English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Güzellik

Güzellik translate English

5,299 parallel translation
Okyanuslarda gözlemlenebilecek tür miktarı inanılmaz. Ve bazı balıklar, bu hata affetmeyen vahşi besin zincirine bir anda bir güzellik katıveriyorlar.
The variety to be observed in the ocean is incredible, and some fish bring a welcome glimpse of beauty to this sometimes savage and unforgiving food chain.
Güzellik merhemleri bile... Senin onlara ihtiyacın yok gerçi.
Even beauty ointments - not that you'd be needing those.
10 blok civarında güzellik sektörüyle alakalı bir dükkan yok.
Not another beauty-related business in a ten-block radius.
bizim ardımızda kalan güzellik burada.
Well, that's the beauty of what's before us.
- Güzellik yarışmalarında birinci olmuş.
- Let's go, Jay. - She won beauty pageants.
- Güzellik uykusu.
- Beauty rest.
Kabul etmelisin Edmund. Güzellik abidesi, dünya harikası.
You have to admit, Edmund, it's a thing of beauty, a living wonder.
Doğal güzellik olan bir manzara hakkında yıllar boyunca hikayeler yazılır. İyi günler, kötü günler... Her fırtına silinmez bir iz bırakır.
A scene of natural beauty is a story written over many years, of good days and bad... each storm leaving its indelible mark.
Bu da sana bir güzellik katıyor.
And it gives you beauty.
Ama artık kumaşçı değil, güzellik merkezi olacak. Kremler, yağ karışımları, pudralar ve güzel kokularla dolu.
But not as a drapery any more, as a beauty emporium with creams for the complexion and oils and powders and scented balms.
Aşk, güzellik ve sevinç için ölüm ve değişiklik yok.
For love, beauty and delight. There is no death, no change... that might exceed your organs.
Güzellik kremi kullanıyorum..... içiyorum ve Youtube'da dans ediyorum, demiş.
She said I use fairness cream..... and drink and dance to Youtube.
Ondan sonra da bir güzellik salonuna ya da sinemaya gideriz.
Then we'll sally out to the beauty parlour or see a film.
Bir kadının hırsıyla güzellik ortaya çıkar.
A woman's ambition makes beauty.
- Bakım olmazsa güzellik olmaz.
Without the proper care, there's no beauty.
Güzellik olmazsa sevgili olmaz.
Without beauty, there's no boyfriend.
- Güzellik uzmanıyım.
I'm an esthetician.
Güzellik uzmanı.
Ooh, an esthetician.
Hadi yap bir güzellik lan.
C'mon, help us out.
"Güzellik gider, beyin baki." Bu sloganımızdı.
"Beauty fades, brains stay." That was our motto.
Kendisi güzellik terapisti.
She's the beauty therapist.
Pekala, güzellik!
All right, gorgeous?
Güzellik salonu?
Beauty salon?
Bir güzellik yap da park et şu köpekçiği, olur mu?
Be a pal, park this puppy, will ya?
Özellikle de böyle bir güzellik abidesinin kucağındayken.
Especially when it's attached to something so lovely.
- Görüşürüz, güzellik.
- Okay, foxy.
Yaptığım şeyde hiçbir güzellik yok.
There is little beauty in what I have done.
Nesin sen, River Güzellik Devriyesi mi?
What are you, the River Beautification Patrol?
Selam güzellik.
Hey, beauty.
Prenses lütuf ve güzellik içinde büyüyecek.
The princess shall indeed grow in grace and beauty.
Malefiz'in dediği gibi Aurora lütuf ve güzellik içinde büyümüş.
As Maleficent had said Aurora did grow in grace and beauty.
Hayal edilemez güzellik.
Unimaginable beauty.
Belirtmeliyim ki, Bay Hunt'ın Syvia'sı aralarındaki en değerli şahsiyet değildi. Ona âşıksanız işler değişir tabii ki... Samimiyet, dürüstlük bunlar geleneksel güzellik anlayışından çok daha önemli şeylerdir.
Proffers not deny that Mr. Hansilvya, is not the person from whom someone might fall in love, but faithfulness, honesty, these things are more important than mere conventional beauty.
Tam bir güzellik.
She is a beaut.
Ben Cassandra Steeley,... size her zaman neşe ve güzellik dolu olan kasabamı göstermek istiyorum.
My name's Cassandra Steeley, and I'd like to show you my town full of cheer and wonted kindness.
Ben Cassandra Steeley, size her zaman neşe ve güzellik dolu olan kasabamı göstermek istiyorum.
My name's Cassandra Steeley, and I'd like to show you... my town full of cheer and wonted kindness.
Ben ve Cut Bank Güzellik kraliçesi gidiyoruz.
Me and Miss Cut Bank, chasing'it.
Doğru mu duydum,... bu yılki Cut Bank Güzellik Kraliçesi Yarışması'nda mı yarışacaksın?
I hear right, you're competing'in this year's Miss Cut Bank pageant?
Selam, benim adım Cassandra Steeley. Çok iyi bir Cut Bank Güzellik Kraliçesi olabileceğimi düşünüyorum. Çünkü...
And I think I'd make a great Miss Cut Bank... because...
Kız yarın Cut Bank Güzellik Kraliçesi Yarışması'nda yarışacak biliyor musun?
You know she's competin'in the Miss Cut Bank pageant tomorrow?
Güzellik yarışmasını kazanmam lazım o zaman.
I have to win the pageant then.
Çok iyi bir Cut Bank Güzellik Kraliçesi olabileceğimi düşünüyorum, çünkü...
And I think I'd make a great Miss Cut Bank because...
Güzellik...
Gorgeous...
- Nasılsın güzellik?
How are you, beautiful?
Bu öbür güzellik abidesi kim peki?
And who is this other vision of loveliness?
Güzellik salonunda saç yıkıyormuş. Beklemiş de beklemiş.
So she got a job washing hair in a beauty salon and she was waiting and waiting...
Ama yine de beni bekleyen bir tutam güzellik vardı.
But there was still a sprinkle of magic waiting for me.
Zorla güzellik olmaz.
You can't force someone to love.
Merhaba güzellik!
Hey, gorgeous!
Selam, güzellik.
Come here.
Cut Bank Güzellik Kraliçesi Yarışması için başvurdum.
Um... I signed up for the Miss Cut Bank pageant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]