Kâh translate English
33 parallel translation
- Kâh orada, kâh burada.
- I moved around.
Onda garip bir şeyler vardı kâh asabiyet...
There was something about the boy.
... kâh şefkât ve belirsizlik!
A nervousness, a tenderness... an uncertainty.
Kocam taç peşinde koşarken canından oldu, oğullarımın hayatı iniş çıkışlarla geçti, kâh sevindim, kâh yerindim onlarla birlikte.
My husband lost his life to get the crown... and often up and down my sons were tossed... for me to joy or weep their gain and loss.
Bildiğiniz gibi, dün gece boyunca ve bugün ayaktakımı kalabalık, kâh şakıyıp, kâh böğüren patavatsız Mesihlerini dinlemek için köy yollarından adeta akıyor.
As you know, for all last night and today the legion of the unwashed and holy have been rivering out of the rustic backways to listen to their plump messiah coo and bellow.
Ve bu özerk eyaletin kanun yapıcıları, bu zehir işportacılarının kâh kitaplarda, kâh şişelerde satmaya çalıştıkları ürünleri etiketleme dayatmalarına karşı akıl sahibi davrandı.
And the legislature of this sovereign state has had the wisdom to demand that the pedlars of poison, in bottles or in books, clearly label the product they attempt to sell.
- Kâh orada kâh burada...
- Digging latrines! Flying kites!
Kâh saklanırsın kâh yakınını gömersin, kâh seni gömerler.
Now you have to hide, then you get to have your close ones buried, then you yourself are buried.
Kâh ıstıraplı, kâh mutlu
Laden with happiness and tears
Kâh ıstıraplı, kâh mutlu
Laden with happiness
Kâh gider, kâh gelir.
In and out.
Kâh orada, Kâh burada, ha? Peki, biz de yer değiştiririz öyleyse.
Then we'll shift our ground.
Hindistan'ın kâh bir ucunda kâh öbür ucunda.
It travels through India.
Kâh robotsu hareketler, kâh fazla içten bakışlar.
Gestures that seem either slightly robotic or else unnecessarily expansive.
Harold'ın hayatı, kâh önemli, kâh sıradan ânlarla doluydu.
Harold's life was filled with moments both significant and mundane.
Kâh içeride kâh dışarıda iki saat.
In and out in two hours.
Kazık, sahtekârlık, dolandırıcılık kâh hapiste kâh dışarıda.
He's got short cons, fraud, scams, been in and out of jail.
Olivia Hamilton onun tek çocuğuymuş ve kız babası için elinden geleni yapmış. Fakat yıllarca kâh hastanelerde kâh sokaklarda yaşamış.
Olivia Hamilton was his only child, and she did the best she could taking care of him, but he was in and out of institutions and on and off the streets for years.
Kâh içeride, kâh dışarıda, kısacık ve tatlı.
I n and out, short and sweet.
* Kâh düşer, Kâh kalkarım. *
* Sometimes I'm up, and sometimes I'm down *
Kâh iyi, kâh kötüydü ama önemli değil.
In and out, grab a few things... No problem.
Benim için oyun bitti, kâh mat.
For me, it's game, set... and match.
" Kâh içerde, kâh dışarıda...
" ln and outty, in and outty,
Kâh içi kâh dışı.
In and out.
Bana zevk veren karşıma çıkan bütün nadir bitkilerin burada kâh küçük kâh büyük çapta bulunması beni afallatmış ve ihtiyacım olandan daha fazlasını bulduğumu düşünmüştüm.
'All the rare plants I had met with, and which had afforded me pleasure,''were here as in miniature, and in such profusion that I was astonished,''thinking I had found more than I should know what to do with.'
Kâh yatakta kâh yatak dışında en güzel gecemi yaşattın bana.
You gave me the single best night I've ever had! In bed and out.
Kâh pantolonlu kâh değil, hepsi size eskortluk yapıyor.
They all escort you in and out of their pants. Men!
Kâh ringin içeridesin, kâh dışında.
Failing in and out of the ring.
"Eğlenin, para kazanın" ve kâh tamamen uydurduğun kâh başkasından çaldığın bir ton başka saçmalık.
"Have fun, make money." And then a whole bunch of other shit that you either made up entirely or stole from someone else.
Kâh güldüm, kâh ağladım.
I laughed. I cried.
Birkaç gündür kâh uyuyup kâh uyanıksın.
You've been in and out of it for the last few days.
Yaşlı adam kâh içeride kâh dışarıdaydı ama ona bundan bahsettiğimde yüzündeki hayal kırıklığını görebiliyordum.
Well, the old guy was kind of in and out, but... I could see his disappointment when I told him about it.
Yumuşak G'yle biten "Kâh Yağ Alfred" i mi diyorsunuz?
You mean, "Alfred da Butt-ler," with two T's?
kahn 25
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahya 41
kâhya 16
kahve 692
kahretsin 7856
kahvaltı 129
kahverengi 80
kahrolası 421
kahve ister misin 212
kahpe 32
kahve içer misin 28
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23
kahraman 66
kahve ister misiniz 65
kahve hazır 31
kahve var mı 18
kahve mi 55
kahverengi saçlı 16
kahve isteyen var mı 21
kahvaltı yaptın mı 22
kahveniz 23