Ne demek istediğinizi anlıyorum translate English
110 parallel translation
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
- I know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum hanımefendi.
I know just what you mean, madam.
Evet, ne demek istediğinizi anlıyorum, Peder.
Yes, I know what you mean, Father.
Ne demek istediğinizi anlıyorum!
I understand what you mean to say.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see what you mean. You may be right.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I understand what you're trying to say.
Evet, ne demek istediğinizi anlıyorum, Bay Barryvale.
Yes, I see your point, Mr. Barryvale.
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
- I see what you mean.
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I don't know what you mean.
Sanırım ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see what he means.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see what you mean
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I do know what you mean.
Evet, ne demek istediğinizi anlıyorum.
Yes, I see what you mean.
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
- I know just what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
- I get the general picture.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I know exactly what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum,
I understand what you mean.
Sanırım ne demek istediğinizi anlıyorum yargıç...
Which we call "misdemeanor".
Ama ne demek istediğinizi anlıyorum.
But I do see what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum, ama ben çok ciddiyim, Başkan rahatsız.
I see what you mean. But seriously the director has been taken ill.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see what you're driving at.
Evet. Evet, ne demek istediğinizi anlıyorum.
Yeah, well, I'm trying to tell you to wait for the autopsy.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I understand your point.
Ne demek istediğinizi anlıyorum
- I see what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum efendim.
I see your point, sir.
Ah, Ne demek istediğinizi anlıyorum.
Oh, I know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I know what you're asking me.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I am seeing where it wants to arrive...
Ne demek istediğinizi anlıyorum. Ayrıca çok da kötü göründüğümü biliyorum. Ama ikimiz bir araya gelince nasıl hissettiğimi anlayamazsınız.
Look, I know what you're saying and I know how bad it looks, but nobody knows what it's like when it's just the two of us.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I would heal even me.
Ne demek istediğinizi anlıyorum ama bu fiyatlarla herkes toner alır.
I hear what you're saying, but at our prices, everyone needs toner.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I do understand your point, Mr Allen.
Elbette, ne demek istediğinizi anlıyorum.
Sure, I know who you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I see your point.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I understand what you mean.
Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I understand just what you mean.
Evet, tam olarak ne demek istediğinizi anlıyorum.
Yeah, I know exactly what you mean.
Evet, ne demek istediğinizi anlıyorum.
Yeah, I see what you mean.
Ne demek istediğinizi tam olarak anlıyorum ve sizi temin ederim Helen'e özellikle dikkat edeceğim.
I understand exactly what you mean, and I assure you that I shall be especially careful about Helen.
Ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum..
I know what you meant.
Anlıyorum ne demek istediğinizi.
I know what you mean.
Sanıyorum ne demek istediğinizi iyi anlıyorum bayan ve Federica'nın intihar edebileceğine ihtimal vermiyorsunuz.
As I understand it, what you actually want to say is that Federica wouldn't have committed suicide but...
ben ne demek istediğinizi tamamen anlıyorum ve... Bu konuda sizinle tartışmayacağım.
I quite understand what you mean, and I'm not arguing with you about that.
Şimdi ne demek istediğinizi daha iyi anlıyorum, Profesör Donner.
I know now what you tried to tell me, Professor Donner.
Evet efendim, konuştuğum dilde ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum.
Yes sir, I understand exactly what you're talking about I speak the language, too
Ne demek istediğinizi şimdi anlıyorum.
I see what you were talking about.
"Sanırım ne demek istediğinizi anlıyorum Bay Neff... ben de güneşleniyordum."
13, 01 : 02 : 13 : 13, I'd hate to think of your having a smashed fender or something while you're not... 13, 01 : 02 : 16 : 13,... fully covered. "
Ne demek istediğinizi anlıyorum ve reddediyorum.
- I realize what you are suggesting and I deny it utterly.
- Ne demek istediğinizi anlıyorum.
I know what you mean.
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek yani 49
ne demek o 72
ne demek istiyor 60
ne demek istediniz 39
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek bu şimdi 46
ne demek istediğini bilmiyorum 19
ne demek bu 716
ne demek istediğini biliyorum 58
ne demek istediniz 39
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demek bu şimdi 46
ne demek istediğini bilmiyorum 19
ne demek bu 716
ne demek istediğini biliyorum 58
ne demek istediğini anlamıyorum 50
ne demek istediğimi anladın mı 99
ne demek şimdi bu 59
ne demek istediğimi anladınız mı 20
ne demek istediğinizi anlamıyorum 19
ne demek istediğimi anlıyor musun 161
ne demek istediğimi biliyorsun 121
ne demek istediğini anlıyorum 123
ne demek istediğini anladım 52
ne demek istediğimi anladın 36
ne demek istediğimi anladın mı 99
ne demek şimdi bu 59
ne demek istediğimi anladınız mı 20
ne demek istediğinizi anlamıyorum 19
ne demek istediğimi anlıyor musun 161
ne demek istediğimi biliyorsun 121
ne demek istediğini anlıyorum 123
ne demek istediğini anladım 52
ne demek istediğimi anladın 36