Neredeyse oldu translate English
1,576 parallel translation
Neredeyse oldu gibi.
Hot one already.
Neredeyse oldu.
It's almost done.
Neredeyse oldu, sadece birkaç adım daha...
I've come this far, I just have to push a little bit...
Neredeyse oldu.
I almost got it.
Neredeyse oldu, Susan.
Almost there, Susan.
Tamam, neredeyse oldu.
OK, I almost got it.
- Neredeyse oldu.
- It's almost out.
Hazır mısın? Tamam, oldu, pekala. Neredeyse oldu.
Okay, you got it, all right, almost got it.
Neredeyse oldu.
We're almost there. ( groans )
- Neredeyse gecenin ikisi oldu!
It's almost 0200 in the morning.
Saat neredeyse 3 oldu.
Well, it's almost 3 : 00.
Saat neredeyse gece yarısı oldu. Bunu saatlerdir konuşuyoruz.
It's almost midnight, and we've been talking about this for hours.
Bilmiyorum, Tom. Neredeyse iki saat oldu.
Well, I don't know, tom.It's already been two hours.
Biliyor musun, ikinizle ikinizle tanışalı neredeyse iki yıl oldu. Bana yardım edeceğinizi söylediğinizi hatırlıyorum.
You know, it'S... it's been almost two years since I met you two, and I remember that you said that you would help me.
Söylemek zorundayım. Neredeyse 10 yıldır sorgu uzmanıyım. Bunun öncesinde çok ilginç bir hayatım oldu.
I have been a criminal investigator for almost 10 years.
Neredeyse beş oldu.
Almost 5.
Neredeyse 10 yıl oldu.
It has been almost ten years.
Neredeyse bir hafta oldu.
It's been almost a week.
Saat neredeyse 11 oldu. House nerede?
It's almost 11 : 00, where is House?
Ruby, saat neredeyse 18.30 oldu.
Ruby, it's almost 6 : 30.
Smallville, neredeyse gece yarısı oldu.
Smallville, it's almost midnight.
Neredeyse her şeyime mal oldu.
... it cost me damn near everything.
Neredeyse 2 yıl oldu.
It's been two years. ]
Neredeyse 8 : 00 oldu.
It's almost 8 : 00.
Ben de tatilimi kedimle geçirmenin çok üzücü olacağını düşünüyordum. - Hilda, saat neredeyse 7 oldu.
Where does this go?
Alıştım artık. Neredeyse 20 yıldan fazla oldu.
I'm used to it, it's been more than 20 years!
Yavaş ve topaldı, ama sonra, neredeyse bir dahilik sembolü oldu.
He was once slow and lame, but later, he was almost a symbol for genius.
Neredeyse 3 oldu.
- It's nearly 3 : 00.
- Hey, şuradan geliyor. - Neredeyse gün ortası oldu.
Hey, it's coming from over there.
Neredeyse öğlen oldu ve hala kalkmadı.
It's almost noon, and he's not up yet. He's probably still on baghdad time.
Neredeyse iki yıl oldu.
Still? That was nearly two years ago.
Sandalyeni aldık ama saat neredeyse 7 oldu, o yüzden bizimle burada buluşmalısın.
We got you your chair, but it's almost 7 : 00, so you're just going to have to meet us here.
neredeyse gece yarısı oldu.
it's almost midnight.
Neredeyse bir saat oldu.
About an hour ago.
Neredeyse yedi dakika oldu.
he's up to seven minutes.
Bu Luke, Doğalı neredeyse bir gün oldu.
That's Luke. Born yesterday, near enough.
Neredeyse bir ay oldu, ama hasılatımız çok düşük.
It has been a month, yet our returns are minimal.
Ben de araştırmam. Zaten neredeyse 20 yıl oldu.
Besides, it's been almost 20 years.
ne... Nate, ne yapıyorsun sen? Neredeyse gece yarısı oldu.
- Wh- - - nate, what are you doing?
Hadi, neredeyse geceyarısı oldu.
Come on. It's almost midnight.
Neredeyse gece yarısı oldu.
Yeah, so do I,'cause you know what?
Neredeyse 1 saat oldu Ve o fahişeler metrelerce ilerliyor
It's been almost an hour. And those broads run on a metter.
Amerika'nın Ümidi krizi başlayalı neredeyse 2 saat oldu, geminin kaderi hakkında, Başkan Yardımcısı Stillson'ın ofisinden en ufak bir açıklama bile yok.
Nearly two hours into the America's Hope crisis, there's still no word on the fate of the ship from Vice President Stillson's office.
Gerçek şu ki ; katı prensiplerimiz var. Neredeyse bir yıl oldu, biri ya da bir şeyin...
Truth is, we have strict guidelines, but there's rarely been a year when someone or something hasn't gone...
Johnny'nin evinden taşınmaya karar vereli neredeyse bir ay oldu.
It's been almost a month since I decided to move outof johnny's house.
Johnny'nin evinden taşınmaya karar vereli neredeyse bir ay oldu.
It's been almost a month since I decided to move out of Johnny's house.
Neredeyse buçuk oldu.
It's nearly half past
Neredeyse gece yarısı oldu.
It's almost midnight.
Saat neredeyse sabaha karşı 4 oldu.
It's almost 4 in the morning.
Neredeyse 4 oldu.
It's almost 4 : 00.
Biliyorsun, neredeyse üç saat oldu. Evet, mükemmel okul eğitimim sayesinde zamanı kendim de söyleyebiliyorum.
Yes, thanks to the excellence of my grammar school education, I am able to tell the time myself.
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25