English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gözlükler

Gözlükler translate English

492 parallel translation
O gözlükler.
- Those glasses.
Çok küçük gözlükler için oldukça iri bir burun.
That's a very large nose for a very small pair of spectacles.
Evet, gözlükler.
- Yes, the glasses.
İnsanlar gözlerimi görmesin diye koyu camlı gözlükler taktım.
I put on dark glasses so people couldn't see my eyes.
Gözlükler yarın iş için lazım.
I need my glasses tomorrow for work.
Şimdi tek ihtiyacın şu gözlükler.
All you need now is these specs.
Saçları ayrık bir adam, gözlükler ve bir siyah çanta.
A man with parted hair, glasses and a black bag.
Bu çeşit gözlükler suratına çok ilginç bir farklılık getiriyor.
Glasses of that type give your face a very interesting difference.
Gözümde pembe gözlükler bitivermiş gibi.
I don't know whether I've grown rose-colored glasses or -
Gözlükler dışında başka bir şey bu izleri yapabilir miydi?
Could those marks be made by anything other than eyeglasses?
Bu gözlükler de fena değilmiş.
These dark glasses aren't bad on me.
Gözlükler.
Spectacles.
O gözlükler varken konuşmakta zorlanıyorum Bayan Sullivan.
Miss Sullivan, I find it difficult to talk through those glasses.
- Gözlükler?
- Glasses?
Pek çok kişi, gizlenmek için koyu gözlükler takar.
Many people wear dark glasses to hide behind.
Gözlükler içindeki seksi kıza bir bakın.
Get a load of lover-girl in her sunglasses.
Sadece o tuhaf gözlükler.
No. Just those glasses
- Niye koyu gözlükler?
- Why the dark glasses? - Here.
- Evet, enfraruj gözlükler.
- Infrared glasses. - The cheat!
Sorun gözlükler.
It's the glasses.
Louise, gözlüklerin var ya bazı gözlükler, gözleri daha büyük gösterir ama seninkiler daha küçük gösteriyor.
You know, Louise, your glasses... some glasses can make your eyes look bigger, but yours only make them look smaller.
Çelik çerçeveli gözlükler!
- Steel-rimmed glasses!
Gözlükler yakışmış.
You look good in glasses.
Muriel artık koyu renkli gözlükler takıyordu.
MurieI now wore dark glasses.
Kalın gözlükler takar ve sizin dünyadaki en büyük şey olduğunuzu düşünür.
He wears thick glasses and thinks you're the greatest thing in the world.
Gözlükler.
Glasses.
- Gözlükler.
- Glasses.
Gözlükler, gözlükler.
Glasses, glasses, Uh...
Çok dindar bir rahip tanırdım İncil okurken lekeli gözlükler takardı.
I knew a minister once who was so religious when he read the Bible he wore stained glasses,
Gözlükler olmadan çok hoşsun, Gari!
Without glasses you are really pretty, Gari!
Marty, gözlükler yeni mi?
Marty, are those new glasses?
Kahrolası gözlükler.
Damn these glasses.
Kahrolsun gözlükler!
I damn thee!
Kahrolası gözlükler!
Damn these glasses!
Bunlar bilinen gökyüzü için en kaliteli gözlükler!
These are the greatest shades in the known sky!
Şimdi de gözlükler.
Now your goggles.
Neredeyse oldu, Q. Gözlükler dışında.
We're almost there, Q. Apart from glasses.
Bu gözlükler...
Those eyeglasses...
O gözlükler Sally Blake'inkiler gibi kayıt cihazı değildir umarım.
Those eyeglasses they wouldn't be a tape recorder like the ones Sally Blake...
( Music ) Kırık gözlükler heryerde, insanlar merdivenlere işiyorlar ( Music )
( Music ) Broken glass everywhere, people pissing on the stairs ( Music )
Havalı gözlükler!
Pretty classy.
Gözlükler yüzünden olmasın?
You never went for new glasses.
koruyucu gözlükler
Goggles.
- Metal gözlükler, garip bir surat.
- Steel-rimmed glasses, odd face.
Tüm o sahte isimler arkasını göstermeyen o kara gözlükler.
All those phony names, the dark glasses that haven't been seen through yet.
Gözlükler.
Your glasses.
- 5-10 cm kısa ama gözlükler kurtarır.
- He's a couple of inches too short, but the glasses help.
Ve o korkunç gözlükler.
Those awful glasses.
Yuvarlak gözlükler arıyordum...
- it's okay.
Çelik çerçeveli gözlükler!
- The steel-rimmed glasses! - Yes.
Bu gözlükler!
Why are you in this sort of Pantheon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]