English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ F ] / Frankıe

Frankıe translate English

649 parallel translation
Frank, seninle Belle Watling'e mi gitti?
Did Frank go with you to Belle Watling's?
Frank'e, oradan yazacakmış, deyin.
I'm sorry, Bob. Tell Frank I'll write to him from California.
- Frank'e ne diyeceğiz?
What'll we tell Frank?
- 12 frank 75'e.
- For 12 francs 75.
"PINKY" WASHINGTON, FRANK JAMES'E YARDIMCI OLMAKTAN İDAMA MAHKUM EDİLDİ. Bunlar zırdeli.
Why, they're plumb loco.
Frank James'e, çete toplayıp, daha önce yaptığı gibi hapishaneye baskın düzenleme şansı vermek için mi?
To give Frank James a chance to raise a gang... and raid the jail like he did once before?
Missouri Eyaleti Frank James'e karşı.
State of Missouri v. Frank James.
Gine de çıkacağım. Ama uyarıyorum, beni Paris'e çağırmanızın doyurucu bir sebebini alamazsam yarım milyon Frank olsa da olmasa da ilk trenle gidiyorum.
Just the same, i will, but let me warn you, unless i have this evening a satisfactory explanation for your asking me to come to paris, i shall, half a million francs or no half a million francs,
Frank bu gece Bay Sackett'e gitmeyecektim.
Frank I wasn't going to Mr. Sackett tonight.
Frank, seni Sackett'e ihbar edemem.
Oh, Frank, I couldn't turn you in to Sackett.
Haydi, Frank'e söyle.
Go on, tell Frank.
- Frank'e gereken bu kadar, çünkü...
- That's all Frank'll need, because...
İşte 1500 frank.
Here's 1,500 francs.e
Beni buraya çağırdın çünkü Frank'e olan inancımı sarsmak istedin.
You brought me here today because you wanted to shake my faith in Frank.
- Frank'e bir şeyler olmuş.
Something's happened to Frank.
Bay Cook, kötü perinin Frank'e beşiğinde vaat ettiği lanet gibi.
Mr Cook is almost what the bad fairy promised Frank at his cradle.
Bunu kendi zamanımda Frank'e kendi yöntemimle anlatayım.
Let me tell Frank in my own way, in my own time.
Frank'e tasalanacak bir şey yok de.
Tell Frank he has nothing to worry about.
Frank ve Chick'e sinirlendim.
I was furious at Frank and Chick.
Frank'e ne oldu?
What happened to Frank?
Juliette'e 100 Frank ver.
Give Juliette 100 francs.
Frank Kennedy sadec e üç yıldır bu işte.
Frank Kennedy's only been in the business about three.
Sana sormadım, Bay Frank'e sordum.
I'm not asking you, I'm asking Mr. Frank.
Şimdi sen 1000 frank istiyorsun ya 500'e razısındır ama 300 lazımdır.
Ya ask for 1,000 and hope for 500. So ya only need 300
kağıdın ilk 5'e girerse sana 1000 frank, evet 1000 frank veririm!
if you're among... the top 5, I'll give you 1,000 francs!
Dün gece Bayan Lane'e neden Frank'in peşine düştüğünü anlattın, duydum.
Last night I heard you tell Mrs. Lane why you've been hunting for Frank.
Yıldız : 1'e 24 verir. 500 frank.
L'Etoile : 24 to 1, 500 francs.
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla..... sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın. Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun.
Only you weren't a mac, you worked in the market to pay for making love to your own girl whom you could have made love to for free, except you were too tired from making the money to give to Lord X to give to Irma to give to you.
Hazır söz açılmışken Frank, kız kardeşin Edith'e 50 bin dolar vasiyet etti.
By the way, Frank bequeathed $ 50,000 to your sister Edith.
Sana 10.000 Frank vereyim de çeneni sıkı tut e mi?
Hey, kid, how'd you like to earn 10,000 francs?
Frank'e haber vereyim.
I should have to tell Frank, first.
Frank'e ver.
Give it to Frank. He could do with a slice.
Frank, Dean ve Sam'e söyle, biraz daha dişlerini sıksınlar.
Tell Frank, Dean and Sam they're gonna have to wait.
Frank'e hazır olduğunu söyledim. - Olacağım.
- I told Frank you already had one.
Hiç kimse Frank Wayne'e hüküm veremez.
No one's gonna pass judgement on Frank Wayne.
Frank'e aşık mısınız?
Are you in love with Frank?
Bunu Frank'e nasıl yaparım?
How can I do it to Frank?
Frank'e söyle onunla şahsen pazarlık yapmak istiyorum.
Tell Frank I want to negotiate with him. Personally.
Yetkililer, Madam Guérin'e çocuğun bakımı için yılda 150 frank verecek.
Madame Guérin will be paid 150 francs a year to care for him.
Frank'e bir daha görüşemeyeceğimizi söyledim.
I had to tell Frank I couldn't see him anymore.
Filmi Frank'e göstermeyecektin.
You shouldn't have shown the film to Frank.
Tıpkı kardeşime... Frank'e yaptığınız gibi.
Just like it was with my brother Frank....
Frank'e sadık kalmalıydım.
I should've stayed true to Frank.
Frank'e hakaret edilmesine izin vermem.
I won't stand for any insults against Frank.
Frank, Müdür Delaney'e bana anlattığın her şeyi bildirdim.
Frank, I notified Commissioner Delaney about everything you told me.
Frank'e İngiliz usulü pişmiş yumurtalı ve Kanada usulü... domuz pastırmalı sandviç... ve büyük bir bardakta taze sıkılmış portakal suyu getir.
Get Frank a couple of poached eggs on an English muffin... with a side of Canadian bacon... and a tall glass of freshly-squeezed orange juice.
Ben gidip Frank'e neler olduğunu anlatayım.
I'll go tell Frank what's going on.
Oraya dön ve Frank'e... aramızdaki meseleyi çözeceksek, fazla vaktimiz olmadığını söyle.
You go back in there and tell Frank... if he wants to settle this thing between us, we haven't got much time.
- 3.000 Frank - Paris'e iletilen bu mesajın 5 yıllık ücreti
Three thousand francs, five years pay, if you relay
- Peder Frank'e ne söyledin?
- Tony, what did you say to Father Frank Junior? - What?
Frank'e projeksiyon makinesini hemen çalıştırmasını söyle. - Salonun ışıklarını da kapat.
You tell Fred to start that projector and bring down those houselights!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]