Gidelim o halde translate English
199 parallel translation
- Gidelim o halde.
- Hark away, then.
Gidelim o halde.
Let's get going, then!
Gidelim o halde.
So let's go then
Biz gidelim o halde.
Well, let us go then.
Gidelim o halde.
Let's be off.
Gidelim o halde.
Let's go, then.
- Kahve istemiyorsan gidelim o halde.
- Let's go then, unless you want coffee.
Biz gidelim o halde!
We'll go then...
Gidelim o halde.
Let's go then.
Gidelim o halde!
Let's go then!
Gidelim o halde, Moky Parmyonovich.
Let's go then, Moky Parmyonovich.
Gidelim o halde.
Well, let's go.
- Gidelim o halde.
- Well then, come on.
Oraya gidelim o halde.
Then we go in there.
Gidelim o halde.
Let's go see the captain.
Tamam, gidelim o halde, ama hepsini istiyorum!
Okay, let's go, but I want them all!
Hadi gidelim o halde!
I say we leave.
Gidelim o halde.
OK, let's head out.
Gidelim o halde.
Well, let's go then.
- Gidelim o halde.
- Let's go then.
O halde gidelim.
In that case, in we go.
- O halde gidelim.
- Very well.
O halde arabaya doğru gidelim. Ve biraz dışarda dolaşıp öyle geri döneriz.
Now go down in your car and drive around for a while and then come back.
O halde Tanrı'nın dağına gidelim, böylece emirlerin sonsuza dek beynimize ve kalbimize işlesin.
Then let us go forth to the mountain of God, that he may write his commandments in our minds and upon our hearts forever.
O halde kız ve köle için İngiltere'ye gidelim.
Then let's go to England now for the girl and the slave.
O halde gidelim.
- Here I am.
- O halde gidelim.
- Let's go, then.
O halde Domaine St. Juste'ye gidelim, iyi olmaz mı?
We have to eat. Let's go to the Domaine St. Juste, why not?
Çok iyi beyler. O halde gidelim.
Very well, gentlemen, then forward.
O halde, Harmonia Gardens'a yemeğe gidelim.
In that case, it's on to Harmonia Gardens.
- O halde, gidelim.
Come on!
O halde... Haydi gidelim.
Well, then... let's go.
O halde, Pskov'a gidelim.
Well, then. To Pskov.
- O halde oraya gidelim!
- That's it then. Let's go!
- O halde gidelim. - Gidelim buradan!
Let's go!
O halde çadıra gidelim
- Oh, good. Let's go over to the tent.
O halde gidelim mi?
Shall we go now then?
O halde bir kere gidelim.
Then we fly there once.
O halde yemek odasına gidelim.
Let's go to the dining room then.
O halde benim evime gidelim buradan, daha fazla güvende oluruz.
You should come to my house, it's much safer there.
- O halde hemen buradan gidelim...
Well, then, let's just get out of here...
O halde gidelim.
Then let's get going.
Gidelim, o halde.
Let's go, then!
O halde hemen şimdi gidelim, kendini oradan oraya atıp dururken.
Then we'd better go now, while she's still tossing and turning.
O halde gidelim.
Then let's go.
O halde, Komutan'ı görmeye gidelim.
Then let us go see the Commander.
O halde size gara kadar ben eşlik edeyim Bay Chmara, haydi gidelim.
I'll give you a lift to the station.
O halde annesini bulup gidelim buradan!
Then just find your mother and get moving!
O halde, hepimiz çekip evlerimize gidelim ölene kadar öylesine yaşayalım.
If it is, we can all piss off home and get on with the rest of our lives.
- O halde, gidelim.
Let's go then.
Evet O halde gidelim!
Well, then let's go!
gidelim o zaman 67
gidelim öyleyse 31
o halde 836
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde neden 20
o halde anlaştık 29
gidelim 9268
gidelim mi 423
gidelim buradan 590
gidelim öyleyse 31
o halde 836
o hâlde 29
o halde ne 19
o halde neden 20
o halde anlaştık 29
gidelim 9268
gidelim mi 423
gidelim buradan 590