for his life.
Dert etme eski dost.
Easy you old boy.
- Dünyanın en iyisi eski dost.
- In the world, old boy.
Unutma, karşında iki eski dost var.
Remember you are dealing with two old friends.
"Elveda eski dost."
Second man : Farewell, old friend.
- Selam, Walt, eski dost.
- Hiya, Walt, old boy.
Burt, eski dost.
Burt, old boy.
Selam eski dost.
Hello, old boy.
- Sadece şaka yapıyorum, eski dost.
- Just a joke, old boy.
- Otursana eski dost.
- Sit down, old boy.
Doğru.Biraz hassas bir konu, eski dost.
Right. A matter of some delicacy, actually, old boy.
Bu yüzden ben de düşündüm ki bir zamanlar Sibella'ya tutkulu olman... ve seninle eski dost olmamızdan dolayı, bize yardım etmeni istiyorum.
So I thought as you being keen on Sibella at one time and you and I are old friends, I...
Pekâlâ, bırakın o eski dost gelsin artık.
Very well, let the old fellow come now.
Mark'ın seni tutuklamamasının ek sebebi eski dost olmanız.
The only reason Mark doesn't arrest you is that he's Mark and you're his friend.
Dost olarak kalalım, eski birer dost.
I'm staying with friends, old friends.
Eski bir dost.
From an old friend.
Çok eski bir dost.
Very old friend.
- Hep yanımdaydı. Eski bir dost gibi bana Varville Baronu olmadığımı hatırlatıyordu.
- Always with me, like an old friend to remind me that I'm not the Baron de Varville.
Ölüm gerçekten geldiğinde, eski bir dost gibi gelecek.
When death really comes, it will come as an old friend.
İyi giyinmişsin eski dost.
Ah, you've worn well, old chap.
Eski dost ve ortağınız, Eric Peterson. "
P.s.
Eski bir dost asla fazlalık değildir.
- An old friend is never an extra guest.
Demek 14 yıl, beni eğlendirmeye gelen eski bir dost rolü oynadınız.
And all those 14 years he has been the old friend who came to me to be amusing.
eski dostlar 20
eski dostum 305
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
eski dostum 305
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dostoyevski 17
dost mu 33
dost muyuz 16
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18
dostlarımız 19
dostoyevski 17
dost mu 33
dost muyuz 16
eski moda 22
eski kocam 26
eski karım 23
eski bir dost 19
eski bir arkadaş 18