Git translate English
123,759 parallel translation
Evde buluşuruz. Git haydi.
I'll meet you at home.
Şimdi eve git ve biraz uyu çünkü yarım ilk toplantımız var, milletin canına okuyacağız.
Now go home and get some sleep, because we've got our first meeting tomorrow and you and I are gonna kick some serious ass.
- Sen git, şirkette görüşürüz.
Now get going, I'm gonna see you back at the firm.
Hadi git.
Go...
Siktir git, fukara.
Fuck off, skint.
Anne... Git.
Ma, go.
Geri git.
Reverse course.
Git.
Go.
Git biraz iş yap
Go do some work.
Git ve dinlen.
Go and lie down.
Yarin buyuk gun, Git biraz uyu.
Big day tomorrow. Get some sleep.
Simdi, Teyze Dylan ile beraber git. ve bende sizin bir tepsi tatli almanizi saglayacagim.
Now, go with Aunt Dylan and I will make sure you get a whole tray of dessert.
- Hadi git.
Okay?
- Tamam, anneyle git canım.
All right, go with Mommy.
Sahil yolunda zigzag çizerek git.
Gotta zig and zag on the way to the coast.
Siktir git!
Fuck you! Hey!
Açan bir çiçek gibi git.
Go like an open flower.
Eve git ve ne diyorlarsa yap.
Just go home and just do what they say.
- Git onunla çalış o zaman.
How'd you like to go work for him?
Siktir git işine bak!
Turn the fuck away.
Defol git!
Get out of here!
Git, hayatını yaşa.
Go live your life.
Siktir git terörist!
Fuck off... terrorist.
Git, güzelce yıka durula yoksa haftalarca çıkmaz.
Go inside, wash up, and rub'em good, or it's gonna stain for weeks.
Sen git, tencereyi karıştır.
Why don't you go stir the pot?
Bak evlat, şimdi git, biraz uyu. Yaptığını söylediğin bütün kötü şeyleri yarın konuşuruz.
Listen, pal, we're gonna let you sleep it off, and then we can talk about all the bad stuff you say you did... tomorrow.
C Kapısı'na git.
Go for "C" gate.
Bu gece bir kahramandın, öyleyse eve git, kutla.
You were a hero tonight, so go home, celebrate.
Git canım.
Go, honey.
Git.
Go.?
Tamam, git hadi.
All right, go.
- Emin misin? - Git!
- Are you sure?
Git!
- Go!
O zaman git kız kardeşinle konuş.
So go. Go talk to your sister.
Git, git!
Go, go!
Mon-El, git buradan.
Enough. Mon-El, get out of here.
Ben halledeceğim dedim işte. Git hadi.
I told you I was handling this, now go.
- Git buradan, Brian.
- Go away, Brian.
Tamam, git!
Okay, go!
Hadi, git!
Come on. Go!
Git!
Go!
Seni eğlencesine göz altına almadan git.
Leave before I throw you into holding for fun.
Gerçek muhabirler haberleri sunarken, git bedava peynirin tadını çıkar At Kuyruğu.
Go enjoy the free cheese, Ponytail, while the real reporters report the news.
Git blogger ol sen.
Go be a blogger.
- Diyeceğini dedin, git artık.
You've said your piece.
Git artık.
Get out.
- Sen git.
You go.
Onlara git ve kutsan.
Go to them and be blessed.
Git bana bira getir.
Get me a beer.
Ona git.
Go get him.
Uç git bakalım.
Up, up and away.
gitti 877
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitmiş 384
gitme 1049
gitmişti 26
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmelisin 203
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gittim 82
gitmiş 384
gitme 1049
gitmişti 26
gitmedim 39
gitmem lazım 361
gitmelisin 203
git başımdan 465
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmeyeceğim 167
gitmek istemiyorum 210
gittin mi 16
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
git yat 43
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
gitmeni istemiyorum 71
git burdan 105
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitti mi 195
gitmek mi 131
gitsin 41
gitmiyor 31
gittik 20
gitmeni istemiyorum 71
git burdan 105
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitti mi 195
gitmek mi 131