Hata yaptın translate English
2,471 parallel translation
Büyük bir hata yaptın.
You just made a big mistake.
- Sanırım burada bir hata yaptınız.
- I think you made a mistake here.
Büyük bir hata yaptın, McQueen!
And your big mistake, McQueen!
- Emirlerime itaat etmemekle hata yaptın, Le Saint.
- You were wrong to disobey my orders, Le Saint.
Büyük bi hata yaptınız ve onu insanlıktan aldınız, di mi?
I will not repeat. If you have wax in your ears, go clean.
Kızgınım çünkü karşılamayacağımız bir hata yaptın.
I'm mad because we can't afford to make a mistake.
Buna karşın hata yaptın.
An error nonetheless.
Wendell, daha fazla hata yaptın mı?
Any more mistakes, Wendell?
Normalde insanlığa karşı sergilediğin bu maço, asi tavrına saygı duyardım ama bu sefer aptalca bir hata yaptın bence.
Well, normally I respect your macho rebellious attitude toward "The Man," but, in this case, I think you've made a foolish mistake.
Hata yaptın.
- You made a mistake.
- Bir hata yaptın Stefan.
- You made a mistake, Stefan.
- Hayır, hata yaptın.
- Nope, you made a mistake.
Kötü bir hata yaptın, hepsi bu.
You just made a mistake, a really terrible mistake.
İlk defa hata yaptın.
You screwed it up the first time.
Bu gece yeterince hata yaptın.
You made enough mistakes tonight.
Bir hata yaptın Charles.
You made one mistake, Charles.
Babamın yaptığı iki hata varsa...
The two mistakes my father committed...
Ve içimde Archiebald'ın hata yaptığına dair bir his var.
And I have a feeling that Archibald is making a mistake!
Hata yaptığında oynama hakkını kaybediyorsun!
When you make a mistake, you lose the right to play.
Hayır Stephen, hata yapmadın. Bir seçim yaptın.
No, you didn't make a mistake, you made a choice.
- Bir sürü hata yaptığımın farkındayım.
- I know, I've made a lot of mistakes.
Bir sürü hata yaptığımın farkındayım.
I know, I've made a lot of mistakes.
- Yüzüğün hata yaptığını söylemiştim.
- I told you the ring made a mistake.
İnsanlara yardım ederken hata yaptığını düşündüğün oldu mu?
You ever wonder if the people you help are just mistaken?
Bir hata yaptıklarını anlayacaklar.
They'll understand that they've made a mistake
Hata yaptığın için üzgünsün ve ben haklı çıktım, değil mi?
You're that upset that you were wrong and I was right?
Ve ilk kez buraya geldin, aptalca bir hata yaptığının farkına vardın, ki Katie'yi görmek için isteğini kaybettin.
And that once you got here, you realized that it was all a foolish mistake, that you lost your heart to see Katie.
Carlos'un büyük bir hata yaptığını biliyorum.
I know Carlos made a big mistake.
Ne söylediğimin, ne yaptığımın bir önemi yoktu. Ama nerede, hata ettim. Kızmak mı istiyorsun, devam et o zaman.
But no, I make a mistake, and it doesn't matter what I say or what I do, you want to stay mad, so go ahead and stay mad at me!
Hata yaptığın için kızmıyorum.
I'm not mad you made a mistake.
- Nadiren hata yaptığımızda ya da en azından mutfak masasını tamir ettirmek için bir köşede paramız olmalıydı.
I mean, damn it, we should have some kind of cushion so we can make a mistake every once in a while or at least fix the kitchen table.
Babanın yaptığı tek hata seni de götürmemekti.
The only thing your father did wrong was leave you behind.
Pazartesi günü bana, hata yaptığını düşündüğünü söyledi.
Monday, she told me she thought she had made a mistake.
Bence o bu kadar büyük bir hata yaptığını hala bilmiyor.
I don't think he even knows that he's made a huge, huge error.
Yaptığın en büyük hata bu insanlara güvenmekti.
You made one fatal mistake, you trusted them, the people.
Bu dünyanın sunduğu her şeyin tadını dikkat çekmeden çıkarabilirim. Çünkü diğer dünyada yaptığım hata buydu.
I can enjoy all the things that this world has to offer without the attention, because that was my mistake in the other world.
Aslında bizim kuşağın yaptığı tek hata şu gördüğünüz kuşağı yaratmaktı.
In fact, the only mistake our generation made was creating that generation.
Juhani'nin sırrını senden saklayarak hata yaptık.
We did wrong to keep juhani a secret from you.
Bak, onlara büyük bir hata yaptıklarını söyle, duydun mu?
! Hey, tell them they're making a big mistake, you hear?
Eğer bir hata yaptığını düşünüyorsan- -
Look, whatever that was, if you think that it's a mistake...
Bunu neden yaptığını biliyorum. Çok büyük bir hata yapıyorsun.
I know why you're doing this, and you're making a huge mistake.
Sorumluluklarını bilen biri olduğun ama karakterine uymayan bir hata yaptığın izlenimi bırakmak istiyoruz.
We need to convey e impression that you're a reasonably responsible person who made a mistake that was totally out of character.
Hata yaptığınızı düşündüğümü söylemek zorundayım.
For the record, I think you're making a mistake.
Hata yaptığınızı söylemiştim.
Yeah, well, I told you you were making a mistake.
Hata yaptığın anda, ki yapacaksın, o hücreye geri döneceksin.
The second you screw up - - and you will - - you're going back to that cell.
İlk aşamada bir hata olup olmadığını görmek için ikinci bir test yaptırmak üzere tekrar geleceksiniz.
In the first instance, you need to come back here for a second test to make sure it isn't just a blip. - It's not a blip.
Adam senin adını söyleyerek aptalca bir hata yaptı.
Of all the stupid mistakes, that man just about said your name.
Anne ve babamın beni bırakarak nasıl bir hata yaptıklarını anlamaları için.
My mom and dad to realize in vain that I have been abandoned.
Dün, öyle hata yaptığım için özür dilerim ; ama kimsenin çaktığını sanmıyorum.
Look, I'm sorry about slipping up yesterday... but I don't think anyone picked up on it.
Hata yaptığını biliyorsun!
This is wrong, and you know it!
Ellen, hata yaptığını düşünüyorum.
Ellen, I think you're making a mistake.
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata mı 40
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata mı 40