Hayal görüyorsun translate English
366 parallel translation
Hayal görüyorsun.
Your imagination's getting the best of you.
- Hayal görüyorsun.
- You're imagining things.
Hayal görüyorsun.
- I'm sure you're just imagining.
- Hayal görüyorsun, Jane Ellen.
You're seeing things, Jane Ellen.
- Düşünmüyorsun Charlie. Hayal görüyorsun.
- You're not thinking, Charlie... you're dreaming.
Hayal görüyorsun. Hayır.
- Your imagination.
Haydi ama sevgilim, hayal görüyorsun.
Come on darling, don't start imagining things.
Hayal görüyorsun sen.
It's your imagination.
- Hayal görüyorsun.
- You're seeing things.
- Özür dilerim hayal görüyorsun.
- I'm sorry, commander, you're dreaming.
Oğlum, sen hayal görüyorsun.
My boy, you are having delusions.
Sen sarhoşsun, hayal görüyorsun.
You're drunk, you're imagining things.
Ama Susan, hayal görüyorsun.
But, Susan, you're dreaming.
Bak, muhtemelen hastasın, hayal görüyorsun.
- I BELONG HERE. DON'T YOU U N DERSTAND THAT?
Çal. Ne çalayım? Hayal görüyorsun.
You must be dreaming.
Bence sen hayal görüyorsun.
I think you're imagining things.
Gene hayal görüyorsun.
( closes door ) You're imagining again.
Hayal görüyorsun.
You are dreaming.
Hayal görüyorsun.
You're dreaming.
Eğitim Şefi, sen hayal görüyorsun.
Education Chief, you're dreaming.
Hayal görüyorsun.
You're imagining things.
- Hayal görüyorsun.
- You're just imagining things.
Hayal görüyorsun!
You can keep daydreaming!
Sadece hayal görüyorsun...
You're just imagining things.
Hayal görüyorsun.
You must be dreaming
Hayal görüyorsun.
It's just your imagination.
Sen hayal görüyorsun!
You're hallucinating!
– Hayal görüyorsun.
– That's your imagination.
Hayal görüyorsun aşağılık pislik!
You've dreamed, dirty servant!
Şu anda hayal görüyorsun.
Right now you're dreaming.
– Hayal görüyorsun.
Come on. – You're imagining things.
Hadi ama sen hayal görüyorsun galiba.Çık buradan ve eğlenmene bak.Güle güle.
You're hallucinating. Get outta here and have a good time. Go on.
Robespierre hakkında hayal görüyorsun.
You were wrong about Robespierre
Hayal görüyorsun.
You're fantasizing.
- Sen hayal görüyorsun John.
- You're fantasizing, John.
Yine hayal görüyorsun.
It's your imagination again.
Bence, hayal görüyorsun.
Personally, I think you're seeing things.
Sen hayal görüyorsun.
You're dreaming, dude.
Hayal görüyorsun!
You're hallucinating!
- Hayal görüyorsun.
- You're hallucinating.
Hayal görüyorsun. Hayır!
They probably think I've kidnapped you!
Sen hayal görüyorsun, Rodin.
You're dreaming, Rodin.
Lütfen yapma, hayal görüyorsun.
I mean, please, this is a fantasy.
Hayal görüyorsun.
You're daydreaming.
Ancak görüyorsun ki ben kafamda bunu böyle hayal ettim. ve o yüzden böyle oldu.
But you see that's the way that i saw it in my mind and so that's the way it is.
Hayatım, hayal mi görüyorsun?
Darling, are you dreaming?
Hayal mi görüyorsun, Hubert?
Are you dreaming, Hubert?
Hayal mi görüyorsun yoksa?
Maybe you dreamed that up?
Fakat görüyorsun, değil mi, Cervantes? Gerçek ile hayal arasındaki farkı. Ve de bu tutuklularla kaçık adamın arasındaki farkı.
But you see, Cervantes, there is a difference... between reality and illusion... and a difference between these prisoners... and your men of lunacy.
Ama sen mi beni hayal ediyorsun, ben mi seni hayal ediyorum? görüyorsun veya ben mi
but are you dreaming me or am i dreaming you?
Görüyorsun ki hayal gücünün değeri komiser Gregory'de eksik olan şeylerden biri.
You see the value of imagination is the one quality, which Inspector Gregory lacks.
görüyorsun 561
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorsunuz ki 17
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorsunuz ki 17
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37