Kız arkadaşım translate English
11,435 parallel translation
O benim kız arkadaşım falan değil.
She's not...
- Bu benim kız arkadaşım Whitney. - Selam.
- This is my girlfriend Whitney.
İşte kız arkadaşım Whitney. Merhaba.
Uh, so here's my girlfriend, Whitney.
Bu arada o, benim kız arkadaşım Kayla.
Uh, this is my girlfriend Kayla.
Ve o benim kız arkadaşım değil.
And she's not my girlfriend.
Bana kız arkadaşımı hatırlatıyorsun.
You remind me of my girl.
Öyle bir gün geçirdim ki kız arkadaşımla da kavga ederim artık.
Way this day's going, I'm likely to end up in the doghouse with my girl.
O benim eski kız arkadaşım.
That's my ex-girlfriend.
Tuhaf Ashley kız arkadaşım değildi.
Weird Ashley was not my girlfriend.
Neden bahsettiğini bilmiyorum çünkü liseden eski bir kız arkadaşım yok.
I don't know who you're talking about,'cause I don't have any ex-girlfriends that go to this school.
Bak, Jeff sana karşı tamamen dürüst olacaksam kız arkadaşım O büyük bir Van Gogh hayranı.
Look, Jeff, if I'm gonna be totally honest with you. My lady friend, she's a huge fan of Van Gogh.
Sence kız arkadaşımı Napa Vadisi'ne mi götürsem? Biraz şarap içeriz. Yoksa uçağa atlayıp Vegas'a mı gitsek?
Should I drive my girlfriend to Napa Valley, drink some wine, or hop on a plane to Vegas, shoot some craps, take in a show?
Kız arkadaşım falan değil Abs!
She's not my fucking girlfriend, Abbs.
Ama kız arkadaşım, o hâlâ bir şekilde ilişkili.
My girlfriend, she's still kind of mixed up with it.
Şunun dikkatini dağıtın da kız arkadaşımla randevuya çıkayım.
I just need you to create a distraction so that I can rendezvous with my lady friend.
- Kız arkadaşım yok.
- I don't have a girlfriend.
Hayatımın çoğunu iki eski karımı ve bir avuç dolusu kız arkadaşımı mutlu etmeye çalışmakla geçirdim.
Well, I've spent most of my life trying to make my two ex-wives and a handful of girlfriends happy.
Bu benim kız arkadaşım, Helen.
Uh, this is my girlfriend, Helen.
O benim kız arkadaşım.
She's my girlfriend.
Her gün. Tanrım, kız arkadaşımı seviyorum.
God, I love my girlfriend.
- Kız arkadaşın mı? - Ne?
- Is that your girlfriend?
- Kız arkadaşın mı?
Is she your girlfriend?
Selam abla, birileri kız arkadaş bulmak için yardıma ihtiyacım olduğunu söylemişti.
Wow. Hey, big sister who thought I needed help finding a girlfriend.
Hey, adamım, bu kız benim arkadaşım Kayla.
Hey, man, this is, uh, my friend Kayla.
Yani, senin kız arkadaşınım öyle mi?
So, "girlfriend," huh?
"Kız Arkadaşım" mı?
♪ You're wasting your time ♪ My Girl?
Artık arkadaşımız olmadığını onlara söylersem sence ne olur?
What you think happens if I tell'em you ain't a friend no more?
- Bu kız arkadaşın falan mı?
No, she was just...
Biz artık takım arkadaşıyız ve tek önemli olan şey kazanmamız.
We're teammates now and winning is all that matters.
Arkadaşım dışarıda... Küçük kızını kaybetti. Üç ay önce, kız kardeşini.
My friend out there, she just lost her little girl three months ago, his sister.
Kızınızın bir arkadaşıyım Illenore.
I'm, uh, friends with your daughter, Illenore.
- Yoksa kız arkadaşına Donnie Darko'yu anlamadığımı anlatmakla mı meşgulsün? - Annie.
Unless you're too busy telling your girlfriend I don't understand Donnie Darko.
Sadece kız arkadaşın olmakla kalmayıp en iyi arkadaşın olacağım.
- I'm not only your girlfriend. I will be your BFF.
Kız arkadaşın var mı?
Hey, you got a girlfriend?
Kız arkadaşıyım.
Um, I-I'm his girlfriend.
- Kız arkadaşın mı?
- She your girlfriend?
Umarım sen ve küçük kız arkadaşın Nehir Kralı'nın gemisine biner ve arkanıza bakmazsınız.
I'll expect you and your little girly friend to get on the River King's boat and not look back.
Muhbirimizin, Kyle Rosales'in yardımıyla, kendisi Mendoza'nın hem kız arkadaşı hem de muhasebecisi,
With the help of our informant, Kylie Rosales,
Ve ayrıca, birkaç arkadaşımızı da çağırdık buraya.
And besides, we just invited a few of our friends to meet us here.
Ama, senin yerinde olsaydım, kız arkadaşı Linda'yla konuşurdum.
But, if I was you, I would talk to his girlfriend, Linda.
- Stuart Crane'nin 32 kız arkadaşı mı varmış?
- Stuart Crane had 32 girlfriends?
- Kız arkadaşı mı?
- Girlfriend?
- Kızınızın bir arkadaşıyım.
I'm a friend of your daughter.
Kızımın onunla arkadaş olduğunu da biliyorum.
And I know my daughter is friends with him.
- Kız arkadaşın mıydı?
- Is that your girlfriend?
Sen kız arkadaş mısın?
Are you the girlfriend?
Sen kız arkadaş mısın?
Are you his girlfriend?
- Psikopat kız arkadaşın da yanında mı?
Are you with your psycho girlfriend?
Kız arkadaşı da yok bu yüzden ona yardım etmeye karar verdim, yanlış bir şekilde.
No, he doesn't have a girlfriend, either, which is why I agreed to help him in this... misguided way.
Evet, ergen kızların söyleyeceği şeyler ve sonra saçlarımızı örüp birbirimizin en iyi arkadaşı olduk.
Yeah, that's something teenage girls say, and then you braid each other's hair and become BFFs.
Connor'la takılmam konusunda endişelenmene gerek yok çünkü babası artık arkadaş olamayacağımızı söyledi, tamam mı?
And you don't have to worry about me and Connor hanging out. Because his dad said we're not allowed to be friends anymore, OK.