Gelebilirsiniz translate English
799 parallel translation
Bunun üstesinden gelebilirsiniz.
You can get through this.
İstediğiniz zaman gelebilirsiniz.
Just come when you want me.
- İsterseniz gelebilirsiniz.
- You can if you wish.
Buraya ne kadar erken gelebilirsiniz?
How soon can you come over here?
Siz ve hakim gelebilirsiniz.
You and the judge can come up.
Balayımızda Çonnie ve benle gelebilirsiniz.
Well, you can fly down with Connie and me on our honeymoon.
Öyleyse oradayken oyunuma gelebilirsiniz.
Well, then you can catch my act while you're there.
Yarın gelebilirsiniz...
You might come back tomorrow- -
Umarım siz beyler de gelebilirsiniz.
I hope you single men will come.
İsterseniz benimle gelebilirsiniz.
You can come along with me if you want.
Neden derseniz sayın bayım, siz mesela, benim yaşıma gelebilirsiniz, yengeç gibi gerisin geri yürüyebilirseniz.
For you yourself, sir, shall be old as I am - if, like a crab, you could go backward.
Ne zaman isterseniz kiliseye gelebilirsiniz.
Well then, come see me any time.
Eğer Michael uzaklara giderse, siz bayanlar da geri gelebilirsiniz.
If Michael's away, you girls can come back
İşlerinizi hallettiğinizde, sen ve Jim, gelebilirsiniz.
Once you settle your affairs here, you and Jim can follow.
Yağmur varken içeri gelebilirsiniz!
You may come in out of the rain.
Eğer isterseniz, siz de gelebilirsiniz.
Should you wish, you can come, too.
Ama belki siz Morelos'a gelebilirsiniz.
He's stubborn, but if you could come to Morelos he's different there.
Hemen şimdi gelebilirsiniz.
Perhaps you could come now.
Tamam beyler, şimdi gelebilirsiniz.
All right, you guys, you can come in now.
Tek tek ya da birlikte gelebilirsiniz, nasıl isterseniz.
You may come singly or together, as you please
Hangi yetkiyle emrimi görmezden gelebilirsiniz?
Under what authority do you choose to ignore my command?
İsterseniz sen ve Billy benimle batıya gelebilirsiniz.
If you want, you and Billy can start west with me.
Biwa Gölü'nü görmeye gelebilirsiniz.
You can come and see Lake Biwa.
Gelebilirsiniz.
You can come out.
- Elbette gelebilirsiniz.
- Sure, if you like.
Hasta şu anda dinleniyor, dilerseniz, Dr. Thissbaum'un izniyle tekrar gelebilirsiniz.
The patient is resting now, and come back with Dr. Thissbaum's permission, if you please.
Her zaman La Corrida'ya gelebilirsiniz.
You're always welcome in La Corrida.
Olduğunuz gibi gelebilirsiniz.
You can come just as you are.
İstiyorsanız gelebilirsiniz. - Şimdi mi?
Come, if you want to.
Yukarıya gelebilirsiniz.
You can come up here, too.
Tamam, gelebilirsiniz!
Alright, you may come.
Bunun şerefine bu gece hepiniz numaramı izlemeye gelebilirsiniz.
All of you come watch my number
Eğer isterseniz onunla gelebilirsiniz.
If you wish, you could join him.
Gelebilirsiniz Bayan!
You better come in. ma'am.
Yarın sabah tekrar gelebilirsiniz.
You can come back tomorrow morning.
Her şey yolunda, gelebilirsiniz.
Everything is all right. You can come over.
Bana gelebilirsiniz, kocam başka bir yere gidiyor.
You can pay a visit, my husband is going somewhere.
Siz gelebilirsiniz ama sen defol!
If you like, but not him.
Düşündüm de, önümüzdeki pazar evimize gelebilirsiniz.
Will you come and see us next week?
Sen ve Algernon istediğiniz zaman buraya gelebilirsiniz.
You and Algernon are welcome down here at any time.
Üç hafta sonra gelebilirsiniz.
You can come back in three weeks.
- Bu gece odama gelebilirsiniz, efendim.
- You may come to my room tonight, sir.
Bay de Tartas, gelebilirsiniz.
Mr. de Tartas, you can come here.
İstediğiniz zaman onu görmeye gelebilirsiniz.
You can come visit him anytime, if you so wish.
İsterseniz telsiz odasına gelebilirsiniz, General.
You can come to the wireless room if you like, General.
Bir itirazınız yoksa, seve seve benimle gelebilirsiniz.
You take a rest first The persons who take a position do not go, and who without a position can go with me.
Artık gelebilirsiniz.
Pass.
Bay Force, hastam şimdi çıktı, hemen içeri gelebilirsiniz.
My patient is gone.
Onu bilemem ama gelebilirsiniz.
- As you wish.
Senle Ann'in kağıt oynamaya geleceğinizi. 7 gibi gelebilirsiniz, değil mi?
I THINK THAT THAT DOES IT, JERRY.
Gelebilirsiniz.
You can come in now.