Hayal gücü translate English
903 parallel translation
İnanılmaz bir hayal gücü var.
Well, she has got a great imagination.
Ama duyduğuma göre polislerin hiç hayal gücü yokmuş.
But coppers don't have imaginations, so I've been told.
Siz gençlerin hayal gücü de amma kıt oluyor.
The trouble with young squirts nowadays is they have no imagination.
Ne hayal gücü ama.
What an imagination.
Ne hayal gücü ama!
What an imagination!
Güzel bir hayal gücü.
A delightful fancy.
Hayal gücü olduğuna şükretmelisiniz çünkü paradan ziyade, böyle bir şey olduysa, içinde olacağınız durumu düşünebiliyor musunuz?
You ought to be grateful it is only a fancy, because, aside from the money can you imagine the pickle you'd be in if it weren't?
Bayan Reed'in oldukça kuvvetli bir hayal gücü var, sizin de o derece güçlü bir vicdanınız.
Mrs. Reed has a very strong imagination... and you have an equally strong conscience.
Bana kalırsa hayal gücü kuvvetli bir kadınsınız, Bayan Rand.
I'm afraid you are an imaginative woman, Mrs. Rand.
Ah ihtiyacın olan şey daha fazla inanç ve daha az hayal gücü.
Awe what you need is more faith and less imagination.
Pekala, hem dürüstlük hem de hayal gücü var.
Well, it has both honesty and imagination.
hayal gücü, kıvrak bir zeka...
imagination, wit, pity.
Yalandı... artistik hayal gücü, beğenirsen.
It was a lie... his artistic imagination, if you like.
Halüsinasyon tabi, ama böyle bir hayal gücü görmemişsindir.
Hallucinations, but you never saw such an imagination!
Otorite zekâ hayal gücü.
Authority... cleverness... imagination.
Bana göre hayal gücü tümüyle kendi başına, ayrı bir diyardır.
No. To me, the imagination is a place all by itself. A separate country.
Gerçekten olağanüstü bir hayal gücü.
Really remarkable imagination.
Kardeşinin hayal gücü pek kuvvetli.
Your sister has a lively imagination.
Halis hayal gücü.
Sheer imagination.
- Ne hayal gücü ama.
- What an imagination.
Hayal gücü ve inisiyatif sahibi değil efendim.
He has no imagination, no initiative, sir.
- Kimin hayal gücü?
- Whose imagination?
Hayal gücü.
Imagination.
Hayal gücü olan insanları severim.
I like a man with imagination.
Gerekli olan cesaret, hayal gücü
All it needs is courage, imagination
Hayal gücü!
Imagination!
Eşimin kusuruna bakmayın, hayal gücü çok geniştir.
You must excuse my wife. She has a very lively imagination.
Hayal gücü çok geniş!
What an imagination!
Bu tamamen hayal gücüne dayalı bir şey ve Bay Sherman'da hayal gücü çok.
It's all a question of imagination and Mr. Sherman has a lot of imagination.
Ve inanılmaz bir hayal gücü.
And tremendous imagination.
- Bendeyse bu korkunç hayal gücü var.
- I have this appalling imagination.
Bende hiç hayal gücü yok.
I just have no imagination at all.
Hayal gücü çok güçlü, iyi bir kızsın.
Listen, you're a very nice girl, but you've got too much imagination.
Üç kişinin bir yatakta yattığı, tahta barakalar, saklandıkları çukurlar, kaçamak korku ile yedikleri ve uyumak bile bir tehlike olunca hiç bir tanımlama, hayal gücü bunların gerçek boyutlarını açıklayamaz :
The wooden barracks where people slept three to a bed, the burrows where they hid and ate in furtive fear and where sleep itself presented a threat - no description, no image can reveal their true dimension :
Ama onun hayal gücü bile, dünyayı şu an ulaştığı noktaya kadar küçültememişti.
But not even his imagination could shrink the earth... to the point it has now reached.
Hayal gücü çok geniş.
This man's dreams are too grand.
Böyle canlı bir hayal gücü var.
Such a vivid imagination.
Hayal gücü yok.
He lacks imagination.
Veya dar hayal gücü olanlarınıza.
Or narrow imaginations.
Hayal gücü.
It's your imagination.
Hayal gücü, cezvedeki su gibi kaynar.
The imagination boils like water in a coffee-pot.
Hayal gücü olanlarınız, eminim, ünlü paha biçilmez, komşuların resim pencerelerini hayal meyal gören bütün o resim pencereleriyle Hitchcock evlerinin tamamıyla kapattığı aydedenin muhteşem manzarasını düşleyebilir.
Those of you with vision can, I'm sure, imagine the beautiful sight of the moon completely covered with the well-known inexpensive Hitchcock homes, all with picture windows giving everyone an unobscured view of his neighbor's picture window.
Tony'nin kuvvetli bir hayal gücü var.
Tony's got a healthy imagination.
Babasının hayal gücü Brian'a geçmiş.
Brian's inherited his father's imagination.
Işık tam olması gerektiği gibidir, ve açı ve hayal gücü.
The light was just right, and the angle and the imagination.
Tsiolkovsky'nin söylediği : "Önce, kaçınılmaz olarak, fikir, hayal gücü ve peri masalı."
Tsiolkovsky said : " First, inevitably, the idea, the fantasy, the fairy tale.
Bundan dolayı çaresi de hayal gücü... artı düzenli bir yaşam ve egzersizdir.
And the cure comes from imagination. Plus a healthy life and exercise.
Onda hayal gücü vardır, Küçük şeylerle ilgi çeker.
He has imagination, he's intrigued by little things
Çünkü hayal gücü var. Benim de var.
I got imagination.
Birazcık hayal gücü yeter.
All you need is a little imagination.
Şeytani bir hayal gücü.
The devilish imagination.
hayal gücünü kullan 25
gücü 20
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
gücü 20
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48