Nöbetteyim translate English
43 parallel translation
- Nöbetteyim.
- I'm on duty.
Dün geceden beri nöbetteyim.
I've been on duty since the night.
Ben nöbetteyim.
I'm standing guard.
Ben burada nöbetteyim.
I'll hold them here.
Nöbetteyim. Nöbette...
I'm on guard...
Bütün gece nöbetteyim, beni bekleme.
I'll be out there all night, so don't wait up.
Hayır, bütün gece nöbetteyim.
No, I'm on all night.
Nöbetteyim.
I am on call.
Gece yarısına kadar nöbetteyim.
I'm sorry. I'm on till midnight tonight.
Henry'nin yerine nöbetteyim... Henry Dion.
I relieved Henry- - Henry Dion.
Gözlerimi dört açtım, nöbetteyim, her zamanki gibi.
On guard, as always. Eyes peeled.
Ben nöbetteyim.
I'm on sentry duty.
Maalesef, nöbetteyim.
Sorry... I'm on watch.
Aslına bakarsanız nöbetteyim.
- Actually, I'm on duty.
- Nöbetteyim.
- I'm on guard duty.
Nöbetteyim Robert.
- I'm on shift, Robert.
Ne yazıkki bu akşam nöbetteyim.
Unfortunately, I'm on call tonight.
Bu akşam nöbetteyim.
- I'm on call tonight. - Not anymore.
Uzun süredir nöbetteyim. Ama testler ben olmadan da yapılacak. Ben yarın gece geldiğimde bakarım.
I'm at the end of a long shift, but tests will be taken and tomorrow night, when I come back
Ben hala burda nöbetteyim. Kahretsin.
I'm still in charge here, damn it.
Ben nöbetteyim.
I'm on duty.
Bütün gece nöbetteyim.
I'm on all night.
İkizlerin bana ilgi göstereceği tuttu ve ben burada nöbetteyim.
It's like finally the twins show some interest, and I'm stuck here holding down the fort.
Şu anda nöbetteyim. Gün yeni başlıyor ve beni şimdiden delirtti.
The day's just started, and he's already making me insane.
Gece yarısına kadar nöbetteyim.
I'm on till midnight.
Ben nöbetteyim, kralım.
I am on guard, my king.
Nöbetteyim.
I'm on call.
Evet, günde 24 saat nöbetteyim.
Yeah, I'm on call 24 hours a day.
Üzgünüm ama... 36 saattir nöbetteyim.
I've been up for 36 hours on call.
Sürekli nöbetteyim Senatör.
I'm always watching, senator.
Nöbetteyim bu gece.
Middle of my shift.
Nöbetteyim. İzlemedeyim...
I am calling secretly on my watch...
Nöbetteyim şu anda.
I'm on guard duty.
Pardon, nöbetteyim.
Whoops!
Dr. Kessler, nöbetteyim.
Dr. Kessler, I'm the resident on duty.
Nöbetteyim ama.
But I'm on the roster.
Nöbetteyim.
I'm kinda on call.
Nöbetteyim farz et.
Consider me on call.
13 saattir 12 saatlik nöbetteyim.
I'm on hour 13 of a 12-hour shift.
üzgünüm, nöbetteyim.
Sorry. I'm on duty.
İstasyonda nöbetteyim.
I'm due at the station.