Ne getirdin translate English
868 parallel translation
- Hayır. - Bu sefer ne getirdin?
What have you got this time?
Ne getirdin?
What have you brought in?
Ne getirdin?
- What'd you bring?
- Ne getirdin? - Sessiz ol.
- What have you got there?
- Baba, bana ne getirdin?
- Father, what did you bring me?
- Ne getirdin böyle?
- What you got there?
Ne getirdin, moruk?
What've you got there, old bean?
- Ne getirdin?
- What'll you have?
Ne getirdin bakalım?
What do you got?
Bize ne getirdin?
What did you bring us?
- Ne getirdin?
- What have you got there?
- Ne getirdin?
Oh, what is it?
Buraya ne getirdin?
What brings you here?
Peki sen ne getirdin?
And what have you brought?
Ne getirdin?
What have you there?
- Baba, bana ne getirdin?
- Papa, what'd you bring me?
Eve benim için ne getirdin baba?
What'd you bring me home, Papa?
Ne getirdin?
What have you got?
- Ne getirdin bakalım?
- What did you bring?
Ne getirdin, su mu?
What do you got there?
- Bize ne getirdin?
What did you bring to us?
Bana ne getirdin?
What's for me?
# Bak beni ne hale getirdin!
Look what you've done to me
Ne de olsa iki tane bardak getirdin.
After all, you brought two glasses.
Ne kadar getirdin bana?
How much you bring me?
- Bana ne haberler getirdin?
- What news have you brought me?
- Ne haberler getirdin?
- What news do you bring?
Bu hançerleri ne diye getirdin?
Why did you bring these daggers from the place?
Beni ne diye buraya getirdin?
What do you take me for?
Beni buraya ne için getirdin?
What have you got me up here for?
Bunu ne için getirdin?
What're you giving me this for?
Oh, Doug, Bu şeyi ne diye getirdin?
Oh, Doug, what did you bring this thing for?
Ne kadar getirdin?
How much did you bring?
Ne kadar getirdin? - 300 tane getirdim.
How many have you got?
Onu ne diye getirdin?
What d'you bring him for?
Ne haber getirdin?
What news?
Onu ne diye buraya getirdin?
Well, what'd you bring him here for?
Ne haber getirdin bana?
What word bring you?
Bugün ne tür felaket haberleri getirdin?
Well? What croakings of doom have you today?
Ne getirdin?
What you got?
- Ne diye beni de yanında getirdin ki?
- I don't see why you want me along.
Diyelim ondan hoşlandığına kanaat getirdin. Ne yapardın o zaman? Kestirmesi hiç zor değil.
That would be easy if you were satisfactory.
- Ne haber getirdin?
- What news do you have for me?
- Ne kadar adam getirdin?
- How many men have you brought? - 300 Spartans.
Londra'dan ne haberler getirdin söyle bakalım?
What's all the noise about London?
Ne getirdin yanında?
What do you take along?
Bu cenaze arabasının içinde beni 160 km getirdin, ne için?
Drag me 100 miles in that hearse for what?
- Bana ne hediye getirdin?
- What did you bring me?
Bak uçağımı ne hale getirdin!
Look what you've done to my aeroplane!
O şeyi ne demeye getirdin buraya?
What did you bring that here for?
Evi ne hale getirdin!
What the flat will look like?
getirdin mi 50
ne gerek var 29
ne gece ama 42
ne gece 18
ne geceydi ama 33
ne gerekiyorsa yap 19
ne geldi 17
ne gerekiyorsa 35
ne geceydi 17
ne gerçeği 28
ne gerek var 29
ne gece ama 42
ne gece 18
ne geceydi ama 33
ne gerekiyorsa yap 19
ne geldi 17
ne gerekiyorsa 35
ne geceydi 17
ne gerçeği 28