English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gözlüklerim

Gözlüklerim translate English

375 parallel translation
Gözlüklerim yanımda değil.
* I Haven`t My Glasses.
Gözlüklerim.
My glasses.
Gözlüklerim!
My glasses!
Benim gözlüklerim.
My spectacles.
Gözlüklerim olmadan hiçbir şey göremiyorum.
I can't see a thing without my glasses.
Okuma gözlüklerim yanımda değil.
These aren't my reading glasses.
Bunlar okuma gözlüklerim değil.
These are not my reading glasses.
Gözlüklerim nerede?
And my glasses?
Yakın gözlüklerim.
Oh. Reading glasses.
Gözlüklerim buğulanmıştı, ama galiba birinin bir parçasını.
Sir, my glasses were frosted over, but I think I got a piece of one.
10 yıldır ilk defa gözlüklerim olmadan okuyabiliyorum.
For the first time in ten years, I am able to see without my glasses.
Gözlüklerim.
- My glasses.
Edwina, gözlüklerim masanın üst çekmecesinde.
Edwina, my spare glasses are in the top drawer of the desk.
Gözlüklerim, biliyorsun.
My glasses, you know.
Gözlüklerim.
Hey, my glasses.
Gözlüklerim nerede?
Hey, where are my glasses?
Gözlüklerim yoktu.
I didn't wear my specs.
- Dikkat et, Maykıl, gözlüklerim.
- Careful, Michael, my glasses.
Gözlüklerim odada.
My glasses are in my room.
Wilma, gözlüklerim nerede?
Wilma, where are my glasses?
Oh, Tanrım, gözlüklerim olmadan hiçbir şey göremem.
Oh, dear me, I can't see a thing without my spectacles.
Gözlüklerim nerede?
Where are my glasses?
Önce gözlüklerim sonra da valizim kayboldu.
First my glasses disappear, then one of my suitcases.
Bağışlayın, efendim.Gözlüklerim!
My specs, sir.
- Gözlüklerim!
- Oh, my glasses!
Birader gözlüklerim nerede?
Brother, where are my glasses?
Gözlüklerim olmadan seni zorlukla görüyorum.
I can barely see you without my glasses.
Gözlüklerim olmadan bir şey göremiyorum!
Oh, I can't see anything without my glasses!
İşte gözlüklerim
Here my glasses.
Okuma gözlüklerim evde kaldı.
Uh, my reading glasses are in the house.
- Gözlüklerim!
- My glasses!
Gözlüklerim yok.
I haven't got my glasses.
Gözlüklerim olsaydı. Kanıtlardım.
If I had my glasses, I could prove it.
Dikkat edin, gözlüklerim var!
Watch out, now! Glasses!
Gözlüklerim yok.
Where are my glasses?
Beni yakaladınız, gözlüklerim yanımda değil.
Well, you got me, because I don't have my glasses.
Gözlüklerim olmadan göremeyeceğimi biliyorsun.
He knows I can't see without my glasses.
- Gözlüklerim.
My glasses.
Niçin, gözlüklerim olmadan burnun gayet güzel.
Why, without my glasses on... your nose is beautiful.
- Gözlüklerim.
- My glasses.
- Evet, gözlüklerim.
- Yeah, my eyeglasses.
Yazlar küçük. Gözlüklerim de evde kalms.
The print's fine, and I left my glasses at home.
- Gözlüklerim!
- My glasses.
Gözlüklerim yok ama ben...
I don't have my glasses on, but I...
Mösyö Finch, gözlüklerim!
Monsieur Finch, my glasses!
Gözlüklerim... ve de kutu yok.
My glasses... and the dish.
Gözlüklerim olmadan göremem.
I can't see shit without my glasses.
Harika, gözlüklerim de kırılmış.
Great! I even broke my glasses
Çöldeki sahnede duruyorum, ve hiperoptik gözlüklerim sayesinde etraftaki muhteşem seyirciyi görebiliyorum.
I'm standing here on stage in the desert, and with my hyper-binoctic glasses I can just make out the huge audience on the horizon all around.
- Gözlüklerim kırıldı.
- My glasses, they're shattered.
Gözlüklerim nerede?
But, baby, what about you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]